onlyfeysu natiola05 ponolopia 'dan sevgiler eşliğinde bir bölümmm😍 keyifli okumalarr❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️
FETHİDEN;
Su'yun hastaneye kaldırmasının ardından ben de bir taksiye atlayıp, hastaneye gittim. Kat görevlilerinden öğrendiğim kadarıyla Su'yu 1567 nolu odaya almışlardı. Elim boş bir şekilde ziyaret etmek istemediğimden hastanenin kantinine indim ve ikimiz içinde birer kahve aldım. Geri merdivenleri tırmandım. Odanın önüne geldiğimde, nazik bir şekilde tıklattım kapıyı ve içeri geçtim.
F:Daha iyi misin?
diye sordum. Yanında bulunan koltuğa doğru harekete geçtim ve oturdum.
S:Biraz daha iyim ama ağrıyor.
diye yanıt verdi. Gözleri elimde ki kahveye kaydı.
F:Iı, şey elim boş gelmiyim diye aldım.
diye bir açıklama yapınca güldü. Eli, elime kaydı.
S:İstersen alıyım.
diyince, elimi geri çektim.
S:Fethi versene!
dedi elime uzanmaya çalışarak.
F:Ya şimdi sen ameliyatlı falansın ya içebilir misin bilmiyorum. O yüzden veremem.
diye bir açıklama yaptım.
S:Fethi! Onu bana almadın mı sen? Hem ameliyat olmadım ben, sadece dikiş attılar.
dedi sinirle.
F:Ya ben elim boş gelmiyim diye aldım. Sen iç diye almadım. Hem önce doktora danışmam gerek.
diyince sıkıntıyla ofladı. Arkasındaki yastığa yaslandı iyice. Kapının açılmasıyla bakışlarımı o tarafa yönelttim. Yağız elinde çiçeklerle odaya giriş yapmıştı.
Yağ:Geçmiş olsun.
dedi elindeki çiçeği Su'ya uzatarak.
S:Gördün mü Fethi, insanlar çiçek alabiliyomuş(!)
F:Bende kahve aldım(!)
diyince sinirle bana baktı. Yağız ise ortamda neyin döndüğünden habersiz bakınıyordu.
S:Çok teşekkür ederim Yağız.
dedi sevinçle.
Yağ:İyi misin şimdi?
diye sordu tedirginlikle.
S:İyim sadece dikiş attılar.
diye cevap verince Yağız derin bir nefes aldı.
Yağ:İyi olmana sevindim.
dedi büyük bir hayranlıkla. Ulan yoksa Yağız Su'ya mı yazıyordu? Yok be! Yağız ve Su baya yakın arladaştı yani sevgililik gibi bi durum söz konusu değildi.
S:Saklambaç çetesinden var mı bi haber?
diye sordu.
F:En son kaçmışlardı.
diye cevap verdim.
Yağ:Arabayı bulmuşlar. Ama içinden bir parmak izi, kan izi gibi şeylere rastlanmadı.
S:Araç mı değiştirmişler?
F:Muhtemelen. Peki aracı nerde bulmuşlar?
Yağ:Soygun yapılan yerden 50 km kadar sonra bulunmuş.
S:Çevreyi araştırdınız mı?
Yağ:Çevrede bi ekip var. Ne çıkar bilmiyorum.
F:Peki, zanlı aracın izi nasıl kayboldu? Bildiğim kadarıyla zanlı aracı takip eden polis arabaları vardı.
Yağ:Diğer memurların ifadesine göre araç fazla hızlıymış ama yine de göz mesafesindeymiş. Bir saat kadar aracı takip etmişler ve aracı durdurmuşlar ama içinden bir adam ve karısı çıkmış.
S:Nasıl yani? Polis araçlar zanlı aracı takip ediyor ama içinden bir adam ve karısı çıkıyor.
Yağ:Aynen öyle Su! Adam ve karısını sorguya almışlar ama bir şey bilmediklerini söylemişler.
F:Olanlardan haberi olmayan bir çift. Nasıl böyle bir durum söz konusu olabilir ki? Yani plakayı da mı görmemişler?!
Yağ:Sorun da burda zaten. Zanlı aracın plakasıyla adamın arabasının plakası aynı.
diyince şaşkınlığım kat be kat arttı.
S:Nasıl aynı?
Yağ:Arka tampondaki, yani polislerin görebildiği plaka yeri zanlı aracın plakasıyla aynı.
F:Ön tampondaki plaka ayrı, arka tampondaki plaka ayrı. Adamın bundan haberi var mıymış?
Yağ:İfadelerine göre yokmuş. Hem adam hem de karısı arabaya bindiklerinde ön ve arka tampondaki plakaların farklı olduğuna dikkat etmemişler.
