Pazartesi sabahlarında nefret ediyorum. Neden mi ? Hangi yaşta olursanız olun okul var. Ömrünüzün yarısı zaten okulda çürüyor. Ben 18 yaşında olan ve üniversiteye yeni başlayanlar kategorisindeyim. Ne mutlu bana ( ! )
Ben nasıl böyle olmayı başardım hala anlıyamıyorum. Büyük başarı bendeki kıçını yırtsan yapamazsın.
Annem kelimenin tam anlamıyla taş , babam yakışıklı eee ben niye patates gibiyim ?
Erkeklere göre kıç önemlidir. Benimki küçücük ve kalkık nefret ettiğim şeylerden bir tanesi !! O nasıl bir kıçtır ya !! Öyle olmaması gerekiyor onun bir hata olmuş. Seksi falan değil , duyduğuma göre seksi kıçlar büyük oluyormuş.
Göğüslerim orta 85 beden idare eder. Ama orta kavramındanda nefret ederim. O ne öyle " seni bir boka benzetemedik oturup düşündük orta demeye karar verdik "dermiş gibi.
Dudaklarım ise kıçıma "gör bak ben bile senden büyüğüm " dercesine büyükler.
Kısacası her bokluk var bende.
Biraz daha ayakta uykulu uykulu dikilirsem annem fazla uyumaktan mumyalaştım sanacak. Korkma anne nerde bende o şans. Ayakta dikilirken duvardaki Jensen Ackles ve One Direction posterlerine bir bakış attım. Bu okuldan gelince bol bol öpüşücez bakışıydı. Tamam tamam şakaydı.
Dolabıma doğru adeta sürünerek gittim. Önünde durup kapaklarını açtım ve bir göz attım. İlk günde ne giyilir ? Güzel soru. Kendimi alkışladım. Arada benden mantıklı sorularda çıkıyor. Siyah , kıçımı tek sarabilen zımbalı şortumu , beyaz ince askılı ve baskılı tişörtümü giydim. Giyerken düşmemek için mücadele vermedim değil hani.
Dolabımı önünde aşağı eğilerek siyah tabanları renkli vanslarımı aldım. Yatağıma oturup ayağıma geçirdim.
Kalkıp tarağa uzandım ve saçlarımı taradım. Düz oldukları için sıkıntı yoktu. Gerçi olmasalarda ben üşenirim. Saçlarımı ilk gün hatırına açık bıraktım.
Çantama telefonumu ,kulaklığımı, kitabımı , küçük bir not defterini ve bir kalemi koydum.
Kapıma doğru ilerleyip açtım. Son kez posterlerime "Sizi seviyorum " bakışı attım ve merdivenlerden aşağıya indim. Heyecanlı değilim sadece arkadaş edinmede zorlanacak mıyım bilmiyorum . Annemin bana seslendiğini duydum.
" Alex birşey yemeden mi çıkacaksın ? "
" Okulun oralarda birşeyle atıştırırım, merak etme anneee ! "
"İyi , peki ama eve gelince ekstra yemek yedirteceğim sana. "
"Ah olamaz ben kaçtım !"
Son dediğimin üzerine aceleyle kapıya koştum ve dışarı çıktım. Zor kurtuldum.
Evden çıkınca garaja yöneldim ve kapısını açıp içeri girdim. Babamı seviyorum. Arabamı her gördüğümde bunu söylüyorum çünkü bir Porche'm var.
Zıplayarak içine atladım. Anahtarı deliğe soktum ve çevirdim. Motordan gelen ses ile gülümsemem yüzüme daha çok yayıldı.
Garajdan çıktım ve ana yola doğru sürmeye başladım. Ana yola çıktığımda okulun yolunu tuttum.
Ne kadar havalı olmasamda arabalara olan ilgimden dolayı okulun bahçesine istemeyerek havalı bir giriş yaptım.
Arabamı park ettim ve içinden kapıyı açarak çıktım. Normalde olsa zıplarım ama insanlara patatesliğimi henüz göstermeye niyetim yok.
Okul binasına doğru giderken çoğu kişinin bana baktığını farkedebiliyordum. Bakalım siz benim patatesliğimi görünce de böyle bakabilecek misiniz ? Tabiki hayır.
Müdürün odasını ararken birine çarpmadım burası gerçek dünya filmlerde değiliz.
Sonunda odayı bulduğumda kapıyı tıklatmadan içeri daldım. Neden mi ?Babam müdürü tanıyor ve o kadar para verdikten sonra sıkıyorsa birşey desin.
" Ben Alexandra Bethany Torres."
