KİRAZ ÇİÇEĞİ LUWOO

ч

Kalın=Jungwoo
İtalik=Yukhei

-Hatırlatma-

Hiç inanmışa benzemiyor ama aklıma başka bir şey gelmedi ne yani desemiydim sen güldüğün için gülümsüyorum diye

-Ben çıkayım sen üstünü giyin

Tam kapıdan çıkacakken söylediği sözle olduğum yerde kaldım

-Jungwoo söylediğin yalana inanmadım sadece şunu bil gülüşün içimde kiraz çiçekleri açtırıyor

Duyduğum şeyle olduğum yerde kaldım sanırım taşa dönüştüm

-Jungwoo hadii git odana uyu yoruldun hem ben akşam yemeğinide yaparım akşam biraz içeriz olur mu

Söylediği şeylere sadece kafa sallamakla yetindim ve odama adımladım

-------

-Yukhei'nin ağzından-

Odasına girince bende kapıyı kapatıp üstüme bir şeyler geçirdim tamam sadece şort giyinmiş olabilirim ama gerçekten çok sıcaktı (adana MSŞWAÇXŞ)

Odamdan çıkıp jungwonun odasına gittim çoktan uyumuş o gerçekten çok güzeldi kızlardan daha güzeldi ama jungwoo'yu gördükten sonra kızları umursamadım ya da herhangi bir şeyi onu gördüğümde gerçekten büyülendim saflığı güzelliği davranışları duruşu her şeyiyle kendine hayran bırakıyordu daha fazla vakit kaybetmemek için mutfağa gittim malzemeleri çıkartıp yemeği yapmaya başladım

-Jungwoo'nun rüyası-

-Jungwoo yardım et jungwoo buradayım

Bu yukhei'nin sesiydi ama etrafta sadece ağaçlar ve nehir vardı

-Yukhei nerdesin seni göremiyorum

-Jungwoo nehrin ordayım hemen gel elim kayıyor daha fazla dayanamayacağım

Kelimesinin sonunda gelen ağlama sesleriyle kalbim sıkıştı nefes alamadım hemen nehrin yanına koşmaya başladım ama ben koştukça nehir uzaklaşıyordu

-Jungwoo daha fazla dayanamayacağım seni her zaman çok sevdim unutma bunu olur mu

Nehrin yanına ulaştım dizlerimi yere sürterek durabildim

-Yukhei tut elimi hadi hayatım tut elimi lütfen hadi bebeğim

-Yazar anlatımı-

İkisi de yaşlı gözlerle birbirine bakarken yukhei bir eli dalda diğer elini jungwoo'ya uzatırken dal kırıldı yukhei sonsuzluğa doğru gözlerini kapatmak üzereyken duyduğu son kelime jungwoonun bağırış sesiydi

-Yukheiii

-YUKHEİ'NİN ağzından -

-Yukheiii

Yemekleri masaya yerleştirirken gelen jungwoo'nun bağırışıyla odasına koştum odasına girdiğimde yaşlı gözleri ve titreyen bedeniyle hemen yanına gittim

-Ne oldu jungwoo kabus mu gördün ?

Sorduğum soruya karşılık sadece gözlerimin içine 5 saniye baktı ardından sıkıca sarıldı

-Tamaaaam geçti tamam ben buradayım bak burdayım, seni her şeyden korurum ben tamam mı sakin ol buradayım ben

-Gel elini yüzünü yıkıyalım olur mu

Cevap vermek yerine sadece kafa salladı ağlamıyordu ama hıçkırmaya devam ediyordu

Lavaboya gidip yüzüne su çarptım havluyla yüzünü kurulayıp elinden tutarak salona götürdüm yine ağlamaya başlamıştı hayır nasıl bir rüya bu kadar kötü olabilirdi koltuğa oturdum ve dizime jungwoo'yu oturtmak için çektim itiraz etmeden oturdu (kalbiniz dayandı mı?) beline elimi koyup sarıldım oda bana sarıldı 5 dakika daha böyle durduktan sonra ağlamaları iç çekişlere döndü konuşmak için doğruldu

-Yemek hazır mı çok acıktım

Dediği şeyle gülsem mi ne yapsam bilemedim

-Evet hazır hadi gel

Jungwoo'nun elini tuturak mutfağa götürdüm koltuğa oturttum ve tabakları masaya koyup yemekleri servis etmeye başladım bilerek jungwoo'ya çok koyuyordum çünkü gerçekten çok zayıftı yemeklerimizi sessizce yiyip masadan kalktık

Sizi çok beklettim ama maalesef hiç boş anım olmuyor gerçekten çok özür dilerim yeni bölümü yazmaya devam edeceğim şimdi

Bu arada 3 bölüm sonra bitiyor arkadaşlar size bir sorum var sizce angst mı bitecek yoksa mutlu son mu olacak?