S:Resmen yanlış aracı takip etmişiz. Bu da çeteye yeterli zamanı kazandırmış!
dedi sinirle.
F:1 saat kadar bir zamanları vardı. Bu zaman dilimi sadece onlara zaman kazandırmadı gözden kaybolmalarını da sağladı.
dedikten sonra ortama bir sessizlik çöktü. Sessizliği bozan Su oldu;
S:Fethi! Benim çıkış işlemlerimi halletsene.
demesiyle Yağız kaşlarını çattı.
Yağ:Dinlenmen gerek.
dedi.
S:Çete bulunana kadar dinlenebilceğimi sanmıyorum. Hem Erdem Amir bizden bir açıklama bekliyordur.
diyip kolundaki serumları çıkardı. Bende o sıra Su'yun çıkış işlemlerini halletmek için muhasebeye gitmiştim. Hastanenin çıkışında ise buluştuk.
F:İyi olduğuna eminsin dimi?
S:Evet.
diye kısa bir cevap verdi. Ve taksiye binip Emniyet'in önünde indik. Hızlı adımlarla Erdem Amir'in odasına gittik. Kapıyı 2-3 kez tıklattıktan sonra 'Girin!' sesiyle içeri girdik.
S:Amirim?
diye seslendi.
Erdem:Öncelikle geçmiş olsun Su!
dedi sert bir ses tonuyla.
Yağ:Amirim geceki operas-
Erdem:Haberim var. Çete soygunu başarıyla yapmış üstelik bir polisimizi de yaralamışlar.
dedi gür bir sesle. Erdem Amir sözlerine devam edicekken kapı sesiyle devam edemedi.
Erdem:Gel!
diye seslendi ve kapı açıldı.
Polis:Amirim! Zanlı aracın içinden bir not defteri bulduk. İçinde soygun ile ilgili bilgi olabilir.
demesiyle sevindim.
Erdem:Defteri getir.
diyince Memur Arkadaş Erdem Amir'e defteri verdi ve odadan çıktı. Erdem Amir defteri inceledikten sonra bize döndü.
Erdem:Bu gece bir soygun için hazırlıklı olun!EYLEMDEN;
(Akşam)
Kaçış maceramız bir hayli eğlenceliydi.
E:Harika!
dedim büyük bir sevinçle.
N:Şimdi bu paraları aramızda bölüştürebiliriz!
dedi gözlerini paralardan alamayıp.
Y:Feyzullah nerde kaldı?
A:Umarım yakalanmamıştır. Eğer yakalanmışsa bittik biz!
dedi sinirle.
B:Biraz sakin! Soygunu başarıyla tamamladık. Biraz sevinmeniz gerek!
Y:Sevinmemiz mi? Eğer Feyzullah'ı yakaladılarsa yerimizi bulmaları uzun sürmez!
dedi dişlerini sıkıp.
E:Feyzullah bi yolunu bulmuş, kaçmıştır ordan.
dedim düz bir ses tonuyla.
A:Kaçmış olsa iyi olur. Zaten Yavuz'da bir polis vurdu. Umarım durumu ağır değildir.
dedi.
Y:Polis kurşunun önüne atladı. Eğer ben vurmak isteseydim o polisi öldürmüş olurdum!
dedi sesini yükseltip.
A:Bu bir savunma olamaz! Ya durumu ağırsa ya da ölmüşse! Suçumuza suç katmak mı istiyorsun?!
Y:Zaten suçluyuz! Polis her yerde bizi arıyor!
dedi sesini daha da yükseltip.
A:Sorun da bu işte Yavuz! Eğer Polis ölmüşse bir de cinayetten aranıcaz!
Y:Ateş-
derken araya girdim.
E:Beyler! Kendi aranızda tartışmayı kesin! Peşimizdeki polislerden kurtulduk, soygunu başarıyla tamamladık. Konu kapandı!
dedim sertçe. Ben her ne kadar konu kapandı desemde Ateş ve Yavuz'un arasındaki gerginlik devam ediyordu.
Deponun kapısından duyduğumuz sesle irkildik. 2+3+1 şeklinde kapı tıklatma sesiydi bu. Gelenin Feyzullah olduğunu anlayıp kapıyı açtım.
Y:Nerde kaldın be Dostum?!
Fey:Burdayım oğlum işte!
dedi agresifçe.
A:Noldu orda?
Fey:Önemli bir şey değil. Kurşun polisi sıyırmış!
Y:Sana demiştim Ateş!
Fey:Yavuz ben sana demedim mi kimseyi yaralamak yok diye!
Y:Polis kurşunun önüne atladı!
diye bağırmaya başladılar.
B:Yeter!
diye bağırmasıyla her iki tarafta sustu.
N:Şimdi şu paraları nasıl dağıtıcağımızı konuşalım.
E:Ondan önce bu geceki soygunu konuşalım!
dedim sırıtarak.
Fey:Polisler bu gece bizi aramaz! Daha dün soygun yaptığımızdan bugün ortaya çıkmayacağımızı düşünüceklerdir. Soygun için bundan güzel zaman olamaz!
A:Sıradaki soygunun yazdığı defter kimde?
diye sormasıyla üstümü kolaçan ettim. Ama ben de değildi. Hiç kimse de değildi.
E:Bu dağınıklığın içinde bi yerdedir.
N:Ben yedek kağıtları getiriyim.
dedi ve bir kaç saniye sonra elinde kağıtlarla masaya geldi. Kağıtları masaya yaydı ve bizde masanın etrafına yayıldık.
B:Dünküne göre küçük bir operasyon bu.
Fey:İçeri girmemiz daha kolay olucak. Bahar sen güvenlik kamerasını hallederken Ateş'de güvenlik görevlisiyle ilgilenicek. Nazlı ve Eylem siz araç bulup arka kapıya getiriceksiniz. Yavuz ve ben de soygunu gerçekleştiricez!
dedim planı anlatıp.
N:Bir sorun çıkmayacağından eminsin yani?
Fey:Ne sorunu çıkabilir ki(?)
dedi yüzünde piç bir gülümse oluşmuştu. Ateş'in uzattığı silahı belime koydum. Ve depodan çıktık. Dikkat çekmemek adına ayrılmıştık. Bankanın önünde buluşucaktık. Bir taksiye binip bankaya vardım. Tam da dediğimiz vakitte banka önündeydik. Etraf gayet sakindi.
B:Kaç kişiler?
E:Ön kapı da 2 arka kapıda 2 güvenlik var.
N:Arka kapıya da mı koymuşlar?
E:Hıhı!
dedim Nazlı'yı onaylayıp.
Fey:Plan değişir o zaman. Eylem sen arka kapıdaki güvenliği hallet. Nazlı sen de araç işiyle ilgilen!
Eylem sen güvenlik görevlisini hallettikten sonra içeri biz giricez Yavuz! Ateş güvenliği hallettikten sonra da içeri Bahar girip güvenlik kamerasını halledicek. Anlaşıldı mı?
E:Fazlasıyla basit olucak!
dedim heyecandan yerimde kıpırdanmaya başladım.
Y:O zaman başlayalım.
demesiyle yerimi aldım. Güvenlik görevlilerinin beni görmiceği bi yerdeydim şu an. 1 tanesini indirebilirdim ama hızlı olmak adına ikisini de aynı anda indirmem gerekiyordu. Yaralanmış taklidi yapıp, onların dikkatini dağıtıcaktım.
E:Off!
diye sızlandım yalancıktan. Güvenlik görevlileri sesi merak edip yanıma gelmişlerdi bile.
Güvenli G.: Hanımefendi iyi misiniz?
E:Ayağım... Ayağım çok kötü!
dedim yalandan. Kollarımı iki güvenlik görevlisinin boynuna attım ve bayıltıcı etkenli iğneyi yapıverdim ikisine de. Yavuz ve Feyzullah'a içeri hallettim gibisinden bir işaret çaktım. Ve etrafta gezinmeye başladım. 5 dakika içerisinde soygunun tamamlanmış olması gerekiyordu ve şu an sadece 1 dakika kalmıştı. Yavuz ve Feyzullah'ın içerden çıkmaması beni şüphelendirmişti. Ansızın duyduğum siren sesleriyle olduğum yere çakıldım. Mikrofonumdan Nazlı'nın Polis diye bağırdığını duydum.
F:Olduğunuz yerde kalın!
demesiyle koşmam gerektiğini farkettim ama Yavuz ve Feyzullah hala içerden çıkmamıştı. Ya da çıktıklarını ben görmemiştim. Tam ön tarafa doğru koşucakken arkamdan bir polis bağırdı;
F:Olduğun yerde kal! Ellerini havaya kaldır!
diye bağırdı. Var gücümü toplayıp koşmak için harekete geçtim ama önümü başka bir polis kesmişti. Ve polisten önce bir şey daha görmüştüm; Bahar yüzünde duran maskeyi düşürmüştü ve önümde duran Kadın Polisle göz göze gelmişlerdi. Eğer Bahar beni gördüyse yaptığım hareketini anlamış olmalıydı;Burdan gidin!
F:Sana diyorum! Ellerini havaya kaldır! Yüzünü bana dön ve maskeni çıkar!
diye bağırmasıyla verdiği talimatlara uydum. Yüzümü erkek Polis'e doğru döndüm ve ellerimle yavaşça maskemi çıkardım.