" Otursana Alexandra. "
"Alex demeniz yeterli. "Dedim duygusuz ifademle.
" Ah elbette , Alex. Sana ders programını vereceğim. Bu arada baban senin gitar çalıp şarkı söylediğini söyledi. "
" Evet , bu doğru. Neyse çok önemli birşey değil ders programını verir misiniz ben artık gideyim. "
Sakin olmaya çalışıyorum ama adam biraz daha konuşursa kibarlıktan ve sakinlikten eser kalmayacak.
"Tabiki , al bakalım. "Dedi ve programı bana uzattı.
"Teşekkürler. "Göt kafalı birazcık daha uzatsaydın sana dalacaktım.
Yapmacık bir gülümsemeyle arkamı dönene kadar ona baktım. Arkamı döndüğümde yanak kaslarım ağrıyordu. Ne yapayım hassas yanaklarım var.
Odadan çıkıp programa göz atarak ilerliyordum. İlk dersimin olduğu kampüse giderken telefonumdan gelen mesaj sesiyle cebimden telefonumu çıkardım. Ve bu arada unutmadan söyliyeyim çantamı bagaja koymuştum zaten. Mesaj en yakın arkadaşım olan Tammy 'dendi.
"Nerdesin xx"-Tammy
"Kampüsteyim , yanima gel xx" yazıp mesajı gönderdim.
1 dakika geçmeden mesaj geldi.
"Arkana bak :P"- Tammy
Mesajı görmemle arkamı döndüm ve bana doğru gelen Tammy ile karşılaştım. Çatlak kız. Gerçi bende öyleyim de neyse oralara girmeyelim. Yanıma geldiğinde bana sarıldı , bende ona kollarımı doladım. Beraber anfimize doğru gittik. Yanyana üstlerden bir yere geçtik. Oturduğumuzda çok geçmeden profesör girdi.
" İlk dersimizde birbirimizi tanıyacağız. Sağ en alttan başlayalım. " dedi.
Herkes sırasıyla kendini tanıtırken sıra bana geldiğinde yavaşça ayağı kalktım.
"Ben Alexandra Bethany Torres , buradaki çoğu kişi gibi 18 yaşındayım. "
" Bize ailenden bahset Alexandra. "
Bu piçliği babamın yaptırdığından eminim. Her zaman benim tanınmamı istiyor. Ben ise tam tersini.
Derin bir iç çektim ve bıkkınlıkla konuştum.
" Annem eski model Miranda Torres, babam ise yapımcı ve menajer Henrie Torres. "
Bunu dememle birlikte herkes bana şaşkınlıkla ve kıskançlıkla bakmaya başladı. Böyle olacağını biliyordum. Her zaman böyleydi. Tek gerçek arkadaşım Tammy 'ydi.
Geri kalanlar ya beni babam için seviyorlardı - gerçi sevdiklerine şüpheliyim - ya da okulda popüler olmak için benimle takılıyorlardı - popüler değilim - ki bunu çok iyi yollardan öğrendiğim söylenemez.
Bunu babama ödeteceğim.
"Oturabilirsin Alexandra. "
"Sadece Alex. "
"Pekala Alex. "
Yine derin bir iç çekerek yerime oturdum. Benim oturduğum anda yanımda oturan Tammy ayağı kalktı ve o da kendini tanıttı.
Sonunda zil çaldığında Tammy ile birlikte sınıftan çıktık.
Kafeteryaya girdiğimizde bizim anfiden olduğunu tahmin ettiğim bir çocuk yanımıza geldi. Ne için geldiğini biliyorum. Bizi ya bir partiye davet edecek ya da arkadaşlarıyla olan bir buluşmaya davet edecek bunu o kadar çok yaşadım ki - babam yüzünden - artık ne diyeceklerini tahmin edebiliyorum.
" Merhaba ben Finn. Siz okulda yeni olduğunuz için haberiniz olmaz diye bu akşam olan bir partiyi haber vermeye gelmiştim. Ne dersiniz ?Gelicek misiniz ? "
Ben ne dedim ? Bakın yine aynı şey oluyor !!!
![](https://img.wattpad.com/cover/19582460-288-k920256.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Malik , The Famous One
FanfictionBen normaldim , aşırı normal ! Yoksa değil miyim ? Bilmiyorum. Zaten kendimle ilgili fiziksel özelliklerim ve adım dışında pek bir şey bilmiyorum. Tek bildiğim müziğe bağlıyım ve dolaylı yoldan sana , Malik... İmkansız hep imkansız mıdır ? Yoksa bir...