3.Bölüm; Aklım Başımda mı?

587 33 8
                                    

Yazarken çok içimize sinen bir bölüm oldu, sizler de beğenirsiniz umarız ;):);)

*********

Paketin içinde bir saat vardı. Eski sevgilimin saati, kişiye özel tasarımla yaptırmıştı. Onun ölümü Eser'in elinden olmuştu, Eser sırf benimle sevgili oldu diye onu cinayete kurban götürdü. 3 yıldır vicdan azabından ölüyordum zaten yetmemiş miydi? Onun yüzünden başka kimseye yakın olmadım, kimseyle sevgili olmak istemedim, kimsenin benim yüzümden acı çekmesini göze almadım. Peki bugün bu saati bana göndermesindeki amaç neydi? Belki bir şeyler bulurum diye paketin içini karıştırdım. Bir kağıt çıktı, elime alıp içimden okumaya başladım. "Hatırladın mı güzelim? Selim, çok yakışıklı çocuktu ama yazık oldu. Başka yazık olmasını istediğin biri var mı? Bence yoktur, özellikle arkadaşlarından birini kaybetmek istemezsin değil mi? Mesela Belfu, çok güzel kız. Cesedini morgta görmek istemiyorsan bu akşamki davetimi kabul etmek zorundasın. Aksi halde arkadaşınla son zamanlarını geçiriyor olursun".

(Selim Soylu):İrem'in eski sevgilisi

(Selim Soylu):İrem'in eski sevgilisi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kanım donmuştu. Mecburdum, gitmeliydim, zoraki olsa kızlara gülümsedim.
İ;Artık akşama doluyum, Eser beni yemeğe çıkarmak istiyormuş
B;Gitmek zorunda değilsin. O zorba adamla baş başa yemek yemeyi aklından bile geçirme.
İ;Mecbur değilim ama gitmek istiyorum. Hadi ama zaten bir sorun çıkarsa sizi arayacağım
Ç;Bir telefona ordayım. Kafasını kırarım o dallamanın.
İ;Tamam kabul edilmiştir. Hadi şu alışveriş zımbırtısına gidelim.
Kızlar da kafasıyla onaylayınca çantalarımızı alıp alışverişe çıktık.Çok sıkıcı, alışveriş yapmayı hiç sevmiyorum. Kendi kendime söylenip kızlara ayak uydurmaya devam ettim. İrem kendi kendine söylenedursun biraz da Ulaş cephesine dönelim.

Ulaş'ın Ağzından

Delirmiştim, aklımdan tonla düşünce geçiyordu. Ortaklık büyüktü fes edersek batmayacaktık. Fakat Eser, Ulaş kadar olmasa da manyaktı. Bize ayak bağı olacaktı. Çok düşündüm ve karar verdim. Eserin nereye gideceğini öğrenir öğrenmez İstanbula ilk kalkan uçağa hem kendim hem de Cem için bilet aldım. Fakat Cem'e haber vermediğim için onu aradım.
U; Cem çabuk yanına birşeyler al İstanbula gidiyoruz.
C; Neyin acelesi niye gidiyoruz lan.
U; Bir kere bir şeyi sorgulamasan ölürsün dimi cem.
C; Olum haberim olmadan pat diye söylersen sorgularım tabi. Neyse kapatta hazırlanayım.
U; Hızlı ol. 2 saat sonra havaalanına gel.
O kadar sinirliydim ki şuan o Eser piçini ilk gördüğüm yerde öldürecektim. Bir kıza zorla taciz etmek ne demek lan ! Yoksa şimdide İstanbula o kıza tekrar birşey yapmak için gidiyorsa. Böyle duramayacağımı anlayıp hızla odadan çıktım. O kadar gözüm dönmüştü ki hiçbirşey almaya tahammülüm yoktu bile. Arabaya binip çalıştırdım. Son sürat havaalanına sürüyordum. Fakat hiç saate bakmak aklıma gelmemişti. Daha uçağın kalkmasına 1.30 saat vardı. Yine cemi aradım.
U; Lan olum nerdesin sen gelsene artık sikicem senide eşyalarını da.
C; Abi daha yeni 30 dakika oldu. Ama beni görmeye bu kadar istekliysen geliyim.
U; Hiç gülecek durumda değilim. İşe yaramayacak olsan hiç çağırmazdım zaten. Konuyu da değiştirme gel hemen.
C; Tamam Abi biniyorum arabaya şimdi. Görü-
İki saat cemin düzdüğü methiyeleri dinleyemezdim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 04, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BAŞ BELASI | UlRem Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin