1. BÖLÜM

22 4 11
                                    

"Dur, yapma!" diyemeden Lolipop beni gıdıklamaya başladı. Bir süre birbirimizi gıdıkladık biraz da boğuştuk.

Daha sonra oturup sohbet etmeye başladık.

"Neden hep böyle oturarak ve yemek yiyerek geçiriyoruz günlerimizi? Bu bana çok sıkıcı geliyor. Keşke bütün dünyayı dolaşıp başka yerlerdeki hayvanlar ile tanışsam..." dedim bezmuş bir sesle.

"Boşuna hayal kurma. Ancak hayalini rüyanda gerçekleştirirsin. Ama senin ilk fikrine katılıyorum hem de % 1500. Ben de dünyayı gezmek ve maceralar yaşamak istiyorum." dedi Lolipop.

Siz Lolipop'a bakmayın. Biz pandaların çok geniş hayal güçleri vardır. Şu ana kadar hayal kurup da başarabilmiş pandalar ortalama % 87'dir.

"Cinsanları* da hiç anlamıyorum. Onlar ile ilgili birçok soru var kafamda. Mesela: Tüysüz, çıplak olarak hiç üşümüyorlar mı?, para karşılığında neden hayvanları alıkoyuyorlar?" dedim.

"Ilk sorunun cevabı bence çok üşüyorlar. Ikincisi ise onlar adı üstünde 'Cinsan' işin ucunda para varsa her şeyi yaparlar." dedi.

"Senin cevapların cinsanların ne kadar acımasız ve cahil olduklarını kanıtlıyor." dedim üzülerek.

"Maalesef, öyle." dedi Lolipop somurtarak.

"Neden bu kadar üzüldün Lolipop?"

"Cinsanlar bu durumda olunca biz hayvanlara zarar veriyorlar. Onların ölümcül aletleri karşısında bizim hiçbir şey yapmamamız beni çok üzüyor."

Tam o sırada Ponipon bize:
"Boş boş konuşmayı bırakın da bana yardım edin. Görmüyor musunuz, bir sürü işim var. Ama siz ikimizde düşünmek diye bir şey yok. Anca konuşun. Beni dinleyen de yok ki! Bak hala oturuyorlar. Gelseniz!.." dedi.

Haa... ben sizi tanıştırmayı unuttum. Biz pandalar bazen böyle unutkan olabiliyoruz. Kusurumuzu mazur görüverin. Neyse ben başka konulara girmeyeyim.

Lolipop benim kardeşim. Aramızda 1 yaş var. O daha büyük ama ben ona abi demem. Ponipon da annem olur. Zaten bizi azarlamasından anlamışsınızdır.

Pandalar çok sevimli ve sıcakkanlı hayvanlardır. Hepimiz kardeş gibiyiz. Aramızdaki yaş farkı ne olursa olsun birbirimize adlarımız ile sesleniriz. Bu da bizim aramızdaki samimiyetten geliyor.

Şimdi diyeceksiniz ki kendini tanıtmadın. Siz en iyisi beni zamanla tanıyın.

"Tamam Ponipon geliyoruz." dedik ikimiz birden.

Koşarak Ponipon'un yanına gittik. Bizden bambuları kırmamizi ve düzenli hir sıraya koymamizi istedi. Biz bambuları kırmaya başlarken Ponipon da tüylerini taramaya çalışıyordu. Kendimi bildim bileli türlerine özen gösteren bir panda olmuştur.

O kendi işini yaparken de bize o öyle olmaz, şu daha kısa daha uzun olması gerekir falan diyordu.

Karşıma baktığımda Lolipop da bu duruma çok sinir olmuştu. Ben de çok Asabi olduğum için hemen sesimdeki kızgın tini ile Ponipon'a:

"Hem yardım etmemiz için bizi çağırıyorsun hem de bize karışıyorsun." dedim. Ama Ponipon'u üzmüştüm. Şimdi de gönlünü almam özür dilemem gerekiyordu.

