Gizli

95 2 0
                                    

Yolda adımlarımı sıklaştırıp hızlandırarak kapüşonumu kafama geçirip yere bakarak gitmeye devam ettim. Etraftaki insanlar bana bakıyormuş gibi hissediyordum. Buda benim şizofren kafamı iyice allak bullak ediyordu. İçimdeki sıkışmış hislerimi dışarı vurma isteği uyandırıyordu. Ama bu isteklerin iyi huylu olacağını hiç sanmıyordum. En son yaşadığım kurşuna dizilme olayından sonra dahada kafayı yemiştim. Psikolog bile bana yardım edemezdi. Bana yardım edecek olan tek kişi bendim. Bir insanında kendinden başka yardımcısı olamazdı zaten. Diğer tüm herkes saçmalık. Her gün geçtiğim dar ve ıssız yoldan geçiyordum. Ama bu sefer bir sıkıntı vardı. Yolun sonunda ışık gözükmüyordu. Sona doğru gözlerimi iyice kısarak baktığımda. Yolun sonunda ışığın gelmesini engelleyen birisi vardı. Kaşlarımı çatıp kafamı tekrar eğip ilerlemeye devam ettim. Sona geldiğimde o kişinin yanından değmeden yan dönerek geçip devam ettim. Dükkanın parlayan camından kim olduğuna bakıyordum. Arkamdan bana bakışlarını hissedebiliyordum camdan yüzünü göremiyordum. Binanın kapısına geldiğimde yavaşça açıp içeriye girdim. Kapıyı kapatırken kafamı biraz kaldırıp göz ucuyla baktım. Göz göze gelmiştik biraz hızlı olup hemen kapıyı kapattım. Ne diye dikizliyordu bu herif beni. Gözlerimi sinirlenip yavaşça kapadım ve derin bir nefes aldım. Bu bakışlardan aşırı rahatsız oluyordum her an birini öldürebilirdim. Asansörün tuşuna basıp gelmesini bekledim. Geldiğinde binip direk 7. Kata tıklayıp kapanmasını bekledim. Kapıları kapanırken giriş kapısının açılıp o bana bakan adamın girdiği fark ettim. Tüylerim bi anda diken diken oldu. O anda kapılar kapanıp hızlıca yukarı çıkmaya başladım. Aynaya dönüp yüzümdeki morluk ve kesik izlerine bakmaya başladım. Ben sabırsız bir insandım. Birisi birşey söylediğinde dayanamıyordum gözüm dönüyordu ve herkese saldırmaya başlıyordum. Yani bi tek söyleyen kişiyede değildi herkeseydi. Bu yüzden okulda adım deliye çıkmıştı. Ama ne kadar deliye çıksada kimse yüzüme gelip bunu hayatta söyleyemiyordu. Çünkü korkuyorlar. Tekrar kapüşonu kapatıp duran asansörde kapının açılmasını bekledim. Kapı açıldığında çıkıp evin giriş kapısını açıp eve girdim.
Kalktığımda etrafıma bakındım. Hava aydınlanmış odama ışık doldurmuştu. Uyandığımda ışığı görmekten nefret ediyordum. Bir anda alarmın hiç çalmadığını ve odada ışık olduğunu fark edince hızlıca doğruldum. Okula geç kalmıştım. Kalktığımda alarmla kalkmam gerekiyordu ve odama ışık asla dolmazdı çünkü hava aydınlanmadan kalkıyordum. Telefonu elime aldım saate baktığımda 12.06 yazıyordu off diye bağırıp kendimi yatağa geri bıraktım.
Şu soğuk kış gününde markete gitmek tam bir eziyetti. Evde hiçbir şey kalmamıştı. O yüzden gitmek zorundaydım. Paraları telefonun arkasına koyup dışarı çıktım. Markete girdiğimde sepeti aldığım gibi hızlıca rafların arasında gezmeye başladım. Alışverişleri hiç sevmiyordum.  Elime geçeni sepete atıp hızlı adımlarla kasaya gittim. Bi adam kasadaki kadına sigarasının ismini söyleyip aldı. Hafiften bana doğru dönünce dün gece gördüğüm adam olduğunu fark ettim. Ne kadar yüzünü göremesemde boyundan, duruşundan ve dün giydiği kıyafetleri bugün tekrar giyişinden tanıdım. Ona bakışlarımı fazla hissettirmiş olmalıyım ki dönüp bana baktı. Göz göze geldiğimizde kafamı eğip sepettekileri kasaya boşalttım. Adam bana arkasını dönüp çıkışa doğru yavaşça ilerlemeye başladı. Kasadan aldıklarım geçerken geçenleride poşete dolduruyordum. Bittiğinde parayı verip poşetleri aldım ve çıkışa doğru hızlıca yürümeye başladım. Poşetler çok ağır olduğu için daha fazla taşımaya dayanamazdım hızlı yürümek zorundaydım. Kendimi dışarı atıp eve doğru devam ettim. Omzumda bir el hissettiğimde dönüp kimin eli olduğuna baktım. Bu az önce kasada gördüğüm adamdı. Gözlerimin içine hiçbir şey demeden bakıp elindeki sigarayı dudaklarına götürüp içine çekti. "Buyrun?." Dedim cevap vermeden yürüyüp gitti. Arkasından birkaç saniye bakıp sonra yoluma devam ettim.
Eve geldiğimde poşetlerden herşeyi çıkarıp ilk yerleştirmeye başladım. Midem açlıktan kazınıyordu. Aldığım milföyleri direk fırına atıp malzemeleri yerleştirmeye devam ettim.

Gizli Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin