1.BÖLÜM
Oturmuş televizyon seyrediyordum. En sevdiğim program olan ELLEN başlamıştı. Oturduğum koltuktuğun önünde bir sehpa ve sehpanın üzerinde yarım bırakılmış bir kola kutusu , cips paketleri, patlamış mısır , bir kaç kirli peçete ve sigaram vardı. Hava biraz yağmurluydu. Yağmuru severim. Hatta ıslak ve soğuk olan çoğu şeyi severim. Bir telefon geldi. Canım hiç açmak istemiyordu.Çünkü telefon, televizyon masasının üstündeydi. Dayanamadım ve televizyon masasına doğru kalktım. Telefonda bi numara vardı.
-Alo...!
+Alo!!
-Sen kimsin?
+Ben kahrolası biriyim.
-Sorun nedir beyfendi?
+Eşim beni aldattı.
-İyi de bundan banane.!
+Ahh, Bella beni aldattı. Kahrolası kadın.
-Anladığım kadarıyla sarhoşsunuz. dedim ve kapattım.Ellen sona erdiği için televizyonu kapattım.Sigaramı alıp balkona çıktım.Balkon evde bana huzur veren bir yerdi. Ve sigra içmek için uygun.
Sigaramı içerken telefonda beni arayan adamı düşünüyordum. Daha sonra içimden aramak geldi, sonra saçmalık olduğunu düşündüm.Sigaram bittiği için yeni bir tane yaktım.Yağan yağmuru seyrediyordum ki telefonum tekrar çaldı. Bu sefer arayan erkek arkadaşım Issac'ti. Aramız hiç iyi değildi. Onu sevmiyordum ama ayrılamıyordum. Telefon çalmaya devam ediyordu. Meşgule aldım.1-2 dakika sonra tekrar aradı.
-Efendim?
+Neden açmıyorsun?
-Açtım ya. Bir sorun mu var?
+Hemen gelmen lazım.
-Bu saatte mi?(Saat 23:38)
+Çok önemli.
- Nerdesin?
+Eski klisenin önündeyim.
..........
Sigaramı söndürdüm ve içeri girdim.Hazırlanmak üzere odama gittim. Altıma koyu renk bir kot pantolon giydim. Kot pantolonun üstüne beyaz renkte bir t-shirt giydim. Hava yağmurlu olduğu için kalçamın altında biten asker yeşili ince bir yağmurluk giydim.Ayakkabılarımı da giydim ve çıktım.
...
Siyah renkteki arabama bindim.Ve kilisenin oraya yaklaştığımda Issac'i aradım.
-Nerdesin? Ben geldim.
+Hâla kilisenin ordayım ve seni göremiyorum.
- Gelmek üzereyim.
+Tamam bekliyorum.
Arabayı Issac'ın arabasının arkasına parkettim ve arabadan indim.Kilisenin önüne doğru yürüdüm.
Issac siyah bir kot giymişti üzerinde kareli bir gömlek vardı.Sarı saçlarına sokak lambasının ışığı çarpıyordu. Yanına yaklaştığımda o çok iri mavi gözlerini bana dikti.
-Sence ilişkimiz nasıl?
+Bunu sormak için mi çağırdın?
-Bana cevap ver Morgan.
+Gayet iyi.
-Emin misin?
+Berbat bir ilişkimiz var.
-Aynen öyle. Ve ben artık sıkıldım. Bunu uzatmanın anlamı yok. Kendine iyi bak . dedi yanağıma bir öpücük kondurdu ve gitti.
