"Sonunda uyudu anne" dedim. Evet bu uyuyan graicie'ydi. "Tamam tatlım rahatına bak" dedi annem. Bazen bu kadını hiç anlamıyorum. Bir arabada nasıl rahatıma bakabilirim ki! Neyseki geldik.
"Buraya alışmam uzun sürmeyecek,Brian" dedi annem.
"Ama benim uzun sürecek"diye bağırdım. Eşyalarımı alıp içeriye girdim. Kapıdaki hizmetçi çantamı aldı. Odam gerçekten harikaydı. Sanırım üvey babam Brianı sevmeye başladım. Modadan anlıyor ve bu onu 1 adım önde yapar. Üzerimi değiştirdim ve biraz uzandım. Ayıcıklı şortum ve topuzumla çok şirin duruyordum. Yarım saat sonra annemin sesiyle uyandım
"Tatlım biz babanla dışarıya çıkıyoruz. Graicie de bizimle geliyor. Canın sıkılırsa sende biraz gezebilirsin."
Duydum ama tepki vermedim. Ah lanet olsun tekrar uyuyamadım. Yatağımdan kalktım ve duş aldım. Saçlarımı bir çırpıda kurutup makyaj masama geçtim. Şeftali renkli rujumu sürüp aynı renkteki allığımla tamamladım. İnce bir eyeliner sürdüm. Üstüme bana biraz büyük gelen babamın hediye ettiği tişörtü giydim. Altına kısa bir şort geçirdim. Saçlarımın tamamen kuruduğuna emin olunca maşa yaptım telefonumu alıp hemen kendimi dışarıya attım. Gerçekten de güzel bir yerdi New York. Fakat ben Texası çok seviyordum. Herneyse en yakınımda olan parka gidip boş bir bank buldum. Biraz oturduktan sonra sarı saçları ve bal rengi gözleri olan bir çocuk bana doğru gelmeye başladı.
"Merhaba ben justin" dedi.
"Selam ben de selena" dedim.
"Tanıştığıma sevindim. Nerde oturuyorsun" dedi
"Ben daha yeni taşındım. Hemen arka sokaktaki beyaz evde oturuyorum"dedim.
"Sahile doğru biraz yürümeye ne dersin" dedi
Başımı evet anlamında salladım. Sahilde biraz yürüdükte sonra hava biraz esmeye başladı.ellerimi göğsümde birleştirdim. Üşümeye başlamıştım.
"Ben üşüdüm artık eve gitsekmi" dedim
"Ceketimi vermemi ister misin? Bu seni biraz daha idare eder" dedi
"Teşekkür ederim" dedikten sonra gözleri gözlerimle karşı karşıya kaldı. Biraz bakıştıktan sonra utandım ve kafamı öne eğdim. Ah tanrım utanınca hep kızarırım. Kesin kızarmışımdır. Tekrar kafamı denize doğru çevirdim. Gözleri ne kadar güzeldi! Aklımı ondan alamıyordum. Saçlarım rüzgardan önüme gelip duruyordu. Sanırım justin fark etti ve saçımı alıp kulağımın arkasına götürdü. Tekrar yüzüne baktım. Ama bu sefer dikkatimi çeken şey dudaklarıydı. Gerçekten muhteşemdi ve sürekli dudaklarını yalayıp duruyordu.
"Üşümedinmi" dedim
"Biraz" dedi ve ekledi "Sanırım sana sarılırsam biraz ısınırım. Olur mu" dedi. Ne diyeceğimi şaşırdım. Daha bugün tanıştığım çocuk bana sarılmak istemişti. Fakat bana ceketini verdiği için kendimi borçlu hissediyordum.
"Tabii" dedim. Elini omzuma attığı o an kalbim yerinden çıkacakmış gibi hissettim. Sanırım ona aşık- A hayır bu imkansız. Onunla daha yeni tanıştın selena olmaz. Ama duygularıma hakim olamayıp
"Gözlerin ne kadar güzel" dedim. Aman tanrım ne dedim ben. Off. Ne kadar salağım.
"Seninkisi kahverengi olmasına rağmen içindeki mavide boğuluyorum,Selena" şimdi burda düşüp bayılacağım. Justin bana gözlerimin güzel olduğunu söyledi. Sanırım benden hoşlanıyo. Neyse şimdi bunları düşünemem. Anı yaşamam lazım.saate baktım ve çok geç olduğunu gördüm.
"Sanırım artık eve gitsek iyi olacak justin" dedim.
Peki anlamına başını salladı. Beni evime bıraktıktan sonra ne kadar yorgun olduğumu söyledim. Annemlere iyi geceler dedikten sonra ustümü bile değiştirmeden yatağa yattım. Hayal kurmaya bile fırsat bulamadan uykuya daldım.
MERHABA ARKADAŞLAR BU BENİM İLK HİKAYEM. EVE KUSURLARIM ÇOK VAR BİLİYORUM AMA DEDİĞİM FİBİ İLK HİKAYE SONUÇTA. VOTE VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM 1 VOTE 1 YORUMDAN SONRA YENİ BÖLÜM GELİR
ŞİMDİ OKUDUĞUN
JELENA
FanfictionYeni taşınmış güzel Selena adında bir kız ve bal rengi gözleriyle selenayı kendine aşık eden aynı zamanda kendisi de selenaya aşık olan Justin adına bir erkek. Bakalım bu aşk mutlu sonla bitecek mi ?