hayal et Jackson

4.9K 95 19
                                    

Akşam üzeri işten çıktıktan sonra  yolda yürümek sana huzur verir. Tek başına, sessiz ve sakin. Kore'de herkes kendi hâlinedir ve etrafındakileri pek umursamaz. Güneş hafiften gök yüzünden ayrılıyorken, yüzüne hafif hafif vuran rüzgar ve sen.

Sen eve doğru yavaş yavaş  yürürken birden kolunda hissettiğim baskıyla yere düşersin. Kolundaki çantayı almış ve önden koşan kişiyi görmenle bağırmaya başlarsın.

" Yardım edin lütfen çantamı çaldı"

Etraftakilerin kimi sadece bakar kimisi ilgilenmeden yollarına devam ederler. Çantanı alan hırsız git gide uzaklaşırken sen ayağını burktuğun için ayağa kalkamazsın.

" Yardım edin lütfen çantamı alıp kaçtı, yardım edin"

- " iyi misin? Kalk hadi ?"

Kafanı arkadan sesin geldiği yöne doğru çevirisin. İlk başta gördüğün kahverengi pantonda gözlerini gezdirdikten sonra gözlerini yukarı doğru çıkardın koyu kahve bir ceket giymiş esmer siyah gözlü bir çocukla karşılaştın.

"Şey çantamı çaldı "

-" sen iyi misin? Ben onu hâlledicem"

" Ayak bileğimi burktum, ayağa kalkamıyorum"

Çocuk yavaşça yere dizlerinin üzerine oturdu ve sağ elini yavaşça dizlerinin altından geçirdi diğer elini de kollarının altından geçirip seni kendine çekti. Ellerini boynuna doladın. Seni kucakladıktan sonra ayağa kalktı.

-" arabada beni bekle çantanı alıp geliyorum"

Arabanın kapısını kapattıktan sonra hızlıca oradan ayrıldı.

Jackson'ın ağzından

Arabadan  uzaklaştıktan sonra caddeden 10 dakika uzaklıktaki depoya gittim. Kunpimook'un orda olduğunu zaten biliyordum. Kapıyı sert bir şekilde tekmeleyip açtım.

-" sen ne halt yediğini sanıyorsun "

_" paraya ihtiyacımız var jackson"

-" sana zararsız insanların paralarına dokunma dedim "

_" kimin umrunda kim oldukları"

Kunpimook'un yanından geçerken onun omzuna sertçe vurarak geçtim. Depodaki eski sehpanın üzerindeki çantayı aldım ve aynı sinirle depodan çıktım.

Arabanın yanına geldiğimde içerideki kızın orda olmadığını fark ettim. Çantayı içeriye koyup caddede bakınmaya başladım. Yolun karşısındaki markette onu görür görmez yanına gittim.

Yazar' ın ağzından

Arabanın içi fazla sıcak olduğu için marketten su almak isteyip. Yolun karşısındaki markette geçip suyunu almıştın. Arabaya geri dönmeden seni yerden kaldıran çocuğu karşında gördün.

" Bulamadıysan sorun değil yarın polise giderim"

-" neden arabadan çıktın, ayağın açıyor olmalı"

" Biraz açıyor ama hem korktum hem de çok sıcaktı"

Ani bir hareketle kendini tekrar onun kucağında buldun.

-" Şimdi bana güven"

Seni arabanın arka koltuğuna bıraktı kapını kapatıp şoför koltuğuna geçti. Üzerindeki ceketi çıkarıp sana uzattı. Elinden yavaşça alıp üzerine geçirdin. Kemerini taktıktan sonra yan koltuktan çantanı alıp sana verdi.

"İnanmıyorum nasıl buldun onu"

-" hâlledicem demiştim şimdi biraz uyu evim biraz uzak"

" Evin mi? Neden senin evine gidiyoruz"

-" bana güven dedim, güvenmiyorsan şimdi in"

Çantanı başının altına koyup yattın. Buda Jackson'ın sorusuna bir cevaptı aslında. Tüm yol boyunca uyumak istesende aklındaki düşünceden kendini alamadın. Neden evine gidiyorsunuz, çantayı nasıl buldu, sana neden yardım etti ve o kim??

Arabanın firenlemesiyle bir anda gözlerini sımsıkı kapattın ve ellerini sıktın.

-" uyuyor musun ?"

Çantanı başının altından yavaşça çekti. Omuzlarından tutup seni yavaşça kendine doğru çekip kucakladı. Eve geldiğinde seni yavaşça omzuna doğru ittirip. Omzuna attı. Kapıyı açtıktan sonra tekrar eski yerine indirdi. İçeriye girdikten sonra seni yumuşak bir yere yavaşça bıraktıktan sonra çıktı. Gözlerini açtığında yatak odasında olduğunu fark ettin. Ona ne kadar güvenip gelmiş olsanda korkmamış değildin. Kapı tekrardan açılınca gözlerini yumdun.

-" uyuyo numarası yapıyorsan gözlerini o kadar sıkma ve yavaş hareket et"

" Şey ben aslında"

-"ayağına pansuman yapacağım biraz dinlen sonra gidersin "

Ayakkabını ayağından yavaşça çıkarttı giymiş olduğun beyaz çoraplarıda çıkardıktan sonra ayağına bir krem uyguladı daha sonra sargı beziyle sarıp ayağını bıraktı.

-" yarım saat bir saat yeterli sonra gidebilirsin, ben salondayım bir şey olursa Jackson diye bağır"

15 dakika dayandıktan sonra gözlerine daha fazla sahip çıkamayıp uykuya daldın.

Sabah gözlerini açtığında karşında sana bakan bir çift gözle karşılaştın.

-" günaydın tam olarak 9 saat oldu, sargıyı çıkardım. Ayağını ıslak bezle sildim. kahvaltıyı hazırladım, kahvaltı edelim sonra çıkarız"

Şaşkınlıkla ona bakarsın ve konuşamazsın

-"seni kucaklamamı bekleme (ismin), zaten dün çok defa bunu yaptım sakatlanmak istemiyorum."

" Adımı nerden biliyorsun"

-" ben mutfaktayım, hızlı ol çok açım sana yiyecek bişey kalmaya bilir"

Devamı diğer kitapta

Devamı diğer kitapta

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
GOT7 TEPKİLER 🐦Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin