Çayımı doldururken düşündüm geçmişimi lise zamanında çapkın bir delikanlıydım her genç erkek gibi kaçıp pes oynamaya kaçardım hızlı zamanlarım dedikleri o olsa gerekti Liseden sonra elifimle tanıştım birçok kızdan farklı bunu sadece laf için söylemiyorum Çoğu kızın yapamayacağı şeyi yapıyordu yani o kızlardan az kaldıysa birini de ben almıştım Üniversitenin sonunda evlenme teklifi ettim ve kısa süre sonra evlendik her şey güzeldi çok mutluyduk aşkımızı yaşıyorduk o güzel günlerde Ta ki bir gün elifimi banyoda baygın görene dek
Dünya başıma yıkılmıştı çok korkmuştum hatırlıyorum o korkuyla abartmıyorum 15 saniye hareketsiz kalmıştım kendime geldiğimde hemen hastaneye götürmüştüm ve öğrendik ki hastaymış ama o ne kadar benden vazgeç hayatına devam et gibi saçma şeyler söylese de asla onun elini bir saniye bile bırakmadım ve bırakmayı da düşünmedim
O benim şu hayatımda sevip kolladığım kadınken o hastalandı diye onu bırakacak değildim zaten evlenirken de her şeye beraber diye söz vermiştik Vermiştik vermesine ama o hastalığa yenik düştü halsizleşmiş hiçbir hali yoktu gülerken bile canı acısa da gülümsemesini eksik etmezdi
Bende ona son ana kadar ona sayısız sevgi sözcükleri kurdum sayısız sürpriz yapıp sayısız güzel anlar biriktirmiştim ve o ne kadar tehlikeli olursa olsun çocuk istemişti o zaman bilemedim ki kendisinin tıpa tıp benzeyen bir yarımını bırakmaya çalıştığını Çocuğumuz doğduktan 3 ay sonra eşim vefat etti Yıkılmıştım o kadar içim yanmıştı ki her saniyemin geçtiği sevdiğim kadını kaybetmiştim bunun acısının kimsenin yaşamasını istemem ben bile güçlü görünen biriyken o anlar kızım Asel olmasaydı bu hayatta tek başıma devam edemezdim sanırım ve Elifim bunu bildiğinden sanırım onu armağan edip bana emanet etmiş olmalıydı
Ben dizilerde izlediğiniz babalar gibi değilim mesela karın kaslarım yerine hafif göbeğim var ama bu kızım için arada sandalye arada yastık olmuşluğu var Sırtım ise onun için taşıma aracına döner omuzlarım ise başını rahatça yaslayıp güvende olup uyuya bileceği bazen de yaslanıp ağladığı yerdir ee tabi benimde duygusallığım ise ona kıyamamayı ön plana çıkartıyor ve o mutlu olması için elimden ne geliyorsa daha fazlasını yapıyor ve daha birçok şeyi yapmak için de hazırdım
Asel'im şu an 7 yaşında ama o kadar akıllı ki büyümüşte küçülmüş dersiniz ama bazen öyle bir hareketleri vardır ki oturup saatlerce onu izlersiniz Şu an odasında en son resim çiziyordu elimde çayımla odasının aralı olan kapısından ona baktım yüzüne ellerine boya bulaşmış ama resmi öyle özenle yapıyor gibi gözüküyordu ki kendimi kıkırdamadan alamadım
"Babacım ne zamandır ordaydın" Yanına ilerleyip sandalyeye oturdum çizdiği resme bakmak isteyeceğim anda elleri ile benden uzaklaştırdı
"Hayır babacım bu benim doğum günümde sana vereceğim hediye" Gülüp ona baktım az önce kendi doğum gününde bana hediye vereceğinden bahsetmişti değil mi
"Normalde doğum günü kızı doğum günü hediyelerini almaz mı?" Kahkaha atıp bana doğru gelip bacağıma oturdu ve bende gülümseyip kızımın saçlarını okşadım
