Etrafı topladıktan sonra Rose'nin telefonu çaldı vedalaşıp gitti. Şimdi dağı- tacağım yer yok bu kesin o yüzden biraz telefonumda uğraştım. En sonunda sıkılıp bıraktım, bu aralar hiç ders çalışmadığım için akşama kadar ders çalıştım sonra da uyudum.
********************************
Sabah uyandığımda yere kapaklanmam bir oldu şansa bak üf içimden beddua edip duruyordum, açlığımdan kahvaltı masasını kurmaya başladım. Şimdi kahvaltıyı kursam da sonra tekrar toplayacaktım bu yüzden geri toplayıp üstümü giyinip çıktım. Buralarda bir yerle de simitçi olması gerekiyordu, simitçi amca işini bıraktığında mahvolurum çünkü onunla bir sürü anımız vardı gerçekten, şimdi anlatıyorum bir keresindeyken yolda yürüyordum ama arabalarda arkadan geliyor yani görmüyorum simitçi amcaya "günaydın" dedim oda bana dedi tam araba çarpacak ken kolundan kaldırıma çekti biliyorsunuz ki düşmeden olmaz ama düşmedim bu da benim estetik bir yapıya sahip olduğumu gösteriyor. Neyse bu kadardı evet simitçi amca orada hemen yanına gittim,
SİMİTÇİ AMCA: Buyur oğlum?
JUNGKOOK (BEN): Bir tane simit alabilir miyim?
SİMİTÇİ AMCA:Tabi al hatta bu simit benden olsun itiraz istemiyorum.
Ama tabi ki de ödeyecektim parayı tezgahın üstüne bırakıp koşarken "iyi günler" diyip koşmaya başladım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.