final - two words, thirteen letters, endless meanings

193 27 59
                                    

Yahiko, uyandığında üzerinden bir tır geçmiş gibi hissediyordu. Erken yatmasına rağmen hâlâ çok yorgundu. Gerçi bu normaldi, bir gün boyunca neredeyse tüm şehri gezmek zorunda kalmıştı. Ah şu Nagato ona gezi yapacağız diye birbirinden hiçbir farkı olmayan müzelere sürüklemeseydi...

Ters döndüğü yataktan hafifçe doğrulduğunda, üzerindeki pek de kalın olmayan yorganı da ittirdi. Ayağa kalkıp yere düşmüş yastığını alırken, esnedi ve saçını karıştırdı. Bugünkü planı mümkünse evde kalıp kahve içerken yarım bıraktığım tüm dizileri izlemekti. Kesinlikle tatilin diğer bir gününü müzelerle boşa harcamayacaktı, hayır. Ve kahve... Evet, kesinlikle kahveye ihtiyacı vardı.

Ayaklarını sürükleyerek lavaboya ilerledi ve yüzünü yıkadı. Biraz olsun kendisine geldiğini hissedebiliyordu.

Odaya tekrar döndüğünde, dün evine geldiği gibi yattığı için kenara attığı montunun cebindeki telefonunu aldı. Saatin henüz dokuz buçuk olduğunu gördüğünde istemsizce üzüldü, ne olurdu biraz daha uyusaydı?

Tam telefonunu kapatacakken, gelen bildirimler dikkatini çekti. Nagato'dan bir oyun linki, bir kampanya bildirimi ve... Konan'dan elli mesaj?

Her gece Konan ile birbirlerine 'iyi geceler' ve 'seni seviyorum' diye mesaj atarlardı. Dün gece ise geldiği gibi yattığı için buna hiç fırsat bulamamıştı. Konan yazmadığı için biraz ona kızabilirdi ama elli mesaj, onun bile sinirlenme sınırlarını geçerdi.

"Of, umarım fazla kızmamıştır..." diye mırıldandı ve mesaj bildiriminin üstüne bastı.

Daha sonra ise, mesajları okudu.

"Konan!"

Yahiko, evden nasıl çıktığını anlamamıştı. Mesajları okuduğu gibi kapıdan fırlamış, kendini sokakta koşarken bulmuştu. Evi, Konan'ın evine uzak değildi, bu yüzden kısa süreli bir koşuyla hızlıca ulaşabilmişti.

Peki... Şimdi ne yapacaktı? Buraya neden geldiğini bilmiyordu. Tek bildiği, Konan'ı görmesi gerektiğiydi.

Tek katlı evin kapısının önünde durduğunda, bir süreliğine mermerin üstüne çökerek soluklandı. Yeterince dinlendiğini düşündüğü zaman, tam kapı ziline basmak için doğrulacaktı ki kapı açıldı.

"Yahiko?" dedi kapıyı açan Konan şaşkınlıkla. "Ne arıyorsun burada?"

Yahiko oturduğu soğuk mermerden kalkıp, Konan'a baktı. "Ben..." diyerek başlamasına rağmen devam ettiremedi, sahi ne arıyordu burada? "Sen bu saatte kalkar mıydın?" diye sordu Yahiko.

"Gece pek uyuyamadım," dedi Konan. Sonra da hafifçe gülümsedi. "Mesajları gördün değil mi? O yüzden buradasın."

"Konan-" lafını Konan'ın kesmesiyle duraksadı, Yahiko.

"Sorun değil, Yahiko, o kadar kafana takma," dedi Konan başını öne eğip gülümserken. Onun yüzünü görmek istemiyordu. Normalde günlerce hiç bıkmadan izleyebileceği şaheseri, şimdi görmek dahi istemiyordu.

"Konan, ben sadece... Nasıl hissettiğini anlıyorum ama-"

Konan başını kaldırdı. "Nasıl hissettiğimi anlamıyorsun ki," dedi bir anda. "Sana hislerim hakkında ciltlerce kitap yazsam da anlayamazsın ki, yaşamadığın bir şeyi nasıl anlayacaksın ki?"

"Birisini hayatının, kalbinin merkezine koymak nasıl hissettiriyor biliyor musun, Yahiko? Her bir hareketini, her bir adımını o kişiye göre planlamak, mutlu olsun diye her şeyi yapabileceğini düşünmek..."