"Çok özür dilerim. Sana saygısızlık etmek istemezdim. Beni affeder misin?" dedim üzüntülü bir ses ile.

Ponipon'un yüzünde kocaman bir tebessüm görünce çok mutlu oldum. Bana:

"Önemli değil. Hatani anlaman güzel bir davranış. Aferin. Bu arada ben de Özür dilerim. Size çok karıştım galiba.

Bu durum karşısında biz çok şaşırdık. Ponipon'un üstüne atladık aynı anda. Onu yere devirdik. Bir süre oyun oynayıp şakalaştık.

Ponipon:

"Hadi işlerinizi başı-"

"TAK TAK TAK!" diye sesler duymaya başladık. Etrafimiza baktığımızda bütün orman halkı yuvalarına ulaşmaya çalışıyordu. Etraf mahşer meydanına dönmüştü. Ağaçlar kesiliyor, bazı hayvanlar yere seriliyordu. Bu acımasızlığı kim yapıyordu? Işte o zaman aklıma geldi. 'Cinsanlar' başka kim olabilirdi ki zaten... Olamaz eğer gelenler onlar ise bir an önce kaçmaliydik. Yoksa biz de onların eline düşecektik.

Etrafıma baktım baktım baktım ama yoktular. Ponipon ve Lolipop neredeydiler? Yoksa onlara bir şey mi oldu? Olamaz...

Korkudan ne yapacağımı bilemedim birden:

"Ponipon! Lolipop! N-neredesiniz? L-lütfen çıkın ortaya b-beni korkutmayin! " dedim titreyen sesim ile.

    Arkamdan birisi beni çekmeye çalışıyordu. Ben de can havli ile kurtulmaya... neyse ki tanıdık ses sayesinde mücadele etmeyi bıraktım ve beni çekmesine izin verdim.

    O sırada Ponipon bana:

"Jelibon kaç buradan, kurtar kendini!"

"Ona ban bunların kabus olduğunu söyle, lütfen..." dedim ağlayarak.

    Ponipon bana yalvaran gözlerle bakıyor, gözleri ile 'kaç' diyordu.

    Ama ben hareket edemiyorum. Bu benim için ilkti. Daha önce böyle olmamıştı. Heralde hiç bu kadar korkmadığımdan diye düşünüyordum.

    O sırada aklıma Lolipop geldi. Acaba o neredeydi? Sanırım saklanmıştı.

     Hala çok korkuyordum. Hatta 'tir tirr' titriyordum.

     Etrafıma bir göz atayım dedim bir de ne göreyim?.. Avcılar etrafımı kuşatmişti. Kaçacak yerim yoktu...

   

    Bunu zaten hikaye bilgisinde de paylasmiştim. Bu masalı küçükken yazdım. Biliyorum çok masalsı... size saçma da gelebilir. Ama şahsen ben bu masalı seviyorum. Pandalar benim kadim dostlarımdir. Onları çok seviyorum. Aslında küçükken bunu devam ettirip yayınlamayi düşünüyordum. Bu hikayeyi yazma amacım insanların nesli tehlike altında olan hayvanlara zarar vermelerini engel olmak için yazmıştım. Ama 3. Bölümden sonra yazamadım. Araya okul da girince 3. Bölümde kaldım. Şu an ilk 3 bölüm hazır. Eğer okunursa inşallah yazmayı düşünüyorum. 

EĞER SEVMEDIYSENIZ BILE BENCE KÜÇÜK KARDEŞINIZ, YIĞENINIZ VEYA BAŞKA BIR ÇOCUK YAKININIZA OKUYABILIRSINIZ... ONLAR BEĞENIRLERSE BEN ONLAR IÇIN YAZARIM.  

Sağlıkla kalın...
Allah'a emanet olun dostlar ;-)



Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 10, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bir Panda HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin