Bölüm 3: Japon Askerleri Tarafından Sorguya Çekilmemiz

166 7 2
                                    

Gözlerimizi bağlamışlardı.Bacaklarımız ve ellerimizi bağlıydı.Bizi bir yere götürüyorlardı.Aralarında konuşuyorlardı.Ama onlar Japon olduğu için hiçbir şey anlamıyorduk.Ve tahminen 10-15 dakikalık bir yolculuktan sonra bizi bir yere getirdiler.Bacaklarımızdaki ipleri çözmüşlerdi.Ama hala ellerimiz ve gözlerimiz bağlıydı.Bizi bir yere yürütüyorlardı.Sonra durduk.Aşağı doğru bir iğme hissettim.Asansördeydik.Baya aşağı indik.Belki de 10- dakikalık bir aşağı inişti bu.Sonra aşağı vardık.Sonra yine baya yürüdük.Ardından bizi bizi sandalyelere otutturup oraya bağladılar.Gözlerimizin bağını açtılar.Ama şimdi tamamen sandalyelere bağlıydık.Korkuyorduk.Alper bana fısıldayarak"bizi kesin sorguya çekicekler"dedi.Sonra bir komutan giyimli bir Japon Alper'in yüzüne yılan derisinden yapılmış bir kırbaç ile vurdu.Alper ilk defa böyle bir acı hissetmişti.O an sinirlenmiştim.Ve burdan çıkmayı,kaçmayı başarırsak onu öldürecektim.Sonra Alper'e sordular.Kimin için çalışıyorsunuz!

-Bunu söylemicem lanet pislik!

-O zaman geber.

O an :

-Hayırr!! diye bağırdım.

Sonra Japon komutan benim karşıma geçti.Ve:

-O zaman sen söyle.

dedi.Bende ona kafa attım tabi sinirimden.Alnı kanamaya başladı.Ve yere yığılıp bayılmıştı.Ve Japon askerler silahlarını bize doğrulttu.Bir askerde yardım çağırmaya gitti.Birkaç dakika sonra sağlık görevlileri gelip Japon komutanı sedye ile götürdüler.Tabi o sırada benim beynim de sarsılmıştı.O Japon komutan sanırım ilk defa kafasına böyle bir darbe almıştı.Çünkü hemen bayılmıştı.Sonra bizi gözlerimizi bağlayıp yine bir yere götürdüler.Gözlerimizi açtıklarında burası hiç te güzel bir here benzemiyordu.Pansuman,kan ve ilaç kokuyordu bizi götürdükleri oda.Burası işgence odası olmalıydı.Çin işgencesinin kötü bir şey olduğunu biliyorduk,Holiwood filmlerinden.Ama Japon işgencesi diye bir şey duymamıştık.Odada değişik değişik aletler vardı.Alper ile ben "bunları neremize sokcaklar napcaklar bize diye" tedirgin olmaya başladık.O derece korkuç aletler vardı.Bir yatak vardı.Üzerindeki işgence yapılan adam hala duruyordu.Adamın karnından bambuu çıkmıştı.Sonra dikatli bakınca bu işkencenin nasıl bir şey olduğunu anlamıştım.Adamı yatağ yatırmışlar ve sırtından büyüyerek karnından çıkmasını sağlıyorlardı bambunun büyürken.Bu yavaş ve acı çektirici bir şey gibi duruyordu.Sonra Japon askerleri malzemeleri ile bize geldiler.Ellerinde deişik bir serum vardı.Üzerinde Japonca birşeyler yazıyordu.Ama normal rakanla da 57 numaralı bir şey olduğu yazıyordu.Bubu daha önce duymuştuk.Bu insanı acı çektirerek öldüren bir serumdu.Bu serumun tamamı bittiğinde,yani tamamı damarlarımıza girdiğinde bütün damarlarımız bu serum sayesinde kuruyacak ve kansızlıktan ölmüş olacaktık.Ama bu serumun hepsini almaya istekli değildik.Gönüllüde değildik.Bu serumun deneme aşamasında olduğunu da biliyorduk.Biz Amerikalılar'da bunu idam cezası istenen mahkümlarda kullanıyorduk,test amaçlı.Japonlar'da askeri üssümüzü işgal ettikleri zaman bizden görüp almış olabilirlerdi.Bu olasıydı.

Japon askerleri o serumları bize bağladılar ve gittiler.Bizde o bağlı olduğumuz sandalyelerden kurtulup o serumları çıkarmaya çalışmaya başladık.

(Yeni bölüm en kısa zamanda gelicek)

İki Pilotun AnılarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin