#YOUNGJAE:
Aynanın önünden son kez kendime baktım. Saçlarımı elimle bir kez daha duzelttikten sonra Bambam'a döndüm.
"Olmuş mu?"
Baştan aşağı beni bir kez süzdü ve eliyle 'eh işte' anlamına gelen bir şeyler yaptı.
"Cenazeye gider gibi giyinmeseydin daha iyi olurdu."
"Sanki düğüne gidiyorum altı üstü tae ile yemeğe gidicem amk"
(Medya da ki youngjae'nin giydikleri)
Elleriyle tırnak işareti yaparak sözlerine devam etti.
" 'olto osto tae olo yomogo godocom' ALTI ÜSTÜ DEDİĞİN ÇOCUK OKULUN EN POPÜLERİ BE! ONUN PEŞİNDEN NE JEON JUNGKOOK'LAR NE JUNG HOSEOK'LAR KOSTU DA BAKMADI O!"
Onu bağırmasını umursamadim ve yatakta yanına oturarak cümleme devam ettim.
"Bir kere canım kardeşim okulun en popüleri jaebum hyung ve yanında oturan mukemmelik abidesi ben oluyorum."
Yüzünü buruşturdu ve yanımdan kalkarak yatakta uzandı.
"Kıçımın popülerleri. Kaç kişi çıkma teklif etti lan sanki sana?"
Bende kendimi onun ayak ucuna attım ve elimle saymaya başladım.
"Tae, Jongin, chanyeol, Namjoon bi de şu adlarıni bilmediğim 4 tane sürtük kız."
"Lan harbi baya varmış ha."
"Tabi olum ne zannettin?"
"Siktir ordan pezevenk."
Koluma bi tane tekme attı ve yataktan kalktı.
Bende acıyla suratı mi buruşturdum ve Doğruldum yatakta.
"Ne vuruyon be acidi!"
"Bebek gibi zırlama da kalk işimiz var senle!"
Odadan çıktı ve kendi odasına diye tahmin ettiğim yere gitmeye başladı.
"GEL BURAYA HYUNG!"
'Sonunda ondan büyük olduğum aklına geldi salağın.'
İçimde isyan ederek bitkince yataktan kalktım ve bambam'in odasına gittim.
Makyaj malzemelerinden bir kaçını (!) Çıkarmış ve masanın üstüne koymuştu.
"Oğlum evin parasini süpürge gibi çektiğin yetmiyo bi de bunlara mi yatırıyorsun parayi?"
"Üzümü ye bağını sorma hyung oturdu şuraya biraz adam edeyim seni."
Dediğine uyarak masaya oturdum ve beni maymuna cevirmemesini umarak gözlerimi kapattım.
"Hyung?"
"Hm?"
"Salak mısın?"
"Eh biraz. Neden?"
"Yeterince belli ediyorsun da söyleme bari. gözlerini kapatmana gerek yok ayrica."
"Heyecanı kaçmasın en son bakıcam."
Sessiz olduğunu düşündüğü bir şekilde sabır çekti ve makyajı yapmaya başladı.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
20 dk sonra:
20 dakikadır burda oturuyorum ve bu nasıl güvenip de kendimi ona emanet ettiğimi bilmediğim amk salağı bambam 20 dakikadır suratıma fondöten sürüyor.
Ayni yere.
"Bambam?"
"Hm?"
"Napıyorsun kardeşim?"
"Hyung dikkatimi dağıtma şu an en önemli aşamadayım."
"AŞAMANI SİKEYIM SALAK! 20 DAKİKADIR AYNI YERE SURUYORSUN! Bİ DE UTANMADAN 'DOKKOTOMO DOGOTMO HYONG'! SURATIM BEBEKLERİN POPOSUNDAN DAHA PÜRÜZSUZ ŞU AN!"
ben birden bağirinca korkuyla geriye gitti ve bana mal mal bakmaya başladı.
"Ya hyung ne yapayım önce az sürdüm sonra çok!
Ben sen yakışıklı ol diye uğraşıyorum!"
Gözleri dolmuştu ben bağirinca.
Bu konu da hassas olduğunu unutmustum.
Gidip yanına sarıldım kıyamadim ona.
"Tamam özur dilerim. Bağırmak istemedim. Haklisin"
O da bana sarıldı ve beni tekrar sandalyeye oturttu.
"Tamam sorun değil hyung. 2 dakika daha sabret hemen yapayım makyajını."
Sesimi çıkarmadim ve oturdum.
~~~~
Harbiden 2 dakika sonra makyajım bitmişti.ve bence... oldukça yakışıklı görünuyordum.
Gözlerime hafif bir kalem çekmiş, üstüne de koyu kahverengi far sürmüştü. Dudaklarıma da nemlendirici.
Aynadan bambam'e bakarak gülümsedim.
"saol kardesim ellerine sağlık."
"Bişey degil hyung da..."
Söylemek istediği bir şey vardı belli.
"Söylesene lan."
Huzursuzca kıpırdandı. Ve sonunda gidip yatağına oturdu.
Bir şeyler vardı ve bu salak bana söylemiyordu.
Ama bende choi youngjae isem soyletirim. Zaten bunun da ağzında bakla ıslanmaz.
Gidip yanına oturdum ve kolumu omzuna attım.
"Söyleyecek misin bambam?"
Yüzüne doğru egildim, kaşlarimi kaldırdim ve dudağımı büzdüm.
"Eğer sana Jaebum hyung'un Jimin ile çıktığını söylersem Jaebum hyung beni siker!"
Duyduğum şey ile dondum kaldım.
Bir an dünya zaman her şey durdu.
Benim Jaebum'um başkasini seviyordu...
Başkasını... benim jaebum'um.
Bambam ağzının üstüne bi tane vurdu ve kolumu omzundan çekti.
Beni kollarimdan sarsmaya başladı.
Ama bir şey hissettiğimi söyleyemem.
"Hyung? Youngjae hyung iyi misin? Hyung nolur korkutma beni?!"
Bir süre daha bağırdı adımı ama hiçbir şey umursamadim.
Jaebum hariç.
Birden odaya mark hyung odaya daldı ve karşımda diz çöktü bir elimi tuttu.
"Youngjae-ah iyi misin?"
Cevap vermedim. veremedim.
Sadece bir damla yaşın gözümden akmasina izin verdim.
'Jaebum kimseyi sevmez ki... o sadece bir gecelik kullanır insanları. Bir gecelik... kimseyi sevmez... bir gecelik... kimseyi sevmez...'
Beynim de bu kelimelere dolaniyordu.
O sırada bambam çıkıp jaebum hariç herkesi odaya çağırmış.
Jinyoung hyung gelip sarıldı bana.
Jackson hyung ve yugyeom ise bambam'e kızıyorlardi.
İşte tam o sırada beynimi tekrar ulaşıma açan kişi geldi.
İm Jaebum.
Odaya girdi beni gördü ve yarim ağız güldü.
Yavaş adımlarla yanıma geldi.
Jackson hyung onu omzundan çekerek dışarı çıkarmaya çalıştı ama jaebum engel oldu.
"Jaebum dışarı çık! Şimdi onunla uğraşmanın sırası değil!"
Mark hyung sinirle konuştu.
"Bu sizi ilgilendirmez. Bu o küçük sürtük ve benim aramda!"
Bana sürtük demesiyle yugyeom ayağa kalktı ve üstüne yürüdü.
"Sana bu güne kadar hyunglarim için tahammül ettim İm Jaebum. Özellikle her saniye aşağıladığın, canını yaktığın ve sana sadece aşık olduğu halde sürtük dediğin youngjae için! Ama sakın benim yanımda youngjae' ye sürtük deme! YoksA canını yaka-"
"Yeter yugyeom! Kimse kimseye zarar vermiyor!"
Sinirle yataktan kalktım ama başımın donmesiyle bacaklarimin üstüne düştüm. Sol tarafima bir ağrı girmesiyle yüzümu buruşturdum.
"H-Hyung ilaçlarim"
Herkes başıma toplanmışti yine. O hariç.
Jaebum sinirle odadan çıktı. Yugyeom ise koşarak ilaçlarimi getirmeye gitti.
Etraf bulanmıştı. Sesler boguk geliyordu.
Kriz geliyor.
~~~~~~~~~~~~~~
#YUGYEOM:
Yok ben bunu sikerim! Allah yarattı demem evire çevire sikerim ben bunu!
Onun yüzünden youngjae 1 hafta da 3 tane kriz geçirdi!
Orda hyung karışmayacakti da öldürecektim ben onu!
Youngjae hyung bayıldıktan sonra onu hastahaneye kaldırdik. Ama o göt herif sadece televizyon izlemeye devam etti!
Allahtan tae hyung'un babası doktor onun Hastahanesine götürdük.
Ambulans görevlileri youngjae hyung'u dışarı taşırken birden tae hyung geldi.
İçerde ki jaebum'a az daha dalıyordu da zor tuttuk.
~~~~~~~~~~~~~~~~~
#YAZARDAN:'
görevliler sedyedede ki çocuğun durumunu onları acil de bekleyen doktorlara anlatırken Tae'yi gören doktorlar çocuğa hemen ekstra bir ilgi göstermeye başladılar.
Bu sırada mark jinyoung'u sakinlestirmeye çalışıyordu.
Maknae ise yanında korkudan hıçkirarak ağlayan sevgilisine kollarını sarmış ağlamasını durdurmaya çalışıyordu.
İçeriye taşınan youngjae'nin yanından bir saniye bile ayrılmayan jackson ve tae ise doktorla konuşuyordu.
Jackson gözlerinde ki korkuyu saklayamiyordu. Çaresizlik ve bir şey yapamama duygusu her tarafını sarmıştı.
Doktordan da bir açıklama alamayan jackson artık gözlerin den firar eden yaşları durduramiyordu.
Bu sirada Mark ise sonunda sakinlestirdigi arkadaşını bambam ve yugyeom'un yanına birakarak sevgilisinin yanına gitti.
Onun ağladığını görünce için de bişeylerin kırıldığını hissetti. Büyük olan.
Küçüğünün yanına gidip arkadan sarıldı jackson'a.
Kafasını boynuna gömdü ve cennet kokusunu içine çekti.
"Ağlama artık sevgilim youngjae iyi olacak."
Büyüğü boguk bir sesle konuştu. O da göz yaşlarını zor tutuyordu.
Küçük olan göz yaşları arasında zorla konuştu.
"B-bu hafta üçüncü kriz di bu mark... doktor bunun c-çok riski olacağını söylemişti... A-anlamıyorum j-jaebum hyung ona karşı nasıl böyle acımasız olabiliyor?"
Mark sevgilisini kendisine dönderdi ve göz yaşlarını sildi.
"Youngjae dayanıklı bir çocuktur bilmiyor musun? Ceza evinden çıktığın da bile nasıl güçlüydü hatırlamiyor musun?"
Anılarla acı bir şekilde gülümsedi ikisi de.
"Hatirlamaz miyim? Gidecek hiç bir yeri yoktu ama o yine de çelik bir duvar gibi güçlü idi..."
"Tek zaafı jaebum idi..."
Bambam'in söylediği cümleyle herkes ona döndü.
Artık herkes o ana dönmüştu.
Ama kısa sürmüştu bu...
Tae'nin youngjae'nin odasından doktor'la çıkmasıyla herkes ona dönmüştü.
"Neyi var hyung'umun? İyi dEğil mi? Kötü olamaz zaten? Benim hyung'um her zaman iyidir? Bırakmaz bizi?"
Herkes inanmak istedi bambam'in umut dolu cumlelerine.
Jinyoung gülümsedi youngjae'nin iyi olduğu düşüncesiyle.
"Yanına gidebilir miyiz?"
Jinyoung, ruhu çekilmis gibi duran Tae'nin önünde durdu ve sordu.
Tae ona bakmadı yere bakıyordu, gözünden bir damla yaş düştü.
"Girebilirsiniz."
Zor duyulan sesiyle cevap verdi.
Yugyeom dışında herkes içeri girdi. Youngjae'ye gidip sarıldılar.
Ama youngjae dünyadan uzaklaşmıştı.
Tek düşündüğü 'ölecek miyim?' Düşüncesi idi...
Bölüm sonu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Little Heart | 2jae
FanfictionNereden bilebilirdi ki jaebum aşık olduğu adamın o olduğunu... Nereden bilebilirdi ki youngjae bir zamanlar aşık olduğu adamın o olduğunu...