notebook, chaennie┊çeviri ✓

1.4

"Beni seviyor musun? Cevabın evet ise, lütfen okuldan sonra, tenis kortunda benimle buluş."

"Bekle! O okula mı geldi?" Jennie düşündü ve etrafına baktı. Chaeyoung etrafta değildi.

"Eğer o okulda ise, neden onu görmedim!"

Bütün gün tüm okul kampüsünde Chaeyoung'u aradı ama onu bulamadı. Okul kısa süre sonra sona erdi.

"Chaeyoung muhtemelen tenis kortunda beni bekliyor."

Jennie düşündü. Eşyalarını çabucak topladı ve tenis kortuna doğru koştu. "Chaeyoung?" Jennie tenis kortuna ulaştığında seslendi.

Tenis kortu boştu.

"Jennie.."

Jennie arkasında yumuşak bir ses duydu. Chaeyoung'un tenis kortunun girişinde durduğunu gördü. Chaeyoung'un çikolata rengi kahverengi saçları güneş ışığı yüzünden daha tatlı görünüyordu. Bebek pembesi bir büstiyer ile, beyaz, ince bacaklarını belli eden, bağcıklı bir etek giyinmişti. Çok zayıf görünüyordu.

"Merhaba Chaeyoung!" Jennie, Chaeyoung'u görünce genişçe gülümsedi. Jennie hızla ona yaklaştı. İkisi de sessiz kaldı. Jennie, Rosé'yi baştan aşağı süzdü. Hayran olmuş bir şekilde Rosé'ye baktı. Rosé sadece öylece durdu.

"Kızarınca sevimli görünüyorsun."
Jennie, genişçe sırıtarak yorum yaptı.

"Gülümsediğinde güzel
görünüyorsun."

Chaeyoung sonunda biraz cesaret etmişti.

"Dondurma ister misin? Benim ikramım!" Jennie cıvıldadı.

"Olabilir..."

Chaeyoung hâlâ kızarıyordu. Kısa süre sonra okul kampüsünden ayrıldılar.
Okullarının yakınında dondurma satılan bir yer vardı. Hedeflerine ulaşmaları on dakika bile sürmedi.

"Hangisini almak istersin?"

Jennie, zaten kendisine bakan Chaeyoung'a döndü.

"Um- üzgünüm! Bir tane çilekli dondurma alabilir miyim?"

Chaeyoung, gözünü dondurmalara dikerken, utanarak cevap verdi.

"Bende karamelli bir dondurma alacağım."

Jennie, Rosé'ye sırıttı ve istediği dondurmayı söyledi.

Kısa süre sonra dondurmalarını aldılar. Ağacın altına oturdular. Orada birbirleri hakkında konuştular. Birbirleriyle geçmişteki utanç verici anlarını ve daha fazlasını paylaştılar. Birlikte iyi vakit geçirdiler.