"Benim şapşal babacım benim ben kendi doğum günümde senden hediye isteyeceğim " "Meraklandım ama bence hediyeni önceden söylemelisin ki o gün için hazır olsun" Başını olumsuz olarak salladı ve yanaklarımı sıktı "Gerek yok babacığım ben sadece isteyeceğim ama zamanı sana kalmış" Yanağımı öpüp resmi kitaplığına koydu aslında şu an nereye koyduğunu gördüm gidip ne istediğine baka bilirdim ama bakmayacağım kızım o zaman bana vermek istiyorsa o zaman verecekti zaten pek bir şeyde kalmamıştı doğum günü alt tarafı 3 gün
BİR DAKİKA DOĞRU DOĞUM GÜNÜNE 3 GÜN KALMIŞTI acaba hazırlıklar ne durumdaydı hemen sandalyeden kalkıp Asel'imin odasından çıkıp salondan telefonu alıp organizasyon şirketini aradım Her şeyde bir sorun olup olmadığını sordum onlarda sorun olmadığını hazırladıklarını ve o gün kaçta geleceklerini söylediler bende 10 gibi başlamalarını istedim parti 1'deydi
"Asel'im o yemek bitecek" Pek yemek ayırt eden bir çocuk değildi ama sevmediği yemek arasında ıspanak yemeği vardı bir türlü yoğurtla yedirmeye çalıştım bulgurla yaptım ıspanak yemeği ama nafile ıspanak yemeği yemiyor ama tuhaf olan ise ıspanaklı böreğe bayılıyordu
"Baba gerçekten başka bir şey yesem olmaz mı ben onu yemek istemiyorum" Derin nefes aldım kaşığı bıraktım "Asel'im yemek ayırt etmek günah biliyorsun aç olan insanlar bu yemekleri bulmayı yemeği çok isterler ama sen yemeği hayıflanıp yemesem diyorsun" Asel yüzünü asmıştı okulda ki öğretmeni Afrika da ki çocuklardan bahsetmişti ve Asel o gün okuldan gelip bir sürü yiyecek alıp Afrika'ya yollamak istemişti
"Biliyorum babacım ama onu yiyince ama böyle midem garip oluyor" Daha fazla ısrar etmemeliydim tabağı önünden çektim en azından 4 kaşık yemişti oda bir gelişmeydi
"Aç mısın hala peki" Kafasını olumsuz olarak salladı sonra yanağımdan öpüp yukarı çıkıyordu "Eller yıkanacak unutma kızım" "Tamam babacım" Gülümseyerek yemeğimi yemeğe devam ettim
Kızımın yemesi için ısrar etmedim birkaç saat sonra meyve yer süt içer ya da aç olursa söyleye biliyordu Hala bazı düzenleri oturtturamamıştım ama bunun nedeni Asel'ime bazı konularda pek ısrarcı davranmak istemememdi Sofrayı toplayıp salonda televizyon izliyordum haber izlemeyi pek sevmesem de bir şeylerle ilgilenirken bir yerden ses gelmesi hoşuma gidiyordu İşlerle ilgilenirken saate baktım saatin baya geç olmuştu hemen kızımın odasına girdim O ise pijamalarını giymiş yatakta mışıl mışıl uyuyordu o an gözlerim doldu yanına uzandım ve saçlarını koklaya koklaya öpe öpe uyudum yanında
"Baba hadi uyan geç kalacağım baba hadi" Dün geç uyuduğumdan geçte uyandırılmıştım hem de kızım tarafından ceketimi alıp eve baktım "Tüpleri kapattım bulaşık çamaşır makinasını çalıştırdım kızımın beslenme çantasını aldım anahtarlar cüzdan cebimde her şey tamdı
"Şimdi gide biliriz balım" Kapıyı çekip kilitledikten sonra kızımı arabanın arka koltuğuna bindirip kemerini bağladıktan sonra hemen bende şoför koltuğuna oturup kemerimi bağlayıp yola koyulmuştum
Asel'imi okula bıraktıktan sonra açtığım kafeye ilerledim farklı bir kafe aslında içinde oyun oynaya bileceğiniz alan şarkı söyle bileceğiniz karaoke salonları tabi orda özel kutlamalarda yapılıyor girişte ise hem kahve yiyecek alabileceğiniz hem de kitap okuyabileceğiniz alanlar var Ben kafe açarken herkese hitap etsin isterim her zaman eksikler olsa da yavaş yavaş onları da halletmeye çalışıyorum
"Günaydın millet nasılsınız" Çalışanlarım tek tek selam verdi İş yerimde patron gibi davranmam insanlara yeri gelir sıcak şakacı konuşkan ama bunlara karşı tarafın laubali olmasını sağlatmamaya çalıştım onlarda bazı durumlarda fala aşırıya kaçılmayacağını biliyorlardı
"Bugün ki menü nedir ustam" Aşçı başımız menüyü bana uzattı öğrenciler için indirimli fiyatlarımız vardı sabah kahvaltısıyla başlıyor ama ekstra da yemeklerimiz menüde gözüküyordu "Süper şimdiden ellerine sağlık ustam" Menüyü ona uzatıp etrafa göz gezdirdim Çalışanlarımda en sevdiğim yanı ve onlarda olmasını istediğim ise işi severek yapmalarıydı onlar için de dinlenme alanları değişim zamanları vardı ve bu zamanda kafemizdeki imkanlardan sağlana biliyorlardı bu sayede eksik bir şey varsa onlarda fikir yürüte biliyorlardı
"Abi geçen yalan söylemiyorum 5 kız bir kitabın ismini söylediler yeni çıkan kitap sanırım" Kitabı bana gösterdikten sonra kafamı salladım Bu genç kızlar romantik kitapları daha çok seviyorlardı sanırım aman yeter ki okusunlar da ilerde büyüdüklerinde daha çok farklı kitaplar okurlar elbette
"Tamam sipariş edelim bu kitaptan eğer yetmezse birkaç adet daha sipariş ederiz" Seda kafasını sallayıp kitapların olduğu yere ilerledi Kitap köşesinde kilitli dolaplarda mevcut orda insanlar telefonlarını şarj edipte bıraka biliyor eğer çalışıyorsa ya da birkaç saatliğine emanet etmek için dolaba koyuyorlardı bu sayede kafenin güvenli ortam seviyesi de artıyordu
Odaya gittiğimde beni bekleyen masaya baktım derin nefes aldım dün işe gitmediğimden birikmiş oldu hemen masama gidip ödemelere kafede ki eksiklere fazlalık olan giderlere ve diğer türlü işleri kontrol etmeye başladım
"Ben geldim babacım" Kızım kapıdan içeriye girdiğinde odaklandığım işten kendimi çekip kızımın gelmesiyle yayılan gülümsemeyle kocaman sarıldım ona "Günün nasıl geçti balım" Parmaklarını çenesine koydu sonra benden ayrılıp koltuğa geçti
"Yoruldum babacım bu okul ne kadar bize bilgi sağlasa da bazen insan çok yorula biliyor" Büyümüşte küçülmüş lafını boşuna kullanmadım ben bu kıza gülümsedim
"Daha yolun başındasın balım yorulsan da pes edecek olsan-"İşaret parmaklarını dudaklarına koydu ve gülümsedi ve sonra indirip bana gülümsedi
"Olsam da asla pes etmemeli ve o işe sıkıca çalışmaya gayret göstermeye devam etmeliyim diyecektin değil mi babacığım" Onu onayladım ve Çantamı aldım "Hadi evimize gidelim balım" Ona isminden daha çok balım demeyi tercih ediyordum
"Gidelim babacığım" ismi Asel ve cennetteki bal ırmağı anlamına geliyor bazen kızım derim bazen Asel'im ama beni bazen sinirlendirdiğinde Asel derim o durumlar zaten az oluyordu
Arabadaydık ve evimize az kalmıştı dikiz aynasından kızıma baktım yolu izliyordu gülümsedim "Ne yemek istersin bakalım" Bana doğru döndü yandan bakış attı "Ispanak yemeği haricinde her şey olur babacım" Bende ona gözlerimi kısıp baktım "Hınzır seni evde ıspanak kaldığını biliyorsun tabi" Kıkırdadı ve ban öpücük attı
"Imm o zaman ıspanak çorbasına ne dersin" Şok olmuş derecede bana baktı bu duruma güldüm "Hayır baba lütfen başka çorba olsun mesela şey mesela yoğurt çorbası gibi " Daha fazla ısrar etmeden başımı salladım ve radyodan hafif ses açarak şarkı açmıştım Koray avcı-Yine aylardan kasım şarkısı çalmaktaydı
Eve gelip hemen yoğurt çorbası yanına da salata yapıp yemiştik hazır yemekler eve sokmamaya çalışıyordum en sağlıklı güvenli yemekleri kızıma yedirmeye çalışıyordum tabi yani arada kaçamaklarımızda oluyordu Şimdi ise kızım yanımda dersine çalışıyor ben ise onu izliyordum Hayallerim gerçekleşmişti ama yanımda eksiklik vardı oda Elifimdi yanımda ki koltukta ki boşluğa baktım o an gözlerim doldu başka tarafa baktım kızımın yanında ağlamamalıydım
"Benden neden gizliyorsun baba" Hemen yanıma ışınlanmıştı adeta anlasam da "Neyi gizliyormuşum ben" İşaret parmağını yanağıma doğru gösterdiğinde ne zaman aktığını kestiremediğim gözyaşımı gösteriyordu
"Annemi bende çok özlüyorum baba bazen yani annem olsaydı yemekler daha az tuzlu mu olurdu diye düşünüyorum" O an düşünmeden kahkaha attım Asel'im ise yanıma gelip gözyaşlarımı sildi "Annemi görmemiş olsam da yani 3 ay göre bilmiş ama hiçbir şey hatırlamıyorum ki sadece senin bana verdiğin battaniyeye sarılıp annemi hissediyorum o an o kadar" Daha çok gözyaşı aktı o an gözlerimden
"Yine de bak artık ben varım baba ben yanındayım sende benim yanımdasın unutma benim güzel kalpli babam sen benim canımsın bir tanesin sen yani sen benim 1 numaralı babamsın" Gülüm gözyaşlarımı sildim ona sarıldım ve saçlarını koklayıp saçlarına öpücükler kondurdum
"Bak sen şu laflara sen 7 yaşında olduğunun farkında mısın acaba balım " Kafasını gülerek olumlu olarak onu kucakladığım gibi odasına götürdüm ve uyuması için hazırlamaya başladım Saçlarını kuruladıktan sonra onu yatağa yatırıp baş ucunda oturup masal okumaya başlayacaktım ki Kızıma baktım "Gerçekten yemekleri çok mu tuzlu yapıyorum" Asel yüzünü saklamaya çalıştı gülerek masal okumaya başlamıştım
Masal kitabından kafamı kaldırdığımda uyuduğunu gördüm kitabı kenara koyup onun alnından öptükten sonra odadan çıkıp evin balkonuna ilerledim Balkon renkli ışıklarla kaplıydı ve yere minderler seriliydi balkon zaten camla kaplı olduğundan kışında sorun olmuyordu "Seni çok özledim civcivim" İç cebimden cüzdanımı çıkartım ve cüzdanımı açtığında direk elifimin resmi çıkıyordu onu oradan çıkarmadan öpüp kokladım
"Bugün kızımız bana harika bir konuşma yaptı onun bazen gerçekten daha çok sana benzediğine şahit oluyorum ve bu inanılmaz güzel bir his saçları bana çekmiş kahve tonları ama gözleri aynı senin rengin yeşil Biliyor musun senin bu balkona çıkıp sarıldığın o battaniyeyi alıp seni yanında hissetmeye seni tanımaya çalışıyormuş Elifim -Gözlerim dolduğundan elimin tersiyle hemen silmiştim onları çünkü elifim benim ağlamamı istemezdi- Seni seviyorum güzellim ve seni çok özlüyorum" Minderlere uzanıp fotoğrafına sarıla sarıla orda durdum
-BÖLÜM SONU-
1. Bölümün sonuna geldik umarım beğenmişsinizdir bu tarz olacağını düşünmedim ve hoşunuza gider umarım hikaye için hissettiklerimi sizde hissedersiniz ❤️Diğer bölüme kadar kendinize cici bakın ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BABALI KIZLI
RandomAsım hayatının aşkını bulmuştu mutlu evlilikleri vardı birlikte gülüp eğleniyorlardı günlerini birbirlerini görmeden sarılmadan öpmeden bitiremezken Elif'in hastalığı bu aşkın tek kişilik devam edilmesine sebep oldu Asım ölümü düşünmüştü düşünmesine...