Dünyada milyarlarca insan vardır,bu da milyarlarca gerçek milyarlarca yalan ve milyarlarca hayal demektir.
Benim hayallerim hiç böyle değildi.
Umduğum hayatı yaşayamıyacağımı biliyordum ama bu kadarını tahmin edemezdim.
O an ihtiyacım olan tek şey cesaretti sadece birazcık cesaret..
Ve oldu...
Ben bir anlik cesaretimle hayatımı bu hale getirdim.
Her şey kontrolümün dışında gerçekleşti ve ben sadece seyredebildim.
Hayatımın akışını izledim.
Saçma nedenlerdi hepsi ,kimse için değmezdi ama ben yaptım.
Kendimi durduramadım ve yaptım.
Tahmin konusunda pek iyi olmadığımı biliyorum ama yinede aklınızdan geçen şeyi söyleyebilirim sanırim.
"bu duruma nasıl geldim ?"
İşte böyle...
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Mevsimlerden sonbahar ,ağaçlar yapraklarını dökmeye hazırlanıyor.Sararıyor ,kuruyor ve düşüyor ve rùzgar onu nereye savurursa oraya gidiyor
Geride kalan şey ise çıplak bir ağaç.....
Alarmım ötmeye başladığı sırada ,ağır hareketlerle penceremden uzaklaştım.Saat 7:10 'u gösteriyordu ve bugün yine lanet pazartesiydi.Alarmı kapattiktan sonra yavaşça banyoya yöneldim , sessiz olmaya dikkat ediyordum sebebini bilmiyorum ama sabah sabah ne annemi ne de babamı görmek istemiyordum.
Banyonun kapısını hafif aralayıp içine girdim avucuma dökülen suyu yüzüme çarptım havaların soğumaya başladığını düşünürsek vücudumun buz gibi sudan sonra titremesi normaldi sanırım.
Kafamı kaldırıp aynaya baktığım zaman göz altlarımın şişmiş olduğunu gördüm son zamanlarda alarm saatimden çok daha erken kalkıyordum , nedenini bilmiyorum ama elimdede değil gözlerim birden açılıyorlar ve geride uyuyamıyorum.
Bu yüzden pencereden dışarı bakıyor kimse olmadığı ićin bende bitkilerin veye diğer cansız varlikların hayatlarını inceliyorum.
Bazen bir sokak lambası bazen bir çöp kutusu ,çimenler ,arabalar ,toprak bugünse yarı çıplak bir ağaç
eğer ailem zamanında bana bir kardeş yapmış olsaydı cansız varlıklarla iletişime geçmek yerine kardeşimi uyandırıp onunla konuşabilirdim.
İş işten geçti nasıl olsa deyip ,bu fikri aklımdan attım ve banyodan yine çok yavaş bir şekilde çıkıp odama geldim.
Üzerimdeki kıyafetleri çıkararak okul kıyafetlerimi giyinmeye basladım.Gömleğimin düğmelerini ilikledikten sonra üzerime bir sweatshirt geçirdim.Akşamdan yerleştirdiğim çantamıda alıp odadan çıktım.Sokak kapısının önündeki ayakkabılarımıda giyindikten sonra kapıyı kapattım ve okula doğru yürümeye başladım.Normalde okula otobüsle gidiyorum ama bugün evden erken çıktığım için yürüyerek gitmek cazip geldi.Ara sokaklardan ilerlemeye başladım bu kestirmeler işimi kolaylaştırıyordu.
Yarım saat gibi bir sürede okula vardım ve benden daha önce gelmiş olan arkadaşlarımın yanına ilerlemeye başladım.
Beni ilk fark eden Burak oldu.
"selam Hazel"
Her ne kadar bana tek selamı Burak vermiş olsada ben onlara genel bir selam verip aralarına katıldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık
Teen FictionKorku getirir öfkeyi ,öfke ise acıyı ,acı ise nefreti getirir.Nefret ise geçirir karanlık tarafa...