1. Bölüm

26 4 1
                                    

Alissa
Nefes alamıyorum.
Çırpınıp çığlık atıyorum, içinde olduğum kutudan kurtulmaya çalışıyorum. Sudayım. Küçük bir kutuya hapsolmuş bir şekilde, adını hiç bilmediğim bir okyanusun dibindeyim ve çırpınıyorum. Göğüs kafesim daralıyor.
Kurtul oradan. Hayatta kal.
Son duyduğum şey bu oluyor ve bilincimi kaybediyorum.

Nefes nefese uyanıyorum.
Ne metal bir kutudayım, ne de okyanusun dibinde. Evimdeyim, yatağımdayım ve güvendeyim. Her şey olması gerektiği gibi.
Az önce gördüklerim bir rüya mı?" Sanmıyorum. Rüya olamayacak kadar gerçek.
"Uyandın mı?"
Gözümü ovuşturarak kapıda dikilen ağabeyime bakıyorum. Gözaltları morarmıştı, annemizin ölümünden beri her gece kâbus gördüğüne yemin edebilirim. Sarsılmıştı. Ben ise... sadece bir parçam eksikmiş gibi hissediyorum ama dimdik ayaktayım.
"Aşağı in, biraz mısır gevreği var."
Tamam dercesine başımı sallıyorum ve derin bir nefes alıyorum. Hâlâ az önce gördüğüm rüyanın etkisindeyim.
Rüya olamayacak kadar gerçekçi.
Kafamı yeniden yastığa koyuyorum ve pencereden içeri süzülen güneş ışığını hissetmeme izin veriyorum.

Masada gerginlik var. Ağabeyim konuşmuyor, gözleri ruhsuz bakıyor ve kâsesindeki mısır gevreğine dokunmuyor bile. Kaşığımı bırakıp yutkunuyorum, "bu akşam bir konsere gidiyorum," diyorum tereddütle. Kâsesinin içinde dolaştırdığı kaşığını bırakıyor. "Tamam."
Yüzüme bakmıyor, ya da bakamıyor. Ağabeyim daha ne kadar böyle olacak bilmiyorum ama bu durum iyice canımı sıkıyor. Boş kâsemi tezgaha bırakıyorum.
Kurtul oradan.
Başım dönmeye başlıyor.
Hayatta kal.
Bir an dengemi kaybediyorum ve tezgaha yaslanıyorum.
KAÇ!
Nefes alamıyorum, aynı anda bir sürü fısıltı duyuyorum.
Kurtul...
Çığlık atıyorum.
Kurtul oradan.
Hayatta kal.
Gözüm kararıyor.
KAÇ!
KAÇMAN GEREK.
Ağabeyim hızlıca beni tutuyor ve sarsmaya başlıyor.
HAYATTA KAL.

Gözümü açtığımda tek görebildiğim metal bir kutunun içinde olduğum. Nefes alamıyorum ve tek bildiğim bu kutudan çıkmam gerektiği. Çırpınıyorum ve birden duruyorum. Hayal görüyor olmaylıyım, bunlar gerçek olamaz. Düşünüyorum.
Bunlar gerçek değil. Çıkabilirim.
Metal kutunun kapısını hafifçe ittiriyorum ve kapısı açılıyor
Kaç.
Su metal kutuya doluyor ve bir anlık basınçla gözlerim kararıyor, yukarıya doğru yüzmeye başlıyorum ama basınç çok fazla. Yüzüyorum, okyanusun yüzeyini görüyorum ve göğsüm acıyor.
Dayan.
Yüzeyde birisi var, yüzen birisi. Ağzımı açıyorum ama sesim çıkmıyor, yardım için bağıramıyorum. Başım dönüyor ve bilincimi kaybediyorum.
Gözlerimi açıyorum. Nefes nefeseyim ve yatağımda uzanıyorum, ağabeyim ise korkarak bana bakıyor. "Bu, bu da sikimdi böyle," diyor boş bir ifadeyle bakarak. O da nefes nefese.
Derin bir nefes alıyorum ve ağabeyimin odadan çıkmasını izliyorum.
Bu ne sikimdi bilmiyorum ama bir daha olacağından eminim, ve olduğunda hazır olmam gerek.

HAYATTA KAL.

GörüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin