Benjamin...

42 0 1
                                        

  Sabah uyandığımda üstümdeki kıyafetlere rağmen çok rahat uyuduğumu anladım. Gerçekten dinlenmiştim. Belkide buranın havası insana huzur veriyordur. Çünkü normalde olsa şu cam duvardan gelen güneş ışınlarına söylenerek uyanırdım ama şu an tülden perdeyi bile açasım geliyo.

  Yavaşça yataktan kalkıp banyoya girdim serin bi duş aldıktan sonra turkuaz bikinimin üstüne kot şortumu ve dantelli tişörtümü giydim. Telefonumdan Cody'nin numarasını bulup aradım, açmadı. Bir daha aradım yine açmadı. Bu seferde Zack'in numarasını bulup aradım. Uzun bir süre çaldıktan sonra açtı. Sonunda...

  "#Alo? Alev?"

  "#Evet benim Zack. Ben Cody'i iki kez aradım fakat açmadı. Bir şey mi oldu?"

  "#Ne? Hayır sadece denizdeydik o da şimdi geldi yanıma. Ne olmuştu?"

  "#Hani ben size dün birlikte takılabilirmiyiz diye sormuştum ya. Sizde olur demiştiniz. Bunda ciddimiydiniz diye sorucaktım." ahhh aslında yanınıza gelebilirmiyim olucak orası. Ama bu soruyu soramam çok yüzsüzce olur. Sonuçta ben Nehir değilim.

  "#Tabiki ciddiydik. Hatta müsaitsen yanımıza gelsene. Takılırız." kıkırdadı. Tabi bende kıkırdadım. Ve beklediğim sorunun getirmiş olduğu heyecanla cevap verdim.

"#Bana uyar. Sonuçta sizle takılmak için o soruyu sordum." dedim gülerek.

  "#Tamam seni bekliyoruz. Biz dünki yerdeyiz." dedi. Bende "#Tamam" diyip telefonu kapattım. Güneş gözlüğümü alıp aşağı indim. Annem terstaki yatakta (evet terastada yatak var. Üstelik denize bağlı birde havuzumuz var) uzanmış kitap okuyodu. Babam görünürde yoktu ama büyük ihtimmalle hala uyuyordur. Annemin yanına oturup yanağına bi öpücük kondurdum. Bana dönünce "Annecim ben sahile iniyorum. Denize giricem." dedim.

Kaşlarını kaldırıp "Tek başına mı?" diye sordu. "Hayır. Dün iki arkadaş edindim. Onlarla birlikte olucam." dedim. "Pekala. Ama başka bir yere gidecek olursanız mutlaka ara." dedi. Bana izin vereceğini biliyordum. Çünkü bana güveniyor. "Tabiki." diyip yine yanağına bi öpücük daha kondurdum. Annem tekrar kitabına dönünce seke seke dışarı çıktım. Sahile indiğimde dün Zack ve Cody ile tanıştığım yere doğru ilerledim. Dün bulundukları yerden bi kaç şezlong uzaktaydılar. Yanlarına vardığımda "#Selam" dedim. Sanırım beni bekliyorlardı çünkü üstleri kuruydu fakat saçları hala ıslaktı. Bu arada ikisininde baya bi kası vardı. Daha doğrusu burdaki nerdeyse bütün erkeklerin kası vardı. Türkiye için tam tersi geçerli ama.

  Onlarda "#Selam" dediler. Zack "#Hadi denize girmiyecekmiyiz?" dedi. O sırada bir kız ve bir erkek bizim yanımıza geldi. Cody beni göstererek "#Bu size bahsettiğimiz kız. Adı Alev." dedi. Sonra bana dönüp "#Bunlarda bizim arkadaşlarımız. Onlarla daha önce tanışmıştık. -kızı göstererek- Bu Sally." dedi kıza bakarak gülümsedim o da aynı şekilde karşılık verdi. Daha sonra erkeği göstererek "#Bu da Benjamin." dedi. Benjamin bana dönüp "#Kısaca Ben diyebilirsin" dedi. Benjamin çok yakışıklıydı. Yani gerçekten burda gördüğüm erkeklerin en yakışıklısıydı (en azından bence). Sarıya yakın saçları, deniz mavisi gözleri vardı. Boyu da uzundu yani ben de yaşıtlarıma göre uzun biriyimdir sanırım o da öyle. Kaslarıda unutmamak lazım. Bir kilometre uzaktan baksan yinede böyle bi meteor (bakın meteor diyorum taş değil) kimsenin gözünden kaçmazdı. Zack "#Tanıştığınıza göre hadi artık denize girelim." dedi. Bu çocuk da deniz meraklısı çıktı. Herhalde geldiği yerde deniz yok. Aaa doğru ya ben daha nerden geldiklerini bile bilmiyorum. Bunu bi ara sormam lazım ama şimdi değil.

  Herkes Zack'i onaylayıcı sesler çıkarttılar bende kaffa salladım. Onlar direk denize doğru gittiler. Tabi hepsi mayoyla olunca. Bende hemen şortumu ve tişörtümü çıkarıp, onlara doğru koşmaya başladım.

  Deniz o kadar güzelki anlatamam. İnsanın arkadaşları olunca daha çok eğleniyor. Yalnız girsem bu kadar eğlenmezdim açıkçası.

  Sally "#Hadi şu koyu maviye dönüşen yere kadar yarışalım" diye bir fikir attı ortaya. Tabi erkekler anlatışından bişey anlamış gibi durmuyodu. Bence gayet açıklayıcıydı ama... "#Derinleşen yeri diyor" dedim. Hepside "Aaaaoovvv" gibi sesler çıkarınca bu sefer anladıklarını anladım.

  Hepimiz yan yana dizilince Sally üçten geriye saydı ve yarış başladı. İstanbul'da evimizin arkasında bir havuz vardı ve hergün en az yarım saat yüzdüğüm için çok iyi bir yüzücüydüm. Ama anlaşılan birileri benden daha iyi yüzüyor. Çünkü Benjamin en öndeydi. Ben de hemen arkasından ilerliyordum. Benjamin birinci olarak bitirmişti bende tam ikinci olmak üzereyken biri ayağımdan tuttu ve benim önüme geçti. Beni kimin çektiğini görmek için ve en azından üçüncü olbilmek için su yüzeyine çıktığımda karşımda bir adet sırıtan bi Cody gördüm. Saçlarımı elimle düzelttikten sonra Cody'e dönüp "#Bunun bedelini ödeyeceksin" dedim. O ise sadece güldü. Daha sonra Benjamin'e dönüp "#Çok iyi yüzüyorsun. Yüzücü felenmisin?" dedim. Gülerek ( gülüşünde eriyebilirim) "#Hayır. Küçükken kursa gidiyodum ve o zamandan beri yüzmeyi hiç bırakmadım. Ama sende fena değilsin." dedi. Vay yakışıklı olduğu kadar egoist de. Alaycı bi şekilde sırıtıp ( ki bunu Benjamin'e karşı yapmak oldukça zordu) "#'Fena değil' hee? İstersen bi daha yarışalım da kim 'fena değil' miş görelim. Ne dersin?" Benjamin hiç gülüşünü bozmadan "#Olur. Sadece ikimiz, kıyıya kadar. Hızlı olan kazanır."

  "#Pekala" dedim. Zack üçten geriye doğru saydı ve yarış başladı. Benjamin biraz daha önümdeydi. Kıyıya yaklaştığımızda hızlandım ve önüne geçtim. Tam beni geçmek üzereyken yarışı bitirdim. Evettt! İşte bu! Benjamin'in suratı asıktı yanıma geldiğinde zafer dansımı yapmaya başladım. Tam en eğlenceli yerinde Benjamin kollarımı tutup durmamı sağladı. "#Kes şunu. Çok komik görünüyorsun." dedi. Tek kaşımı kaldırıp "#Sende kaybettiğinde çok komik görünüyorsun" dediğimde yine suratını astı. Biz tartışırken diğerleride yanımıza gelmişti. "#Bi şeyler yiyelim mi? Çok açımda. Hem biraz dinlenmiş oluruz" dedim. Cidden çok açtım ve karnımdan da gurultular geliyordu. Cody "#Bana uyar" dedi. Zack ve Benjamin'de onayladı. Bu defa bakışlar Sally'ye döndü. O ise Benjamin'e bakıp "#Olur" dedi, Benjamin'de sırıttı. Bunların arasında kesin bi şeyler var sabahtan beri habire aralarında fısıldaşıp gülüyorlar. Kafeye vardığımda Zack'e sorsam iyi olur.

  Kafeye giderken Benjamin ve Sally önden el ele tutuşarak yürüyordu. Bende Zack ve Cody'nin arasına girip "#Sally ve Ben çıkıyorlar mı?" dedim fısıltıyla. Zack "#Evet. Onlarla tanıştığımızdan beri beraberler" dedi. İçimde bi şeylerin yıkıldığını hissettim. Neden böyle olduki sabahtan beri tanıyorum onu. O yıkıntılar açlıktan iflas eden midemden geliyordur bence.

  Sana ilk defa katılıyorum. Sabahtan beri hiç bi şey yemedin. Ben bile yok olcam yakında.

  Kafe deniz kenarında bambulardan yapılmış güzel bir yerdi. Denize bakan bir yere oturduk. Menülerimiz geldiğinde en büyük kahvaltı tabağını istedim. Diğerleri de gayet dolu bir tabak istemişti. Sally fiziğine bakınca salata yiyen tiplere benziyordu (benim gibi) fakat gayet dolu bir kahvaltı tabağı istemişti.

  Önümüzdekiler bittiğinde bir süre denize bakıp muhabbet ettik.   Daha sonra yine sahile inip akşama kadar yüzdük. Şezlonglara oturduğumuz sırada Cody "#Akşam yemeğine bir restorana gidelim mi?"dedi.

  Benjamin "#Bize uyar. Değil mi Sally?" dedi Sally'e bakarak. Öyle bakıyorduki onu gerçekten sevdiğini anlayabiliyordunuz...

  Bu bölüm en güzel bölümdü bence. Siz ne düşünüyorsunuz. Umarım beğenmişsinizdir. Yeni bölümde görüşmek üzere.

 

 

 

MALDİVLERDE AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin