6.Bölüm

41 2 1
                                    

Kusura bakmayın canlarım çok geciktim ama inanın yazamadım bu aralar ailede iç karışıklıklar var diyelim ondan böyle oldu her gün yazamiycam maalesef elimden geldiğince çabalıycam anlayış gösterin sizi seviyorum :**

*******************

Biraz daha ilerledikten sonra tepeye varmıştık. Bütün İzmir ayaklarımızın altındaydı. Ben bu müthiş manzara karşısında donup kalmıştım.

"Sence de harika değil mi?"

"Bu muhteşem. Böyle bir yer olduğunu bilmiyordum."

"Bana da annem gösterdi. Ölmeden önce ne zaman yalnız kalmak istese buraya gelirdi. Şimdiyse ben kullanıyorum burayı."

Bir anda dondum kaldım. Onun da mı annesi ölmüştü? Suskunluğumu anlamış olucak ki

"Bir şey mi oldu?" diye sordu.

"Yok hayır. Burası gerçekten çok güzel."

"Öyle."

Tepenin ucunda bir bank vardı. Amaçsızca konulan tek bir bank. Banka doğru ilerleyip oturduk. Aramız da rahatsız edici bir sessizlik oluşmuştu. Kafamı ona doğru  çevirip yüzünü incelemeye başladım. Yüzünde rahatsız olurmuş gibi bir ifade vardı.

"Bir sorun mu var?" diye sordum. Cevap vermedi.

"Poyrazz!"

"Efendim?"

"Bir şey mi oldu?"

"Hayır sadece.....İlk defa buraya birini getirdim ve....bu biraz tuhaf."

"Hmm."

Şimdi buna sevinmem mi gerekiyo? Yani sonuçta ilk defa birini getiriyo ve o ilk kişi ben oluyorum. Bu gerçekten tuhaf. Neyse bu konuyu daha sonra düşünücem. O değilde onun da annesi yoktu. Yani o büyük acıyı tatmış biriydi. İçimiz de kabuk bağlamayıp hep kanayan bir yara vardı. Beni anlaya bilirdi. Ben böyle dalmış gitmişken bir anda onun sesiyle irkildim.

"Seni konuşkan bir kız olarak bilirdim." dedi ve kıkırdadı.

"Benim de annem öldü."

Bir saniye neden bunu söyleme gereği duydum ki şimdi? Allahım iki dakika çenemi kapalı tutamıyorum. Ve tekrar bir sessizlik.....Yüzünde ki gülümseme bir anda kaybolmuştu. Hiç bir şey söylemedi. Bir süre sessizce öylece oturduk. Tabi ki yine çenemi tutamayıp ilk konuşan ben oldum.

"Kalkalım mı?"

Kafasını salladı. Keşke söylemeseydim. Zaten hangi akla hizmet söylediysem.Birlikte arabaya doğru ilerledik. Jeepin  önüne geldiğimizde onun söylemesine gerek kalmadan öne bindim. Oda sürücü koltuğuna oturdu. Yüzün de ön koltuğa bindiğim için ufak bir tebessüm oluşmuştu. Şimdi nerden biliyosun falan derseniz hani ne bilim onun için gülmüştür heralde başka neye gülücek. Dağa taşa gülcek hali yok ya.

Arabayı çalıştırıp ilerlemeye başladı. Bi 15-20 dk sonra farklı bir yolda ilerlemeye başladığımızı fark ettim.

"Nereye götürüyon beni?"

"Bize."

"Sebep."

"Öncelikle evinin nerde olduğunu bilmiyorum ayrıca bize gelmeni istediğim için de seni bize götürüyorum."

"Allah Allah. Adama bak be canı istediği için evine götürüyomuşmuş. Beni hemen evime götür."deyip evimi tarif ettim.Ama arkadaş hiç oralı değil. Ben de naptım tahmin edin. Evett doğru tahmin. Açtım ağzımı yumdum gözümü. Bi ara o kadar kaptırmışım ki bana

ÖKSÜZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin