(Merhaba sevgili okurlarım. Sizinle şimdi yep yeni ve psikopat bir maceraya atılıyoruz. İyi okumalarrr. Yızdız ve yorumlarınızı eksik etmeyin şimdiden teşekürler)
Lise zehirli, güzel ve macera dolu mu? kesinlikle.
Yatağından doğruldum. Zor bir gece sıkıntı ve kâbus dolu. Piskopat bir genç kızım ve bunu seviyorum
Üzerimdeki pijamalardan kurtulup rahat bir kot pantolon, üzerime kırmızı sıradan bir tişört. Kumral belime kadar gelen saçlarımıda saldım. Bu gün dışarı çıkıcam onca kâbusa rağmen yinede mutluyum...
Hizmetçinin hazırladığı yumurta, peynir, biraz zeytin ve ekmek. sıradan bir kahvaltıyı miğdeme indirdim.
Çıkmaya hazırım. Bu gün aliceyle buluşucam. Alev İngiltereye sevgilisinin yanına gidiyor. Karla de gele bilir...
Koskoca Amerikada sevgili bulamadı...
Yola çıktım daha buluşmamıza 1 saat var. O yüzden ahesli ahesli yürüyerek sözleşdiğimiz kafeye girdim. Kenar masallardan birine oturdum. Menüyü elime alıp oyalandım. Her zaman ki içeceğimi alıcakdım ama yinede hepsini gözden geçirdim.
"Pardon"
Garson" buyrun matmazel ne istersiniz?"
"Limonata" aslında limonatayı hiç sevmem ve her zaman içdiğim içecek değil.
Garson"Başka bir isteğiniz var mı?"
"Şey aslında evet tatlı olarak da hımmm... Çukulatalı pasta"
Garson menü yü elimden aldı. Alicenin gelmesine daha 45 dakika var.
Kabus dolu bir gece olduğundan dolayı doğur durust uyuyamamıştım. Bu yüzden masaya kollarının arasına kafamı koydum. Ah başım cidden çok ağrıyo.
10-15 dakika sonra başımda biri boğazını temizledi. Garsondur diye.
"Masaya bıraka bilirsin" deyip masayı işaret ettim.
Sonra tekrar buğazını temizledi. Off duymamışlıktan gelip uyumaya devam mı etsem. Evet öyle yapıcaktım ki kafamı kaldırdım.
Başımda garsonu yada alice'yi beklerken. Açık kahve rengi saçlı. İnsanın içinden geçen ela gözlü bir çocuk başımda duruyordu.
Ne var gibisinden baktım.
"Pardon hanım efendi bu masa benim"
Benim ne mk. Tapulu malın mı mal.
"Benim derken. Tapulu malın mı kardeş hayırdır."
Of uğraşamiyacağım bu malla zaten yeterince etrafımda gereksiz varken...
Tekrar başımı masaya koydum. Hemen ardından kafamda bir acıyla uyandırıldım. Sanki biri saçımı çekiyor.
"Ah ne yapıyorsun lan mal bırak lan saçımı. Ah amk saçım kafamdan çıkıcak!!"
Önümde duran pislik. saçımı kavrayıp kafamı kendisine döndürdü.
O anda gözüm döndü ve hiç pişman olmiyacağım birşey yaptım...
(Bu bölüm biraz kısa oldu haklısınız. İlerledikçe daha uzun olucak emin olun ;) okuduğunuz için teşekürler...)
