sadece boşluğu hissedebiliyorum

225 27 16
                                    

pencere.

akşam olmuş.

yatağımda uyuyamadığım için yere serdiğim örtülerden kafamı kaldıramıyorum. boynum olduğumdan yükseklere bakmaya çalıştığım için acıyor.

başım ağrıyor.

yarısı dolu su şişesi

çenemden akıp göğsüme damlayan su damlası

yerde çok fazla kirli kase ve soğumuş kahve kupası var; sanırım onları kaldırmalıyım

tek görebildiğim şey pencereden sızan koyu mavi akşam havası. bulutlar yok olduğundan tavandaki gölgeleri izliyorum.

karşıda turuncu bir ışık yanıyor. soğuk evrenimde tek sıcaklık bu turuncu. her şey koyu maviyle kaplanmış adeta.

akşam olduğunu fark etmiş miydim.

devrik camdan trafiğin sesi süzülüyor. ve ben çok

yalnız hissediyorum.

nefes alamıyorum.

tavandaki gölgeler

yanaklarım kurumamış. gözlerim hala acıyor.

ilaç kutusunu almak istiyorum ama boş olabilir.

yattığım yerden sivri gölgelerin kaçışmasını, tül gibi esen rüzgarı, karanlığı, yeni söndürdükleri ışıkla beraber unuttuğum sıcak renklerin varlığını hissetmeye çalışıyorum. dışarıdan gelen sesler düşündüğümden yüksekmiş.

içinde bulunduğum şey sonsuzluk mu, yoksa boşluk mu? ikisinin aynı şey olabileceğinden şüphelenmeye başladım.

karşıdaki ışık yeniden yandı

gözlerim acıyor.

belki sola dönersem uyuyabilirim.

spirits in my room; friend or foe?Where stories live. Discover now