Benim Öyküm

1.Bölüm Başlangıç

Merhabalar benim adım Öykü ve kendi hayatımdan kısa kısa alıntılar yapıcam öncelikle arkadaşlarımdan bahsediyim sonrada kısa hikayeciklerimi yazmaya başlıyım bu sayfayı açmamdaki amaçta tam olarak bu kendi hayatımda olan veya olmasını istediklerimi yazıcam hadi başlayalım Bismillahirrahmanirrahim

Birgün o kadar sıcak bir gündür ki hayatı zehir eder öykü okul olmadığı için evde annesiyle beraberken kanal kanal gezerken güzel bir film karşısına çıkar Ceviz Oynamayamı Geldin Odama o kadar ilgisini çekmesede izlemeye başlar cemili görünce keşke benimde böyle bir eşim olsa der ve annesinin yemek için istediği malzemeleri almaya giderken babasının telefonunu evde unuttuğunu görür ve annesine der
-Anne babam telefonunu evde unutmuş
+Lazım olursa gelir yada arar
-Haklısın dedikten sonra getirdiği soğanla patatesleri soymaya başlar
Birden kapının vurulma sesiyle bıçağı ve patatesi bırakıp Babamdır der ve telefonu alıp kapıya gider bir bakarki onun yaşlarımda bir çocuk Merhaba babamın telefonunu almayamı geldin der. Çocuk şaşkın şaşkın bakarken E-evet diyebilir öykü telefonu verip kapıyı kapar ne kadarda cemile benziyor diye düşünüp patateslere geri döner
Öykü ne yapacağım ben şimdi diye düşünürken gözünden düşen yaş yanağını ıslatınca diğer damlalarda birer ikişer atar kendini neden ya neden diye düşünürken babası son noktayı koymuştu yüreğine O bir kız başımıza birini musallat edip alınımızı kirletmeden verelim 18 yıl baktık yedirdik yeter artık hem artık koskaca hemşire oldu hadi onuda geçtim çocuk zengin çalışmasa bile ona bakar Alparslan A-ama kı İtiraz kabül etmiyorum yarın düğün hazırlıkları için gelecek 19 nisanda düğünleri olacak söyle hazırlansın
Odasına çıkıp makyaj yaptı ve kitap alıp okuma masasına oturdu annesi onu ağlarken görmemeliydi onun yüzünden oda ağlasın istemiyordu
Kapı açıldı annesi yavaş ve bu olaydan ne kadar kötü etkilendiğini gösteren bir duruşla olayları bir çırpıda anlatıp gücü az kalınca yatağa oturdu Ne diyorsun kızım senin düşüncen ne diye sorunca Bir oturup konuşalım anne öyle yazmamı alıyor görecek beğenecek alacak babama söyle önce konuşmalıyız bu şartla dediğini kabul ederim yarın saat 18 de hastanenin arkasındaki cafede onu bekliycem gelsin ordan nereye isterse gideriz
Diyince zaten dertten çökmüş omuzları biraz daha dikleşerek kızına baktı ne ara bu kadar büyümüştü bilmiyordu ama acısı bir nebze olsun hafiflemişti. Hemen koşup Hamza beye anlatmalı bu güzel yürekli kızını dahada üzmemeliydi

