Okul

77 7 0
                                    

Okula adım attığımda , Antalya'da ki kolejden daha düzenlu olduğunu gördüm. Merdivenlere doğru ilerlerken duvarlarda bulunan etkinlik afişlerine göz atmayı da eksik etmedim. 'Levent Koleji Resim Sergisi'ni Unutmadı.'  'Basketbol Takımımız Kupayı Kaptırmadı.' . ' "Herkez Gülmeli" Adlı Tiyatro Oyunumuz Çok Beğenildi' . Klasik kolej başarıları . Duvarda bulunan afişlere göz gezdirirken, görevlinin son astığı afişe tekrar baktım. 'Modern Dans Başlasın.' Kumral saçlarımı arkaya savurup , kahverengiden elaya çalan gözlerimi tekrardan kırpıştırdım. Küçüklüğümde annemin zoruyla bale yapmaya başlamıştım. Daha sonra annemleri zor ikna ederek modern dans yapmaya başlamıştım.Sadece bir kaç aydır yani İstanbul'a geldiğimden beri devam etmiyordum. Belki müdür odasını bulursam kayıt yaptırıp, devam edebilirdim. Birinci kata ulaştığımda upuzun koridorda yürüyordum. Bazı öğrenciler kapı önlerinde konuşuyorlardı. Bazıları ise sınıflarına ilerliyorlardı. Sol tarafımdan geçen sarışın ,yeşil gözlü

, uzun boylu bir kız . Kulaklıklarını çıkartıp , elini uzattı. "Merhaba , sen yeni gelmiş olmalısın. Ben Seren." dedi gamzelerini belirterek. Çok güzel gülümsemesi vardı. "Ben de Ela. Memnun oldum." dedim onun kadar bellu olnayan gamzelerimi belli ederek. "Peki , sınıfın ne?" dedi Seren. "Aslında bilmiyorum , ben de müdür odasını arıyordum." dedim etrafa bakınarak. Seren önüme geçti ve " Bu taraftan ." diye devam etti gamzelerini göstererek.

   İlerledik.Benden 5cm falan uzundu. Sporla uğraştığı belliydi . Voleybol oynadığına ya da yüzdüğüne bahse girerim. Küçükken ben de voleybolda gitmek isterdim. Annem ve babam beni ya yüzmeye ya baleye gönderirdi. Hayatımı beliledikleri beni buraya sepetlemelerinden de belli zaten. "İşte burası." dedi Seren gamzelerini bir kez daha göstererek. Öldüğümde beni buraya gömün. "Teşekkür ederim." diye mırıldandım ona dişlerimi göstererek." Bu arada 11.sınıfım ve ilk dersim Yabancı Dil." diye ekledi ve yola koyuldu. Arkasından sadece bakındım desem yalan olur. Ben bakmaya devam ederken müdürün odasından esmer ve Seren kadar olmasa da mükemmel gamzeleri olan çocukla çarpıştım. "Pardon , ya." diye söylendi adını bilmediğim çocuk somurtuyordu kendine bakıyordu. "Olur böyle şeyler, sorun değil " diye mırıldandım. Mavi gözlerine bakarak. " Merhaba ben Deniz , 11.sınıfım ve ilk dersim yabancı dil ." dedi bakışlarını bana çevirerek. " Tamam ." dedim fazla uzatmayarak " Ben de Ela , sınıfımı öğrenmeliyim." dedim ardından devam ederek."Memnun oldum , babam biraz kızgın ama hadi sana şanslar." dedi ve ilerledi. Babam dediğine göre müdür babasıydı , samimi birine benziyordu. Belki iyi dost olabilirdik. Kapıyı çaldım ve içeri girdim. "Sen Antalya'dan gelen Ela Demirkan olmalısın. Sınıfın 11 ve ilk dersin müzik . " dedi 45-50 yaşlarında tebessüm eden adam. Bir şey diyemeden " Bu da ders programın , iyi dersler." diye ekledi. "Teşekkürler ." diye mırıldanıp , programı alıp, müzik sınıfını aramaya koyuldum. İyi ki bu kattaydı. Çünkü hiç üst kata ya da yan binaya gitmek istemezdim . Herkez sınıfına ilerlerken mor kapılı sınıfa doğru ilerledim. 'Müzik Sınıfı ' yazıyordu. İçeri girdim ve cam kenarı tarafından en arkanın iki sıra önüne oturdum. Çantamdan kitabı alıp okumaya başladım. Yaklaşık 5dakika sonra sarışın uzun ve dalgalı saçlara ve mavi gözlere sahip bir kadın girdi. Gözlerini benim üzerimde dolaştırdı ve "Sen Antalya'dan gelen öğrenci olmalısın .Okulumuza hoşgeldin." diyerek tebessüm etti. "Hoşbuldum." diye mırıldandım ve çok belirgin olmayan gamzelerimi öğretmen olduğunu yeni anladığım 35-40yaşlarındaki kadına karşı gösterdim. Ve sırama oturdum. İlk gün olduğundan adının Gülay olduğu müzik öğretmeni , iki konuşkan yani geveze kız ve bir kaç erkek sohbet ediyorlardı. Geri kalanlar uyuyorlardı , müzik dinliyorlardı ya da benim gibi kitap okuyorlardı. Tam Percy Jackson'un en heyecanlı yerine geldiğimde sınıfa bir çocuk girdi. Gülay Hoca kafasını ona çevirip ardıdan tebessüm ederek sohbetine devam etti. Kafasını sıraya gömen çoğu kız kafalarını kaldırıp bir sıra arkama oturan çocuğa bakıyorlardı. Kumraldan sarıya çalan saçlara ve göz rengini belirleyemediğim gözlere sahipti. Kısacası tarzdı.Ama bana göre değildi. Hiç bir erkek bana göre değildi. Yaşadıklarım ya da babamın bana yaşattıkları erkeklere güvenimi sarsmıştı. 16.yaş günümde babamın isteğiyle babamın ortağının oğlunuda çağırmıştım. Normal ve duygusuz geçen günün ardından odama girip üstümü çıkarttığımda arkadan bana sarılan bir beden hissetmiştim. Bu oydu Egemen babamın ortağının oğluydu ve bana zorla sahip olmak istemişti . Çığlığımı duyan annem ve Osman amca bana yardım etmişlerdi. Osman amca dedem gibidir. Evimize hizmet eden Ayla teyzeninin eşidir. Ben doğduğumdan beri yanımda oldular. Ben Egemen'i şikayet etmek isterken , babamlar aralarında anlaşma yapıp , ortaklıklarını sürdürdüler. Öz babam bunun normal olduğunu , benim güzel bir cazibem olduğunu ve çoğu erkeğin buna dayanamacağını söyledi. Bir kaç ay odamdan çıkmayan beni buraya gönderdiler. Lise 2.sınıfı orda bitirip lise 3ü burada okumaya karar verdik.

     Sırtıma dokunan el ile irkildim ve arkama döndüm. Rengini seçemediğim gözleri ile bana sorar ifadeyle bakıyordu.

   Garip ama normal bie.kurguyla buraadayim. Lütfen okuyanlar Vote yapsin.

Aşk DiyeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin