Ali Eylül'ün boynuna öpücükler bırakıp onu yere indirdi..
E:S-sen delinin tekisin. Ne ara hazırladın burayı böyle?
A:Karım için her şeyi yaparım ben.. Beğendin mi?
E:Ç-çok güzel...
A:Sen çok güzelsin..
Eylül etrafına baktı usulca... Tavanı kaplayan balonlara bakıp kahkaha attı..
Uçlarında Eylül'ün fotoğrafları asılıydı.. Beraber oldukları fotoğraflar..
Çok fotoğrafları yoktu.. Ama hepsi özeldi..
Eylül Ali'ye döndü yaşlı gözleriyle..
E:Seni hakedecek ne yaptığımı hiç bilmiyorum Ali.. Teşekkür ederim, burası çok güzel..
Ali usulca yaklaşıp önünde eğildi Eylül'ün..
E:Napıyorsun?
A:Bekle bakalım prensesim..
Ali cebinden küçük bir kutu çıkardı..
O sırada arkada bir orkestra ve mükemmel donatılmış bir masa belirdi..
Eylül müzik sesini duyunca arkasını döndü...
E:İnanamıyorum sana..
A:Ben Ali Asaf Denizoğlu'yum sayın Eylül Denizoğlu.. Senin için her şeyi yaparım ben.. Sen iste uzaya bile giderim o derece..
Eylül gülerek Ali'ye baktı..
E:Sen beni sev yeter.. Gerisini boşver..
Ali gülerek kalktı ayağa..
Sıkıca sarıldı karısına..
A:O iş zaten tamam! Hiç merak etme..
Ali kutuyu yavaşça açıp Eylül'e uzattı..
A:Bak bakalım..
Eylül yavaşça aldı kutuyu..
E:Alii! B-bu çok güzel..
A:Karıma layık olmadığını biliyorum ama ne yapalım...
E:Gerek yoktu..
A:Şşşşşşşşşşt! O ne demek öyle?
Bi alyans ile duramazdın değil mi? Kesinlikle duramazdın..
Ali kutudan yüzüğü çıkarıp Eylül'ün parmağına taktı usulca..
A:Çok yakıştı..
Ali Eylül'ün eline bir öpücük bırakıp masaya kadar eşlik etti karısına..
Sandalyesini çekip omzuna bir öpücük bıraktı ve heyecanlı adımlarla karşısına geçti..
E:Ne zaman hazırlattın burayı böyle..
A:Eee yaptık bi şeyler.. Nasıl beğendin değil mi?
E:Hem de çok..
O sırada masalarına sürekli servisler yapılıyordu..
A:Eylül?
E:Efendim aşkım?
A:Ben bir an önce çocuğumuz olsun istiyorum ya..
E:Sevgilim konuştuk ya bunu..
A:Ama napiyim Eylül..
Eylül Ali'nin elini kavradı sıkıca..
E:Sevgilim elbet olucak..
A:Gerçekten mi?
E:Sevgilim herhalde..
A:Ama ne zaman?
E:Ali ne biliyim ne zaman Alla Alla. Böyle gidersek çok da uzak değil yani..
Eylül kahkaha atıp önüne dönmüştü..
A:Hadi otele.
E:Ne?
A:Kalk kalk otele..
E:Rahat dur artık. Allah'ım ya..
