Daehyun elindeki ışıklı anahtarlığı aşağı yukarı sallarken bankın diğer ucunda oturan dağınık saçlı kız da katıla katıla buna gülüyor ve ellerini çırpıyordu.Daha sonra Daehyun da kızın neşesine ortak oluyor ve birbirleriyle karşılıklı katıla katıla gülüşüyorlardı.
"Ona kendimi affettiremeden tamamen kaybetmek..."
Taehyung cümlesini tamamlayamadan göz pınarları yaşlarla dolmuş,kalbinin orta yerine büyük bir ağırlık çökmüştü.
"Biz balıkçı teknelerinin süslediği,kovulsak da geri duramadığımız çocukluğumuzun anılarına ev sahipliği eden kıyıya gidecektik Baekhyun,ondan af bile dileyemeden ellerimden kayıp gitmiş olması beni mahvediyor."
"Yine gidersiniz birtanem,rehabilitasyon merkezinden izin aldığımız sürece sorun olmaz ki."
"Baekhyun anlamıyor musun? Her gördüğüne Youngjaeyi evinin bahçesinde kaybettiğini görüp görmediklerini soruyor.O artık bizim Daehyun değil.O delirdi."
Taehyung Baekhyunla konuşmaya daha fazla dayanamayacağına karar kıldığında ayaklanıp bankta eğlenen Daehyun'un yanına oturdu.Birkaç dakika öylece inceledi çiziklerle dolu yüzünü.Eskisinden eser yoktu.Bambaşka biriydi artık.
"Daehyun"
"Youngjae'den haber mi getirdin?"
"Seni ona götürmemi ister misin?"
Daehyun elindeki ışıklı anahtarlığı büyük bir sevinçle sallayarak gözlerini büyütmüştü.Sevinçten yerinde hopluyor ağzındaki tükürüklerin akmasına engel olamıyordu.Taehyung verdiği kararın en doğrusu olduğuna bir kere daha inandırdı kendini.Her gün bu kliniğe geliyor gidiyor,arkadaşının durumuna ağlıyor,rüyalarından kan ter içinde kalkıyordu.
"Hadi gidelim."
Daehyun Taehyung'un elini kavrayarak kalkmış ve banktaki kıza el sallamıştı.
Taehyung ve Daehyun iki saatlik yolculuğun ardından kıyıya varabilmişlerdi.
Hava kararmak üzereydi.Ufuk kızıllığa boyanmış,turuncu ışık göğe hakim olmuştu.Çaresizlik ve özlem kokuyordu şehir.Balıkçı kulübelerinin rengarenk ışıkları sahil boyu uzanmış akşama merhaba diyorlardı.
"Kuma oturalım mı Daehyun?"
"Youngjae buraya mı gelecek?"
Taehyung'un gözlerindeki yaşlar akınca rahatlayacakmış gibi hissediyordu.
Engel olmadı kendine.Salıverdi ve yaşlar bir bir kuru kumu ıslattı.Daehyun uzandı ve Taehyung'un yaşlarını sildi.Aynı zamanda heyecandan elleri tir tir titriyordu.
"Neden ağlıyorsun ki? Youngjae gelecek,sevinmelisin."
"Youngjae gelmeyecek Daehyun."
Birden Daehyun'un yüzü düşmüş onun da gözleri dolmuştu.
"S-sen demiştin ki.."
"Ben seni ona götüreceğim."
Tekrar gülümsedi Daehyun.
Ne güzel gülüyor diye düşündü Taehyung,annesini sevdiği erkeği ve aklını kaybetmiş olmasına rağmen hala nasıl da güzel gülüyor.."Hazır mısın?"
Kafasını salladı Daehyun.Artık heyecandan sadece elleri titremiyordu.Tüm bedeni kara kışın ortasında kalmış gibi titriyordu.
Yüzünde o bilmişlikten arındırılmış naif gülümseme,gözlerinde ise kıyıya köşeye gizlenmiş umut kırıntıları mevcuttu."Anahtarlığı ufuğa tut Daehyun.Aynı tondalar değil mi? Çok güzeller.Ufuğa götüreceğim seni."
Kafasını salladı Daehyun.Ona göre de çok güzeldi.Ufuğa gitmeyi isterdi,uzak gibi görünse de elini uzatsa dokunurdu değil mi?
Su ayaklarına çarparken anahtarlığını gôğe kaldırdı ve ufukla eş değer bir noktaya getirdi.Zamanı gelmişti,youngjaeye gidiyordu.
Taehyung hıçkırarak ağladı.
Eli cebine gitti ağır metali çıkardı.
Saniyeler sonra Daehyun'un kafası artık kucağındaydı.Eğildi ve öptü saçlarını.
Anahtarlığını aldı elinden.Sımsıkı tuttu.25.07.2018 tarihinde Taehyung Daehyun'u tamamen kaybetti.
Bu hikaye evladım oldu sanırım benim.Ağlaya ağlaya içlene içlene yazdığım üzerine titrediğim başlarda saçma gitse de sonlarına doğru daha benlik daha bizlik bir hikayeye dönüştü.Ben asla Youngjae ve Daehyun'u ayıramazdım.Bu yüzden Daehyun'un da onun yanına gitmesi gerekti.Bana özellikle bu hikayemde destek olan çok güzel takipçilerim oldu.Tam bıraktım ya daha yazmam dediğim anda hep teşekkürlerini ilettiler ve iyi yazdığımı söyleyerek beni şımarttılar,onlar kendilerini iyi biliyorlar en çok da onları öpüyorum.
Yamazaki her insanın kaliteli bir yaşam sürdürmediğini,biz evimizde rahatça vakit geçirip eğlenip okulumuza gidip gelirken aslında kenarda köşede bu hayat denen mekanizmaya sıkışmış kalmış insanların olduğunu hatırlatmak için yazılmış bir hikayeydi.Daehyun ve Youngjae'nin hayatlarına baktığımızda zaten bu mükemmel ayrımı görebildik diye umuyorum.Youngjae hain değildi,asla böyle düşünmeyin.Onu çok içerlene içerlene yazdım.Na Ra'yı da öyle.
Ya sizi çok seviyorum cidden umarım bundan sonra da bu hesapta güzel vakit geçiririz <3 Şimdilik Mirror adlı hikaye Nemesis olarak devam edecek.Sadece bir isim değişikliği var.Çünkü watashi o aishite'nin hikayeyi devam ettirme olasılığı var.Kütüphanenize eklemediyseniz ekleyin ve ilk dört bölümü okuyun derim.Güçlü bir polisiye kitabıdır *ego ehehhe
Sağlıcakla kalın