10 Şubart 2008

Saate bakmaktan saat aşınmıştı garsonu çağırıp içecek siparişini verdikten sonra kitap çıkarttı çantasından ve okumaya başladı. İçeceği gelince büyük bir susuzlukla çekti içine 10 15 dk sonra Alparslan gelmişti. Merhaba ben Alparslan Hamza bey konuşmak istiyor diyince merak ettim ne konuşacağız öykü dediğinde öykü cevap veremedi bunun üzerine Alparsan Yanlış birşeymi dedim neden konuşmuyorsun dedi Açıkcası bu konuşmaya nereden başlasam bilmiyorum biz yakın bir zamanda evlenecekmişiz ama birbirimizi hiç tanımıyoruz tanışmak istedim sanırım diyince Alparslan Dur ben bildiklerimi sayıyım bilmediğimi sen söyle dediğinde tahmin yürütür herhalde diye düşünmüştü öykü
Sen çikolatalara bayılırsın tatlıların çoğuna bayılırken halka ve peynir tatlısı sevmezsin yemek ayırt etmez güzel yemek yaparsın kitaplar ve filmler ilgi alanınken gezmek gibi sosyal aktivitelere katılmazsın giyinmen hep kendine özgü olur saçların= morelindir hemşiresin çok küçüklüğünden beri hep istediğin meslektir genelde renkli ve farklı giyinip insanları etkilersin inatçışın köfte ve balık dışında et sevmezsin örgü yapmayı seversin ama zamanın yoktur okulda ders dışı kitap okursun sosyal medyaya dair herşeyden haberin var ama kullanmıyorsun genelde kırmızı ve yeşili seversin namazındasındır kalemlere bayılırsın yüzüklerede diyince öykü uww ben bile bunları bilmiyordum diyip geçirdi içinden
Kendini anlatsana biraz beni biliyormuşsun zaten dedi öykü
O zaman öncelikle birşeyler alalım diyip karşıdaki garsona 2 menü işareti yapıp menüler gelince ne alırsın diyip öncelikle öyküye sordu ben bir bal badem pasta alıyım bide çikoasktan alıyım ama içine ya sütlü yada beyaz çikolatadan yapalım diyince bende hanımefendinin istediğinden istiyorum diyip menüleri uzattı. Garson gidince anlatmaya başladı
Ben kahvemi genelde sütlü ve orta şekerli içerim onun dışında yemekleri çok severim köfte ve balık dışı et yemem büyük bi insaat şirketinde çalışıyorum çikolata ve tatlıları severim bu arada garsonda geliyor diyip kitabı alarak inceledi ve nazikçe öyküye verdi
Böyle böyle devam ederken Alparsan öyküye elini tutabilirmiyim diyince öykü pastadan başını kaldırdı biraz düşünüp kucağında duran sol elini uzattı Alparslan elini nazikçe tutup öptükten sonra tuttu bu arada pastalar bitmişti Öykü kalkalımmı artık babam kızmasın eve geç kalmıyım diyince Alparslan Öyküye ciddimisin sen saat daha 19:20 der gibi bakıp ücreti ödedi ve kafeden çıktılar. Anneme söz verdim bugün düğün için gelinlik falan bakacakmışız öyle dediler diyince onları boşver asıl yaşayacağımız evi görelim sonra oraya gideriz diyince istersen önce mağazalar kapanmadan bakalımda ev duruyor adamlarında eşi çocuğu var bizim için ihmal etmesinler diyince
Öykü ? Dedi neden bu kadar iyisin baban sırf param için seni bana veriyorken sen hala iyilik peşindesin bunu herhangi biri dese ilk kendi dediğimi yapardım ama haklısın çocuklarıyla eşiyle vakit geçirsinler üstüne basa basa söylediği sözler öyküyü utandırmıştı. Bir gelinlikçiye gelince bedenini söyledi ve şu olsun dedi. Güzel bir şekilde paket yapalım kötü olmasın dedi ve Alparslanın yanına doğru yürürken koltuğun yanındaki masaya ayağı takılınca Alparslanin kollarına düştü. Utanıp hemen doğrulmak istesede Alparslan biraz daha bekle lütfen dedi. Daha önce bu kadar güzel olduğunu fark etmediği gözlerine uzun uzun baktı ve yaklaşıp alınından öptü helalim olmadan izinsiz hiçbirşey yapmam diyip doğrulttu sen neden gelinliğini denemiyorsun diyince saat geç oldu yazık adama uyku gözünden akıyor gidip uyusun ben olmazsa yarın gelir bedenini değiştiririm dedi Tamam o zaman seçtiğin gelinliği bende görebilirmiyim? dedi nazik bir şekilde öykü gidip mankende gösterdi gelinliği bu dedi