"Senin en yakının olduğum hâlde, kalbine ne kadar uzak olduğumu bilmenin canımı ne kadar yaktığını, biliyor musun peki Yahiko?"

"Tek bir bakışın, derin bir okyanusta boğuluyormuş hissi verirken ve yine aynı bakış, beni suyun en dibinden çekip çıkarırken, ben gözlerime dahi bakmayan sen bunu nasıl anlayacaksın?"

"Sana sarıldığımda, sadece tenini değil, zar zor duyulan kalp atışları hissederken de, Yahiko, benim kalp atışlarımının yanında seninkinin duyulmaması üzmüyor mu beni sanıyorsun?"

"Ama boş versene Yahiko, ben sana sevmeyi ne kadar denesem de anlatamam ki, sen bana 'seni seviyorum' dediğinde içimde oluşan sımsıcak hisleri anlatamam."

"Sadece gözlerime bakarsan anlarsın."

"Onca kelime, gözlerime baktığın zaman gördüğün duyguların yanında bir hiç kalır sadece."

Yahiko, Konan'ın bir anda patlamasına karşılık sadece şaşkınlıkla onu izledi.

Birisinin, onu böylesine sevebileceğini hiç düşünmemişti.

Fakat o, Konan'ı hiç arkadaşlık dışında bir kalıba sokmamıştı.

Ve bunun, Konan'ın canını ne denli acıttığını, ancak şimdi anlıyordu.

"Üzgünüm, Konan," diye sessizce mırıldandı. "Bir kelimenin, duyguların anlamı üzerine fazla düşünmem, beni biliyorsun sen."

Konan hafifçe burnunu çekerken, "Biliyorum..." diye mırıldandı.

Bunun üzerine gülümsedi, Yahiko. Onun gülümsemesini gören Konan, gözlerindeki tüm yaşları ve kalbindeki tüm kırıkları unutarak gülümsedi. Hep böyle olmuştu zaten. Yahiko'nun gülümsemesi, her zaman en güzel ilaç olmuştu ona.

"Haklısın," diye devam etti Yahiko. "Seni anlayamam, böyle duygular hiç yaşamadım ben, Konan. Birisini çok sevmek, onu her şeyi olarak görmek ne demek, bilemem."

"Ama Konan, hislerini anlamak istiyorum."

"Bundan sonra bunu anlamak için çabalayacağım. Seni, hislerini ve sevmeyi."

Konan sesli bir şekilde güldü. "Çalış bakalım," dedi tekrar burnunu çekerken. "Ama o aptallığının anlamana yardımcı olacağını sanmıyorum."

"Doğru," dedi Yahiko da gülerken. "Ee, beni eve davet etmeyecek misin?" diye sordu.

Konan omuz silkti. "Önce kalbimi kırıp sonra evimde keyif çatmayı mı planlıyorsunuz, beyefendi?"

Yahiko suçlulukla başını sallarken, "Gideyim o zaman..." diye mırıldandı. Fakat Konan'ın, "Of tamam gir içeri, film falan izleriz," demesi ile durdu. Ayakkabılarını çıkarırken, "Konan, kahve de yapsana..." dedi mutlulukla. Neden mutlu olduğunu bile bilmiyordu gerçi.

"Onu da sen yap bir zahmet," diye azarladı Konan da onu, Yahiko içeri girdiğinde arkasından kapıyı kapatırken.

Bundan sonra ne olacaktı, ikisi de bilmiyordu. Fakat ikisi de bir şeyden emindi.

İkisinin de elinde uzun uzun üzerinde düşünmeleri gereken iki kelimeli, on üç harfli ve sonsuz anlamlı bir cümle vardı.

Finale hoş geldiniz!

Okuduğunuz, yorum yaptığınız ve oy verdiğiniz için çok teşekkür ederim. Pek bir özelliği olmasa da kabaran YahiKonan sevgime karşılık yazdığım kısa bir hikayeydi. Umarım beğenmişsinizdir :)

YahiKonan kadar güzel günler geçirmenizi diliyor ve gidiyorum.

Görüşürüz ♡

Görüşürüz ♡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
two words, thirteen letters, endless meanings [yahikonan]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin