Bölüm 3

14 0 0
                                    

Bazen anlatmaya ağzından çıkacaklar kelimelerin güçü yetmez susmak cazip gelir içinde alevler yanar söner fırtınalar kopar diyecek tek sözcüğe hasret kalır dudakların ağzını açtığında içinde kıyametler kopacak sanki hayır dünyanın sonu değil kendi kıyametin kendi dünyan yerle bir olacak gibi susmaya özen gösterirsin... Konuşsanda birşey değişmeyecektir ne seni anlayacak birini bulursun nede gerçek dinleyici o yüzden susmak ve yazmak gelir içinden yazarken bile anlatmaya gücüm yetmiyor nasıl konuşucam ki fırtınalardan dinmesini beklemek daha mantıklı en azından kendimi yaralanırken başkasını yaralamamak daha iyi sanırım

Dolunay'ın söyledikleri kafamın içinde fay hattını harekette geçirmişti içimdeki depremden bir haber yaşamaya çalışmak daha zordu, yeni bir düzen oturtmuşsun tekrar depreme yakalanmak sonumu getirirdi ben ufak bir sarsıntıdan bile korkarken. Tüm yaşantımı arkamda bırakıp buraya gelirken herşeyin güzel olacağını düşünüyordum öylede oldu aslında burası bana yeterince iyi geldi, ruhum dinlendi, huzur buldum ama şimdi sarsıntının büyük bir yıkıma yol açmamısını diliyorum. Onun ne yaptığı umurumda değil ister evlensin isterse ölsün yaptıklarından sonra herşeyi hak ediyordu ruhuma verdiği zarar bu kadar büyükken mutlu olsun. İstemiyordum

Mustafa abi yüzümdeki solgunluğu görünce neyim olduğumu sordu hastaneden geldiğimi öğrenirse çok endişeleneceğini bildiğim için Bir şey söylenmedim yorgun olduğumu söyleyip geçirtirmiştim her zaman ki gibi bana takılmadan geçmedi tabi ona kızarmıyordum hiç ailemden uzakta olduğum için abim olarak görüyordum her zaman olduğu gibi sakin geçmişti herhangi bir sıkıntı yaşamamıştım mağazada işleri halledip çıktık mustafa abi eve bırakmayı teklif etti veben yine kabul etmedim eve yürümeye başladım mağaza evime uzak değildi yürümeyi seviyordum

Buraya geldiğimden beri yaptığım bunaldığımda yaptığım tek şey yürümek oluyordu bugün olanları düşününce içime kocaman bir yumru oturmuştu çalışınca aklıma getirmemeye çalıştım ama şuan aklımdan atamıyordum toparlanmam lazımdı ama çok zor olacağını kendime geçte olsa itiraf ettiğim Dolanay ı kısa bir mesajla geçiştirmem de ayrı bir konu tabi ona açıklama yapmam gerekiyordu benim için fazla endişelendiğini biliyorum ama zorlanıyordum yineden arkadaşımı üzmemek içi telefonu çıkarıp Dolunay ı aramaya başladım

' Alo canım'

'Alo Benan seni çok merak ettim aklım çıktı'

'iyiyim kuzum merak edilecek ufakbir kriz işte'

'nasıl iyisin ya hastaneye kaldırmışlar böyle olacağını bilseydim söylemezdim'

'iyiyim diyorum ya hem sen söylemesen elbet duyacaktım bunu biliyorsun sadece kötü oldum sorun yok umurumda değil'

'neyse şu haber veren çocuk arkadaşın olduğu söyledi neden anlatmadım'

'offf arkadaşım değil tamam mı tam bir baş belası tamam mı'

'nasıl değil seni o hastaneye götürmüş ya o olmasaydı bir baş belası diyorsun beni sakinleştiren Korhan oldu çok anlayışlı kibar bir çocuk bence' bulunduğu imayı duymamazlıktan geldim tani Dolunay işte kafasında senaryo yazmıştır bilmez miyim

'o bakıyorumda adınıda unutmamışız. Evet bunun içi teşekkür ettim zaten ama o benim arkadaşım değil benim derdim benden büyük sen bana ne diyorsunya' çıkıştım elbette yoksa konuyu uzattıkça konuşacak aslında konuyu dağıtmaya çalıştığının farkındayım ama o söylediğinden beri yeterince kafam bununla dolu bide şu baş belasını düşünecek değilim

