Ailen bir süreliğine teyzelerinin yanına gitmişti. Bu sırada da Jungkook size gelmişti.
Televizyon izlemekten sıkıldığında tuvalete gideceğim bahanesiyle odana gittin. Jungkook'u her seferinde tek bırakmaktan nefret ediyordun fakat yalnız kalmaya ihtiyacın vardı.
Yatağın kenarına oturup Jungkook'un sana aldığı kahverengi ayıcığa sarıldın.
Aradan geçen dakikalar artınca Jungkook seni merak edip aramaya başlamıştı. En sonunda odanın önüne gelince kapıyı tıklatıp yavaşça açtı. Seni ayıcığa sarılı halde bulunca kafana taktığın bir şeyler olduğunu anlamıştı.
Yatağının biraz ilerisinde duran sandalyeyi çekip yakınına oturdu. Elini başına koyup saçlarını sevdi. Bu hareketiyle gözlerin dolmuştu. Jungkook bunu fark edince sana sarılmaya çalışmıştı. Fakat ondan uzaklaştın. Senin tekrardan direnmeye başladığını gören Jungkook derince bir iç çekip senden uzaklaştı.
Seni zorlamak istemiyordu. Gene de korktu. Tekrar ilaç alabileceğinden korktu.
Öyle oturmaktan sıkılmaya başladığında kollarını öne uzatıp gerindin. Üstündeki uzun kollunun kolları sen gerinince yukarıya çıkmıştı. Jungkook senin anlayamadığın bir refleksle bileklerini tutup kendine çekti.
"Neden?" diye sordu biraz bağırarak. İrkildin ama cevap vermedin.
"Ne zamandır bu şekilde hissediyorsun?" dedi bileklerindeki derin kesiklere bakarak. İkinizin de gözlerinden yaşlar akıyordu.
"Bir süre oldu, sanırım daha iyi bir şansa ihtiyacım vardı." dedin titrek sesinle.
Jungkook, en derin olan kesiğin, sol kolunun ortasındaki kesiğin, üstünde işaret parmağını gezdirdi. Ardından kafasını kaldırdı. Gözleri o kadar yoğun bakıyordu ki, ona bakarken zorlukla yutkundun.
Jungkook, gözlerinden hala yaşlar akarken "Bebeğim, sakın kesme." dedi.
Cevap olarak kafanı sallayıp söz verdin ve gözlerindeki yaşları elinin tersiyle silmeye çalıştın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cut ^^ Jeon JungKook
Short StoryBir kesik.. İki kesik.. Üç kesik.. Dört.. Kan küvetten zemine damlamaya başladı.