|one|

200 12 1
                                    

"Daha fazla zaman kaybedemeyiz.
Bu hastalık şuan geçici eğer zaman kaybedersek bu kalıcı hale gelebilir"

Odada bekleyen hastamız ile ilgili  konuşuyorduk.

Yanımda da yardımcım Rose vardı. Rose'un söylediklerine katılıyorum.

"Ben hastamızla konuşmak istiyorum. Onun da fikirleri önemli Rose"

"Peki bu fikri sana bırakıyorum."
gidecekken kolunu tuttum.

"Bir de hastamıza son kez MR çekersen herşey netlesebilir"

Elimi yumruk yaptım. Kapıyı tıkladıktan sonra ses gelmeyince içeri girdim.

Dizlerini kendine çekmiş ağlıyordu. Ne dinleyecek hali var diye ne de oturup ağlamaya.

Gerçekten konuşmamak büyük bir acıydı. Biz bile 1 saat konuşmadan duramiyoruz.

Onlar belki bir zaman sonra konuşabilir fakat diğerleri hayatı boyunca boğazında çözülemez bir kördüğüm gibi kalacaktı.

Eskiden 'sadece konuşamıyorlar'
diyip geçiştirirdim. Ama şimdi daha iyi anlıyorum.

"Jin gelebilir miyim? Bu söyleyeceğim haber belki seni mutlu edebilir"

Kafasını kaldırdı ve bana söylememi bekliyormuş gibi bakiyordu.

"Kim Seokjin, önceki MR testlerine göre konusabilme ihtimalin  %20 idi. Eğer ameliyat olursan bu ihtimal %50 olabilir. Ameliyat olmak istiyor musun?"

Telefonunu bana uzattı. Notlar bölümünü açtım. Parmağıyla okumam gereken yeri gösterdi.

"Biraz ayrıntı verir misin?"

"Jin senin ameliyatina ben giricem, bizzat seninle ben ilgilenicem. Yani beni doktordan ziyade bir arkadaşın olarak görebilirsin. Ne zaman istersen yanındayım."

Telefona birseyler yazmaya başladı.

"Arkadaş olmak istiyorum. Kendini tanıtır mısın? "

"Peki. Ben Kim Jisoo. 23 yaşındayım. En çok sevdiğim renk yeşil. Bana göre yeşil rengi umudu temsil ediyor."

"Memnun oldum Jisoo." yüzündeki sıcak ve samimi gülüşü içimi ısıtmıştı. Umarım konuşabilirsin Jin. Umarım.
...

❤ Sizde umarım oy atarsınız. ❤

here : jin . jisooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin