merhaba.
Bügün twitterda ne hakkında yazmamı istersiniz diye bir soru sormuştum,
Çoğu kişi handenin eski tumblr yazıları dedi bende direkt yazmaya başladım.Aslında uzun zamandır bu konu hakkında yazmak istiyordum cünkü hepimiz belki de handeyi bu tumblr yazıları yüzünden daha iyi tanıdık,Ve "gerçek" handeyi gördük.Handenin oyunculuğunun ne kadar muazzam olduğunu hepiniz biliyorsunuz zaten,İnstagram hesabını takip ediyorsanız fotoğraf konusunda da oldukca yetenekli olduğunu görmüşsünüzdür,Fakat handenin bilmediğiniz bir yeteneği daha var ;
yazmak!ALL magazine teşekkür ederiz,onlar cünkü ilk kez handeye bu yazıları hakkında sordu,soru bu şekilde ;
"Eskiden bir tumblr'ınız varmış. Orada ki yazılara baktım da pek çoğu fazlasıyla melankonlik. melankoli ve duygusallıktan beslenenlerden misiniz?"
Handenın cevabı ise bu şekilde ;
"Bence Ankaralı olan herkes biraz melankoliktir. Şehrin gri havasından sanırım.
Tabii ki melankoli ve duygusallıktan beslendiğim kadar mutlu olmak da beni çok motive ediyor."Handenin de canlandırdığı karakter "zeynep yılmaz" gibi eskiden tuttuğu bir günlüğü varmış. Saatlerce odasına kapanıp günlüğüne her şeyini yazarmış,Aynı en yakın arkadaşı gibiymiş.
Şuan handenin tumblr hesabına girseniz hiçbir şey bulamazsınız cünkü bütün paylaşımlarını sildi. Ama bir kaç arkadaşımız site yoluyla eski paylaşımlarına ulaşmış.
Size handenin bu paylaşımları arasında 2 favorimi sectim,Burada yazicam.
------
* HATIR-A
Ben eskiden çok yazardım.
Böyle defterler dolar taşardı.
Hatta çoğu zamanımı odamda o defterlerin başında geçirdim.
Her şeyden, her olaydan , her an'dan bir anı alır o deftere koyardım. Fotoğraflar keser biçer bi güzelde süslerdim.
Sonra baktım ki hayatta her zaman o defterlere yazıcak kadar güzel şeyler olmuyor,hayat her zaman yazıya dökülebilecek kadar kolay değilmiş. Baktım ki herkes o defterlere yazılacak kadar iyi değilmiş.
Bir gün, her şeyi unutmak istediğim bir gün bütün defterleri yırtıp attım. Eğer atarsam her şeyi unuturum diye. Kendime unutucam diye öyle bir söz vermişim ki, hepsini unuttum ve asla bir daha yazmadım.
O odayı da Ankara'da bırakıp geldim. Eve gittiğimde artık sadece ailem icin gidiyorum.
Ben o günden beri pek birşey hatırlamam...çok az insan hatırlanmaya değiyor..
-------Bu yazıyı aklıma öyle bir kazmışım ki, her satırını kafamdan biliyorum.
Zaten unutulacak gibi bir yazı değil ki bu,hande belki o defterlere yazdığı anıları unuttu,ama bu yazı bizde hep var olacak.--------
Benim eskiden bir sorunum vardı.
Hayatıma insanları çok kolay sokup çok zor cıkarırdım.
Halbuki onlar hayatıma sokup cıkarırlardı da ben anlamazdım.
Şimdi değişen ben yine hayatıma insanları çok kolay sokuyorum.
Ama çıkarmak hiç de zor olmuyor.
Hafifliyorum,taşımak zorunda olmadığımı anladım. Biri hayatındaysa sana yük olmak yerine hafifletmeli. Yoksa ne anlamı var zevk almak yerine acı cekmenin.
---------
Evet, bu yazının favorimden olması sanırım bu konuda handeye çok benzemem.
Aslında hepimiz bu konuda handeye çok benziyoruz..sizde hayatınıza hiç birini kolay sokup zor cıkarmadınız mı? Ben çok yaptım bu yanlışı. Ama handenin dediği gibi ;
"Biri hayatındaysa sana yük olmak yerine hafifletmeli"
---------Yazıların hepsini twitter hesabımda bulabilirsiniz.
Handenin yazdığı yazılardan anladım ki ; hande de bizim gibi bir insan,o da hata yaptı/yapiyor. Onun da duyguları,hisleri var. O da bizim gibi kücük bir kız cocuğunu taşıyor ruhunda. Hande soğuk bir kadın olarak görünüyor belki de; ama o aynı kücük kız cocukları gibi sıcakkanlı ve eğlenceli,hayatını dolu dolu yaşayan biri,
Bu yüzden zaten mutlu olmayı hakediyor o.Hayatında her zaman en güzelini dilerim sana hande.
Handenin tumblr hesabı ; benhande.tumblr.com
Benim twitter hesabım ; handeningulusu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the doğandemir diaries.
FantasyHande sevenleri toplaşın! Hande doğandemir hakkında merak ettiklerinizi,yorumlarımı bazen ise sadece kişisel düşüncelerimi yazdığım kücük bir calışma. Keyifli okumalar. :)