Cenaze Fotoğrafları Koleksiyonu

416 52 71
                                    

Ellerimiz birleşik, gözümüzde yaşlar. Bir bahar günü siyahlar içinde gömdük onu. Yanımdaydın sevgilim. Ben çok ağladım, sen sımsıkı sarıldın bana. "Ağlama güzelim" dedin, "Jungkook seni gülerken hatırlasın hep." Kardeşimi gömdük o soğuk toprağa, siyah balçık dolu bir bataklık gibi içine çekti onu ölüm.

Eve geldik nice zaman sonra, kalbimize iğnelenmiş siyah beyaz bir fotoğrafla. O akşam oturdum, elime aldım o fotoğrafı. Evirdim, çevirdim. Öptüm biraz sana göstermeden. Koydum minik, aynı fotoğraf gibi eski, siyah bir defterin arasına. Tam Jimin'in yanına, Namjoon'un altına. Onları da öpüp koklayıp koymuştum zamanında bu cenaze fotoğrafları koleksiyonuna.

Ben öylece yere çökmüş ağlarken geldin yanıma. Kırmızı gözlerimi öptün zevkle, taptığım dudakların tuzlu gözyaşlarımla yıkandı. "Gitme" dedim. "Gitme Hoseok, ben dayanamam. Kururum bir gül gibi, titrer beyaz ellerim hemen, beni tutan olmayınca."

"Vasiyetimdir," dedin saçlarımı okşarken. "Benim fotoğrafımı bu defterin son sayfasına koy. Bırak yalnız kalayım sen gelene kadar yanıma. Vasiyetimdir, sana bir şey olursa sevgilim, senin fotoğrafını tam karşıma koysunlar. Gün gelip birileri bu defteri kapattığında sonsuza kadar, yanaklarımız birbirine değecek, dudaklarımız birbirine. Huzur içinde sana sarılacağım sonsuza kadar."

Birkaç ay sonra kaderde, yakamda senin fotoğrafını taşımak varmış sevgilim. Hissettin mi ha? Yoksa yalnızca bir tesadüf mü tüm bu olanlar? Üç ay olmuştu yalnızca evleneli. Üç ay olmuştu kokuna kavuşalı. Daha yeni alışmıştım sabahları uyandığımda başucumda senin güzel yüzünü görmeye.

Aşkın var olduğunu biliyordum ama bu kadar güzelini görmemiştim sevgilim. Zor kavuştum sana. Evlenemezsiniz, çok yaş farkı var aranızda o erken ölür, dediler. Sen gençsin, üstelik iki çocuklu bir babasın, O ise hiç evlenmemiş, yaşlı bir adam dediler. Ama ben çoktan kulak arkası etmiştim tüm bu sözleri sana evet derken. Birlikte mihraba yürürken geçirmiştim aklımdan, sevmediğim biriyle elli yıl evli kalmaktansa, sevdiğim adamla dolu dolu on yıl geçireyim diye dua etmiştim tanrıma.

Haklılarmış sevgilim. Ama ölüm bu, beni de bulabilirdi. Boğazıma kadar aşk, sevgi, huzur ve acı içindeydim. Seninle geçirdiğim üç ay, on ömre bedelmiş meleğim.

Her gece oturturdun beni karşına. "Yahu Yoongi, nasıl yapıyorsun anlamıyorum." derdin. "Nasıl oluyor da sevebiliyorum seni bu kadar çok ve delicesine? Korkuyorum kalbim taşıyamayacak bu derin aşkı diye."
Özür dilerim her şeyim, özür dilerim. Bilseydim kalbinin bu kadar zayıf olduğunu girer miydim hiç hayatına? Varsın olsundu, sen beni sevmeseydin ya bu kadar çok. Ben seni severdim yine. Bak taşıyamadı işte kalbin, yorgun düştü hep benim yüzümden. Kalp krizi dedi doktor, elimizden geleni yaptık ama kırtaramadık dedi. Peki ben Hoseok? Peki ben elimden geleni yaptım mı sevgilim?

"Ne kadar duygusal olduğunu bilmesem bu adam taştan diyeceğim." derdin sen hep. "Yahu nasıl başa çıkıyorsun onca şeyle?"

Taştan değilim sevgilim. Taş olsaydım bugün orta yerimden çatlar, paramparça olurdum. Ama dayanacağım. Senin için dayanacağım. Aşkın benim içindi. O halde acın da benim için, yokluğun da.

Senin için yeniden doğacağım ve bir gün küçük bir kuş olup mezarına konacağım. Belki bir papatya olacağım, senden güç alıp açacağım toprağında.

Sen çok istemiştin evlenmeyi. Ben, aman canım ne gerek var, kaç yaşında adamsın ne bu evlenme merakı dedikçe, sen inadına beni hayatının bir yerlerine sıkıştırmaya çalışmıştın. Üstelik sadece beni değil, çocuklarımı da sahiplenmiştin bir baba edasıyla.

İkisini de almış karşıma bir güzel azarlarken bir gün, sen aldın onları kollarının altına. "İşte," dedim. "Hoseok, iki çocuklu baba olmak böylesine zor. Buna rağmen hala istiyor musun benimle evlenmeyi?"

Aldın yüzümü avuçlarının arasına, "Buna rağmen değil. Bu da dahil istiyorum." dedin.

Hayatımın sonbaharı. Sen beni acılarımla, mutluluklarımla ve gözyaşlarımla buyur ettin kendi kalbine. Şimdi sorarım sana Hoseok. Adil mi bu sevgilim? Yüreğime yangın oldun, kül kül oldum savruldum. İki kolumdan zor tuttular, ben beni de gömün diye bağırırken o mezarlıkta.

Şimdi fotoğrafın elimde. Biraz kıvrıldı uçları, ıslanınca gözyaşlarımdan. Öptükçe sen kokan fotoğrafı kıyamadım koymaya o lanet defterin arasına. Yakıştıramadım sana hâlâ ölüm sözcüğünü.

Ben biliyorum sevgilim, ölmedin sen. Yalnızca sustun. Şimdi yapmam gereken yüreğime konuşmak ve senin sesine kulak vermek.

Yarın olacak ve yarından sonra olacak. Günler böylece geçecek. Her geçen gün biraz daha yaklaşacağım sana. Ölüme inat hayata tutunacağım ama sana gelmek için de can atacağım.

Küllerimden doğacağım. Tekrar tekrar yanacağım ama bir yaz gecesi kollarına kavuşacağım. Fotoğrafımı karşı sayfana koyduracağım. Güzelce öpeceğim seni, doya doya.

Sonbaharım, yapraklarımı döktüm şimdi soğuk rüzgarında. Ama gün gelecek tekrar yeşereceğim. Ki senin kollarında tekrar ölebileyim.

Sevdiğim, rahat uyu ve seni sevdiğimi unutma oralarda. Hoş, sen unutsan, ben unutmam.

Ömrüm, bir lafına bin kere muhtaç olduğum adam, hoşçakal.

Genç kız hıçkıra hıçkıra yıllar önce yazılan yazıyı okudu. Üvey babasını çok önce, gerçek babasını bugün toprağa vermişti.

Yakasındaki fotoğrafı aldı ve tıpkı babasının yazdığı gibi öptü onu.

Elinin altındaki kara defterin son sayfasına iliştirilmiş olanı da kokladı güzelce. İki fotoğrafı karşılıklı yerleştirdi deftere ve bir daha kimse açamasın diye bir lastikle bağladı güzelce.

Min Yoongi tam da yazdığı gibi büyük bir yaşama arzusuyla sevgilisinin öldüğü yaşa kadar yaşamıştı. Tam yirmi yıl sonra ise dediği gibi bir yaz gecesi kavuştu sonbaharının kollarına.

O sene sonbahar erken geldi. Şiddetli fırtınada bir yıldırım düştü arka bahçeye. Tüm evleri kül oldu acılı ailenin. Cenaze fotoğrafları koleksiyonuyla beraber.

-Son

Canım destekçim iwolfgang için.
Teşekkür ederim. Daha güzelini yazmak isterdim ama elimden bu geldi.

Not: Bu hikaye çok sevdiğim yazar Şermin Yaşar Arda'nın gerçek yaşamından esinlenilmiştir. Tamamen aynısı değildir, çok fazla şeyi değiştirdim. Okuduğunuz için teşekkürler♡

Sizi ve Yoonseok'u seviyorum♡♡

Sizi ve Yoonseok'u seviyorum♡♡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sonbaharım •Yoonseok [Oneshot]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin