Medya: Jungkook || Secrets of Wysteria
===
Müzik kutusunun gizemli ve rahatlatıcı sesi altında hareketsiz duran yirmi bir yaşındaki genç, kapının açıldığını duymasına rağmen hareketsiz durmaya devam etmişti. İçeri giren kişi ona yaklaşmaya çalışırken o hala gözlerini elindeki minik müzik kutusuna dikmiş, müzik bittiğinde onu çevirerek müziğin tekrar çalmasını sağlamıştı.
"Hey, ilaç saatin geldi."
Siyah saçlı gencin hiçbir hareket girişiminde olmadığını gören hemşire, ilaçları yanındaki masaya bırakarak odadan çıkmıştı. İlaçlarını kullandığını biliyordu. Odaya tekrar girdiğinde koyduğu ilaç oradan ayrılmış oluyordu.
Siyah saçlı olan hemşire odadan ayrıldıktan hemen sonra elindeki müzik kutusunu yatağındaki boşluğa koymuştu.
Masanın üzerinde duran ilaca uzanarak onu eline almıştı. Daha sonra çizim için kullandığı defterin bir yaprağından küçük bir parça kopararak ilacı ona sarmıştı. Açılmayacağından emin olduktan sonra ayağa kalmıştı ve çöp kutusuna giderek kağıt ile buruşturduğu ilacı kutunun en dip köşelerine sıkıştırmıştı. Ne olur ne olmaz diye de üstüne minik bir parça peçete sermişti.
İşini bitirdikten hemen sonra tekrar yatağına uzanmış ve eline yanından hiçbir zaman ayırmadığı müzik kutusunu tekrardan almıştı. Müzik kutusunun kolunu çevirerek en sevdiği melodilerin sesinin odada yayılmasına izin vermişti. Secrets of Wysteria.
Melodileri dinlerken ne kadar çok zaman geçirdiğini kapının tekrar çalışından anlamıştı. Önceki gibi hareketsiz kalmışken sert bir sesin konuşmasıyla içeri girenin hemşiresi olmadığını anlamıştı ancak buna rağmen hiçbir harekette bulunmamıştı.
"İçeri girebilir miyim?"
Tek bir çıt çıkarmayarak ona seslenenin uzaklaşmasını beklemişti fakat birkaç saniye sonra kapının açılış sesini duymuştu. Geleni umursamayarak melodileri yavaşça kesilen müzik kutusunun kolunu tekrar çevirmişti.
"Sen Jungkook olmalısın."
"..."
"Anlaşılan konuşmayı çok sevmiyorsun."
"..."
"O zaman benim seni konuşturmam gerekecek."
"..."
Adamın dediklerini bile dinlemezken çok sevdiği müzik kutusunun bir anda elinden çekilip alınmasıyla şaşkınlıkla açılan gözlerini önünde duran adama dikmişti.
"...Onu bana geri ver."
"Bak, konuşmak o kadar da zor değilmiş."
"Müzik kutumu bana geri ver."
Yabancı adam elinde tuttuğu müzik kutusunu göstererek konuşmuştu.
"Bunu mu istiyorsun?"
Siyah saçlı genç konuşmak yerine sadece kafasını sallamakla yetinmişti.
"Kelimeler kullan."
"Evet. Onu geri istiyorum. Onu bana geri ver."
"Eğer dediklerimi yaparsan ödülünü kazanırsın. Ama o zamana kadar dikkatin bende olsun."
"..."
Karşısındakinin konuşmaması ancak gözlerini kendisine dikmesi üzerine konuşmaya devam etmişti yabancı adam.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
trapped mind • jikook
Short Story"Olman gerektiğinden de olmaman gerektiğinden de fazla zekisin. Ama fark etmediğin bir şey var. İnsanları bu kişi olduğuna inandırmaya çalışırken gerçekten bu kişiye dönüşmüşsün."