Sonra bindim bir otobüse ,gitmek çekti canım. Başımı cama yasladım,içimden o meşhur türküyü mırıldandım. Herkes benden habersiz. Herkes biraz fazla telaşlı. Yaşlılar genç olmuş, gençler yaşlı. Tam da güneşin vurduğu tarafa oturmuşum. Hüzünlerim güneşte açık kahve. Sözlerim dokunur mu? şöför beye. "Ee yolculuk nereye ?"dedi meraklı teyze. Hüzünlerim güneşte şimdi daha çok açık kahve.
+Yolculuk yolcu yol...
-Mesafelerden mi kaçıyorsun?
+Nasıl?
-Gözlerinden anladım.
Dedim ya bindim bir otobüse,gitmek çekti canım. Şimdi biraz da tek şekerli çay çekti.
Birazdan belki bir türkü daha mırıldanırım. Şimdi bir şeyleri geride bıraktım evvela, ayaklarım yerden bir metre yukarıda, başımı cama sağlam yasladım,telefonum otobüs modunda, öyle bir mod yok ama biz öyle sayalım, saydık,sonra gün geceye kavuşmuş oda tamam otobüs gidiyor.
+Otobüs gidiyor mu ? teyze.
- Gidiyor kızım.
+ Ben neden gitmiyorum.
- İnsan bedenen gider, ruhen olduğu yerde kalır.Bedenen gider insan, ruhen kalır. Olduğu yerde kalır, doğduğu yerde, sevdalandığı yerde,insan kalır.
Şöför bey ,durdurun otobüsü ruhum inecek.! Tek şekerli çay iptal. Ruhumun canı gitmek çekmemiş durdurun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASTRAL SEYAHAT
Short StorySonra gitmek çekti canım. Bu memlekette belki de ilk defa ,birinin canı gitmek çekiyordu.Her şey tamamdı. Bir otobüs,bir muavin,meraklı bir teyze,yol,gece her şey olması gerektiği gibiydi. Ta ki başımı cama yaslayana kadar.