1 hafta sonra
Okulun bahçesinde gezinirken yeni biçilmiş çim kokusunu içime çekiyordum.Bu kokuyu çok severdim,gözlerimi yumdum ve aklıma gelen çocukluk anılarımla yüzüme -istemeden-bir gülücük yerleşti.Anne ve babamla 6 yaşındayken Ellen'da geçirdiğim anılar...evimiz orta büyüklükteydi ve eve göre okdukça geniş bir bahçemiz vardı.O bahçeye kelimenin tam anlamıyla aşıktım.Bahçede abimle benim sığabileceğim bir trambolin ve babamın bana yaptığı tahtadan salıncak vardı.Kuşkusuz bu hayatımın en güzel anlarıydı.Ailemi çok seviyordum.Sonra göğsüme bu anılarla ağırlık çöktü.Babamı çok özlemiştim hemde çok.Babam hastalığı nedeniyle vefat ettiğinde on üç yaşına basmıştım.Bu trajedik olayı kaldırabilecek kadar ne güçlü ne de olgundum.Aileminde ilk 7 ay benden farkı yoktu.Babamın hastalığı ve beklenmeyen ölümü ailemizi bir tsunami dalgası ile vurmuştu.Lise'ye başladığımda ise Annemi terfisi ve yeni bir başlangıcın iyi olacağı düşüncesiyle Londra'ya taşındık.Göğsüm iyice ağırlaşırken dikkatimi dağıtan rahatsız edici zildi.Yutkundum ve okula doğru ilerlemeye başladım.Adımlarımı sakin ve yavaşça atıyordum,aynı zamanda da sıradaki dersin ne olduğunu hatırlamaya çalışıyordum.Kafamı buna iyice yorarken.Gözüm parlak turuncu saçlara takıldı.Utanmamaya sakin kalmaya çalıştım.Hala beni öpmesi hakkında yüzleşmemiştik ve yaklaşık bi hafta boyunca pek onunla-oda benimle-konuşamamıştım...Beni öpmesi hakkında ne hissetmem gerektiğini bilmiyordum.Aslında doğruyu söylemek gerekirse ona karşı uzun sayılabilecek zamandır boş değildim.Ama onun duyguları hakkında bana karşı birşey hissetiği ile ilgili pekte-birazcık var-umudum yoktu..Sadece ani bir olaydı.Kafamı kaldırdığımda Ed yaklaşık iki metre önümdeydi.Bana doğru iyice yaklaşıyordu.Okula doğru adımlarımı hızlandırmaya çalışırken Edward beni kolumdam yakaladı.Yüzümüz oldukça yakınlaştı.Bunun üzerine ikimizde birbirimizden uzaklaştık."Nicole..."dedi Ed sesinden bir anlam çıkaramıştım .Gözlerimi ağaçlardan uzaklaştırıp onun gözlerine diktim.Kaşlarımı havaya kaldırdım."Ne söyleyeceksin?"dedim kelimelerim ve ses tonun pek anlaşılmıyordu.İkimizde yumuşakça yutkunduk.Bana söylecekleri şeylerin beni öpüşü hakkında olduğundan adım gibi emindim.Söylecekleri şeyleri merak ediyordum.Aslında dürüst olmak gerekirse "seni seviyorum Nicole" ya da "öpücüğün etkisinden hala çıkamadım" gibi şeyler söyleyeceğini umut etmişmiştim-istemiştim-açıkcası.Ama öyle olmadı."Üzgünüm çok üzgünüm..."diye söze başladı.Tüm dikkatimi ona vermiştim.Derin bir nefes alıp konuşmaya devam etti."Şey bu hareketimden dolayı pişmanım.Açıkcası dediklerimin kalbini kırmasını istemiyorum.Ama sana dürüst olmalıyım ki gelecekte daha çok duyguların incinmesin.Gerçekten seni neden öptüm bilmiyorum.Sana karşı...birşeyler hissetmiyorum.Sadece okuldan bir arkadaş olarak görüyorum.Bu yaptığım tuhaf,yakışıksız ve yanlıştı.Üzgünüm...ayrıca benim de bir sevgilim var.Zaten yeterince suçlu hissediyorum ve eğer sen doğruyu bilmeseydin daha da hissederdim."dedi Edward pişman ses tonuyla.Çok şaşkındım...beni öpen oydu zaten ondan hoşlanıyordum duygularım onun sayesinde bir hiç için iyice artmıştı.Büyük bir hayal kırıklığına uğramıştım.Bana aşık olduğunu düşünmemeliydim.Gözlerimden yaşlarımı düşmek üzeriydi Edward gözlerime bakmıyordu daha ziyade bakamıyordu.Gözümü bir kaç saniye kapalı tuttum ağlamamak için.Gözümü açtığımda artık dolu değildi ya da yanmıyordu.Kafamı "peki"anlamında salayarak okulun içine girdim.Zorladığım göz yaşlarımın düşmesine izin verdim.
---------------
Çok geç kaldığı için üzgünüm sebeplerim vardı.Umarım bu bölümü beğenirsiniz :) xx