Next Room

Giriş

Odaya adımını attığında "Aynı goshitel* gibi," diye geçirdi içinden "sadece daha konforlu." Yorgunluktan sürüyerek taşıdığı bavulunu iki adım ilerideki bej koltuğun yanına bıraktı. Karnında huzursuzluğun verdiği karıncalanmayla yutkunarak etrafına bakındı. Sinüslerinde hissettiği baskı az sonra gözlerinin dolacağının işaretiydi. Neden gelmişti bu şehre? Asla gerçekleştiremeyeceğini adı gibi bildiği hayalleri için güvenli alanının dışına çıkmaya değer miydi?

Aklı sorularla dolup taşarken etraf bulanıklaşmaya başladı. Yine haksız çıkmamıştı. Bir damla yaş gözünden firar etti. Göğüs kafesi gittikçe sıkılaşıyordu. Derin nefesler alırken kendine iyi olacağına dair telkinlerde bulundu. Kendi yalanlarına inanmaya çalışsa da hiçbir şeyin iyi olmayacağının pekâlâ farkındaydı. Daha fazla ayakta duramayacağını anlayıp yatağa uzandı. Gözlerini kapadığında artık ıslak olan kirpikleri birbirine yapıştı. Derin nefesler alıp vermeye devam etti. Düzenli olarak gittiği psikoloğu böyle bir durumda tam da bunu yapasını söylemişti. Al. Bir, iki, üç. Bırak. Genç adam nefes egzersiziyle geçen üç dakikanın ardından sakinleşerek tatlı bir uykuya daldı.

*Goshitel ya da goshiwon: Çok küçük ve minimal oteller olarak değerlendirilebilirler. Goshitellerde/goshiwonlarda genellikle sadece yatak, çalışma masası, dolap ve banyo bulunur.