'arkadaşın değilse bile arkadaş olmalısın yeter artık herkesten soyutladığın bıkmadın mı? Değer mi bak o gidip umurunda olmadan nişanlanıyor senin ne halde olduğun bilmeden ama sen insanlardan özellikle erkeklerden kaçıyorsun onun yaptıklarını başkalarına mal etmekten yorulmadın mı?' sözleri yetmez gibi birde sert çıktı sesi bukonuyu kapatalı uzun zamna olmuştu tekrar açılması canımı fazlasıyla sıkmıştı


'Yeterrrrr Dolanay ben neyin ne olduğunu bilmiyor muyum? Bana akıl vermekten vazgeç artık ben ne yaptığımı biliyorum sıkıldım anladın mı? Üstüme gelme böyle yaparak bir şey eline geçmiyor biliyorsun!' çok sert çıkıştım ama oda bana acımadan konuşuyor ve bu canımıyakıyor.


'Neyse bir şey demiyorum zaten iki gün sonra orda geliyorum' kırıldığını sesinden anlayabiliyorum ama o benim canımı yaktığını anlamıyor

'Peki gelince görüşürüz öpüyorum iyi geceler' gelme demek istesemde bunun onu daha fazla kıracağı için kabul etmek zorunda kaldım ne olursa olsun o benim dostumdu

'Bende öpüyorum iyi geceler'çabalasa bile sesindeki kırgınlığı anladım anlamamak için aptal olmaz gerek

Telefonla konuşurken eve varmıştım anahtarı mı çıkarıp içeri girdim fazla yorgundum kendimi yatağa attım düşünmeden edemiyorum birşeyleri değiştirmenin zamanı gelmiş hatta geçiyordu artık toparlanmalıydım kendime söz verdim hiç Bir şey eskisi gibi olmayacak her zaman aldığım kararların arkasında olurum iyi veya kötü sonucu ne olursa olsun aldığım karar doğrultusundan ilerlemekte vazgeçmedim 'sakin ol Benan bunlarda geçecek neler atlattın bu ufacık şey yıkamaz seni' insanın kendi kendini teselli etmesi ne kadar saçmaysa kurduğum cümlede o kadar saçma,yapabileceğim bir şey yok olsa bile onun için kıllımı dahi kıpırtdatmam ya oda ayrı bir konu düşünerek kafayı yemektense kitap okumayı tercih ederim kitaplar bana kendimi bile unuturuyor hayata en büyük hobim kitap okumak diye düşünüyorum kitapların içinde kaybolmayı seviyorum kitap okurken en nefret ettiğim kitabı yarım bırakmamak elimden geldiğince kitapları elime aldığım gibi bitirmeye özen gösteriyorum kendimi kitaplarda kaybettiğim gibi kendimi kitaplarda bulduğum zamanlarda oluyor elbette beni rahatlatıp yatıştırıcı bir yönü var.

Tabi bu düşüncelerimi bölen telefon sesiyle kendime geldim uzanıptelefonumu aldım çalışma masasından arayan numarayı tanımıyordum cevbap verme gereksinimi duymadan meşgule aldım telefonu yerine bırakıp su almak için mutfağa ilerken mesaj sesini duydum dönünce bakmaya karar verdim kesin kızlardı zaten başka kim olacaktı

Odaya döndüğümde kitabımı elime alıp okumaya başladım ikinci mesaj sesini duymaktan geçikmedim yine kızlar grupta ne konuşuyordu acaba? Beni rahatsız ediyorlardı. Tanımadığım bir numaradan gelen bir mesaj

'Merhaba Benan nasıl olduğunu merak ettim. Korhan'

Korhan mı yok artık ya bu saatte mesaj atması onu geçtim numara mı nerden buldu acaba. Ah baş belasını boşuna söylemedim anlaşılan cevap vermek yerine telefonu kenara bıraktım cidden canımı sıkıyordu uyumak en mantıklısı hem daha az düşünür yorgunluğumu atardım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 14, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KENDİNDEN KAÇIŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin