Aslında Kirito'nun görev almasındaki ama hem bu dünya hakkında daha fazla bilgi toplamak hem de arkadaşlarının nerede olduğunu bulmaktı. Şu Mystogan denen adam arkdaşlarını da onunla beraber sürüklemişti ama nedense bu dünyada yalnız başına uyanmıştı.
Görev ilanlarının bulunduğu panonun yanına gelip görevleri incelemeye başlamıştı. Görevlerin ödülleri de zorluklarına göre artıyordu. Sıradan NPC karakterlerin verebileceği getir götür görevleri olduğu gibi bir şehri koruma görevleri de vardı. Kirito'nun gözüne ilgi çekici gelen özel bir görev yoktu. “Buradaki görevler de kolaymış be usta.” diye mırıldandı Kirito fakat bu mırıldanmayı usta duymuş olacak ki Kirito'nun yanına geldi. “Hahaha daha loncada ilk görevini yapmadan bunu söylemek ha. Eğer daha zor görevler istiyorsan S sınıfı büyücü olman gerekir.
“S sınıfı büyücü mü?” diye sordu Kirito merakla.
“S sınıfı büyücüler gücünü kanıtlamış ve S sınıfı testini geçebilen büyücülerdir.”
“Anladım. Demek öyle bücülerin de seviyeleri...” Kirito'nun lafı lonca kapısının sertçe açılması ile kesildi. “Biz geldik!” Kirito bu sesi daha önce duymamıştı. Kimin geldiğini görmek için baktığında kızıl saçlı genç bir kızın bir kedi ile pembe saçlı bir çocuğu kulaklarından çekerek içeri soktuğunu gördü. Kızın üzerinde tek parça bir zırh ve altında da bir etek vardı. “Erza, hoşgeldin” dedi ufak adam üzerinde durduğu bar sandalyesinden inip 15-16 yaşındaki genç kız ve onunla hemen hemen aynı yaşlarda olan pembe saçlı çocuğun yanına giderken. 'pembe saçlı çocuk mu? Demak ustanın beni uyardığı insan buydu.Ama beni 14 yaşındaki bir çocuk için neden uyardı acaba?' Kafasında bu sorularla o da ustayı takiben çocukların yanına gitti. “Natsu, Happy yine ne yaptınız?Anlatın bakalım.” dedi Makarov çocuk ve kediye? 'Az önce kedi ile mi konuştu?'
Adının Erza olduğunu öğrendiği kız ikisinin kulaklarını konuşmaları için bıraktı. Kediyi bırakması ile kedinin sırtından kanatlarının çıkması uçarak Natsu'nun başına konması bir oldu. “U-u-uçan bir Kedii?! “ Kirito kendini tutamamıştı. Her ne kadar gizemli bir şekilde büyünün mümkğn olduğu bir dnyaya gelmiş olsa da bir kedinin kanatlarının olması pna garip geliyordu. Kirito'nun bu tepkisi tabi ki yeni gelen çocukların da dikkatini ona çevirdi.
“Aye! Ama ben uçan ve konuşan bir kediyim.” Şimdi tam olmuştu. Bir de konuşuyordu. “Mem-memnun oldum, kedi-san.” “Happy desen de olur.” dedi mutlu bir şekilde ama herkesin duyabileceği bir şekilde Natsu'ya fısıldamadan da edemedi. “Natsu bu adam garip davranıyor.” ve bunun sonucunda Erza'dan kafasına bir yumruk yedi. “Senden büyük birine saygılı ol Happy.” Ve ardından Kiritonun önünde eğilerek “Bu ikisi için özürlerimi kabul edin.. şey...” nasıl hitab edeceğini bilememiş gibiydi. “Erza bu genç adamın adı Kirito. Bizim en son lonca üyemiz.”
“Ah, o zaman hoş geldiniz Kirito-san.” Bu kız baya saygılıydı.
“Hey sen!” Bu sefer konuşan Natsu'ydu “Güçlü görünüyorsun dövüş benimle!” Ve Kirito'nun cevabını beklemeden üzerine atladı. Çocuğun eli yanmaya başlamıştı. Demek bu dünyanın büyüsü bu şekildeydi. Kirito her ne kadar saldırı Sürpriz de olsa çekilmeyi başarmıştı. Eh tabi sonuçta şu an oyun dünyasında en yüksek tepki hızına sahip kişiydi. Bu tepki hızı sayesinde “Çift Kılıç kullanma” yeteneğini elde edebilmiş ve ayrıca Gun Gale oyununda üzerine gelen mermilerden kaçabilmiş hatta bazılarını kılıcı ile kesebilmişti. Kirito'nun çekilmesi ile yere kapaklanan Natsu'ya dönen Kirito “Tamam şimdilik bu kadar olsun, sonra seninle düello yaparız. Tamam mı?” diyerek yerdeki çocuğa elini uzattı. Natsu da 32 diş gülerek eli tutarken “Tamam ama bir dahaki sefere seni yeneceğim!” dedi.
“Bu arada Kirito-san ne büyüsü kullanıyorsunuz?” bu soru Erza'dan gelmişti. “Evet evet ben de merak ettim.” Natsu ve Happy hatta usta bile Kirito'nun cevabı için bekliyordu.
“Şeey...ben aslında kılıçlarımı kullanıyorum.” Erza yüzüne bir gülümseme gelmişti.
“Yani “Donanım” büyüsü mü? Ben de onu kullanıyorum.”
'Donanım büyüsü mü? Acaba büyü yerine alet kullananlara mı bunu diyorlar'
Ama Kirito yanıldığını hemen ardından anladı. Çünkü Erza eline hiç yoktan bir kılıç çağırmıştı. 'Hmm demek donanım büyüsü bu. Benim envanterimden eşya çıkarmam gibi o da bir yerden, belki bir boyuttan kendi eşyalarını alabiliyor.'
“Evet,evet donanım büyüsü, hatta göstereyim.” dedi ve hemen envanterinden her zaman kullandığı siyah kılıcını çıkardı. “Vay canına Natsu sahiden donanabiliyor. Ama Erza'nınkinden biraz yavaş...ah!” tabi Happy Erza'dan bir dayak daha yemişti. Kirito bunun sebebini tam anlamamıştı gerçi. Bana saygısızlık olarak gördüğünden mi yoksa başka bir donanma büyüsü kullanıcısı bulduğu için mi ya da başka bir sebebi mi vardı.
“Erza aslında zamanlaman çok iyi Kirito-kun'a çevreyi gezdirebilir misin?”
“Ta-tabi. Kirito-san da isterse gezdirebilirim.”
“Aslında bir göreve çıkmak üzereydim fakat sorun değil. Etrafı dolaştırmandan memnuniyet duyarım.” dedi Kirito gülümseyen bir yüzle. Tabi çevresi hakkında daha fazla bilgi edinmesi, biraz harita bilgisi toplaması iyi olurdu.
“Güzel o zaman Erza gidebilirsiniz. Görüşürüz Kirito. “
.....
“İşte burası burası da benim antrenman alanım Kirito-san.” Erza Magnolia şekrinde bütün önemli gördüğü yerleri göstermişti Kirito'ya. Şu an ise ormanın ortasında etrası ağaçlarla çevrili açık bir alana vardılar alanın diğer ucundan da bir dere geçiyordu. “Demek burada çalışıyorsun. Peki kiminle çalışıyorsun? Yani antrenman yapmak için ikinci birine ihtiyacın olmuyor mu?”
“Şey genelde tek başıma çalışırım ama Natsu ve Gray arada bana meydan okurlar ve bir de Mirajane Kirito-san“ 'O hareketli çocuklar ha?' Bu lonca sahiden ilginçbir yerdi. Eminim Arkadaşları da burada olsa çok daha eğlenceli olurdu. “Ah, Erza sadece Kirito desen de olur. “ Erza biraz şaşırmış gibiydi ama “Tamam” diyerek onayladı. Bu kadar saygıya geekyoktu, sonuçta aralarında alt tarafı bir kaç yaş var gibi gözüküyordu.”Hey Erza, istersen seninle ufak bir dövüş yapabilirim.”
“Sahiden mi Kirito-sa..Kirito.”
“Tabi ben de yeteneklerimi test etmiş olurum.” Bu dünyadaki güçlerinin de nereye denk olduğunu göremesi gerekirdi tabi ki. İkisinin konuşması Natsu Happy ve aralarına yeni katılmış olan Lisanna'nın gelmesi ile kesildi. “Hey szi ikiniz burada ne yapıyorsunuz böyle? “ diye sordu Natsu. “Eminim romantik anlar yaşıyorlarrr...ughh!” Happy lafını tamamlayamdan genç Erza onu yakaladığı gibi yere yapıştırdı. Yanakları kızarmıştı ama.
“haha” Kirito istemsizce gülmüştü. Az önce yaşanan olayı görmezden gelerek “Biz de Erza ile küçük bir antrenman düellosu yapacaktık. İzlemek ister misiniz?”
“Kirito-nii emin misin? Erza da baya güçlüdür.” dedi Lisanna. İlk tanıştıkları andan beri ona abi diye hitab etmeye başlamıştı. “Tabi sonuçta bu küçük bir antrenman ne olabilir ki.” ve ekledi “Aynı zamanda ben de kendime güveniyorum.“ diyerek onlara bir göz kırptı. Sırtından siyah kılıcını çekerek savaş pozisyonuna geçti. “O zaman başlayalım mı Erza?”
“Tamam...donan!”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fairy Sword Online
Fanfiction"Ejderhaların kaybolduğu ülke de bir Ejderha mı ortaya çıktı? Hem de bir yavru mu?" Kirito'nun Alfheim online isimli oyundan hayatının aşkı Asuna'yı kurtarmasının ardından, kendini Mystogan olarak tanıtan gizemli bir kişilik tarafından tamamen yaba...