İki genç kurt nefes nefese birbirlerine bakıyorlardı. ''Şimdi sen bana, düğün günümde babam ile anlaştığını ve babamın seninle mühürlenmeme izin verdiğini mi söylüyorsun?'' Chanyeol karşısındaki bedeni onaylar bir şekilde kafasını salladı ve dışarıdaki insanlara sergilediği 'ben mükemmel bir orospu çocuğuyum' tavrından kısa bir ödün vererek sırıttı. ''Aman tanrım'' Chanyeol'un karşısındaki Jongin kafasını geriye atarak bir kahkaha bıraktı. ''İnanamıyorum'' İkili, sürü evinden çıkmış ve ormana gitmişlerdi. Başta Jongin hiçbir şey anlamamıştı ancak sonrasında Chanyeol'un aceleyle açıklaması ve günlerdir hasret kaldığı dudaklara yapışması ile her şey açıklığa kavuşmuştu.
Sonunda daha fazla öpücük ve kahkaha için Chanyeol'a ait olan kulübeye geldiklerinde Chanyeol hızlıca kapıyı açıp eşini - bu tanıma bayılmıştı - içeri çekti ve kapıyı arkalarından kapattı. Kulübe küçücüktü, Ortasında kocaman bir yatak ve bir köşesinde mutfak olarak kullanılması için olan bir bölme vardı. İçerideki bir kapı minik bir banyoya açılıyordu ve yatağın karşısındaki duvarda taştan bir şömine tüm odayı ısıtmakla yükümlüydü. Jongin bu kulübeyi, kulübeyse genç kurtları oldukça yakından tanıyordu. Burası binlerce kez onların gizlice sevişmelerine ve tüm imkansızlıklara rağmen her seferinde dönüp dolaşıp birbirlerini bulmalarına şahit olmuştu. Şimdiyse en büyük kavuşmalarına şahit olacaktı.
Jongin kurdunun farkındalıkla sarsılışını hissetti. Kurdu o kadar uzun zamandır karşısındaki kurt için kıvranıyor ve onun yasak olduğunun bilinciyle kendini tutuyordu ki o gece her şeyin bitişini, mutlu sona ulaştıklarını ancak kavrayabilmişti. Chanyeol şömineyi yakarken titreyen dizleriyle kendini yatağa bıraktı. Eğer bu gece Chanyeol gelip odasının kapısını çalmasaydı, bir şekilde babasını - sürü liderini - ikna etmeseydi Jongin başkasıyla evlendirilecekti. Bu gerçek onu gecelerce ağlatmıştı. Gecelerce neden diye düşünmüştü. 'Neden ait olduğum kişi yanımdayken başkasına ait olduğuma dair uyduruk bir yemin etmem gerekiyor? Neden istediğimi değil de benden bekleneni yapmalıyım?' En sonunda bitmişti işte. Kahramanı gelmiş ve onu kurtarmıştı. Kendine büyük kötü kurt diyen ama örümceklerden korkan ve geceleri yanağını Jongin'in göbeğine sürtmeden uyuyamayan bir kahramandı ama yine de onu kurtarmıştı. Yalnızlığını kovalamış, yatak altı canavarlarını öldürmüş ve Jongin'i yıllarca boğan o boşluğu sevgisiyle doldurmuştu. Gerçi geceleri Jongin'i kendine çekiyor ve yine boğulmasına neden oluyordu ama Jongin buna da razıydı. O kolları seviyordu. Chanyeol ile her zaman böylelerdi, Chanyeol anlayışlı, ilgili ve sevgi doluydu. En ihtiyacı olduğu anlarda geliyor ve onu genç kızlar gibi kıkırdatana kadar durmuyordu. Şuan ki gibi.
Jongin buram buram Chanyeol kokan çarşafta kıkırdayarak yuvarlandı. Bu sırada Chanyeol da şömineyi yakmış, kışa yaklaştıkları şu günlerde soğuk olan kulübeyi ısıtmaya başlamıştı. Biri mavi diğeri siyah olan gözleri Jongin'in gülen gözleriyle buluştuğunda o da ağzından bir kıkırtı kaçırdı. Diğerine kıyasla biraz daha büyük olan beden de yatağı bulduğunda ikili minik bir boğuşmaya girişmilerdi. ''Gölde kamp yaptığımız geceyi hatırlıyor musun?'' Boğuşma sonucu üstte kalan Chanyeol nefes nefese altındaki esmere sordu. ''Hatırlıyorum, ayağımı kaplumbağa ısırmıştı. Ben çığlık atınca koşarak gelip kaplumbağayı almış sonra da sen onun ayağını ısırmıştın. Zavallı kaplumbağacık.'' Chanyeol göz devirerek güldü. ''Geceden bahsediyorum'' Jongin tebessümü büyüyüp sıcaklaşırken bu sefer mırıltıya benzer bir sesle konuştu. ''Tüm hayatını benimle geçireceğini söylemiştin. 'Sürü veya baban umurumda değil. Ben senin için nefes alıyorum ve tüm sürü önünde olmasa da yemin ediyorum Jongin, bundan sonra da senin için nefes alacağım. Söz veriyorum gelecekte mühürleneceğin kişi ben olacağım.' ''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sevip yaşayanlar oldu sevdi yaşadılar // chankai
FanfictionO gece Kim sürüsünün liderinin oğlu Kim Jongin, düğününden hemen önceki gece kahramanı olan, örümceklerden korkan Park Chanyeol'a bu şekilde ait oldu.