Başlangıç

159 7 1
                                    

Bölüm 5

En sağdaki çilleri çok olan kızımız Gabriell,soldaki ise Bade.İyi okumalar arkadaşlar :)

1 hafta geçmişti bile.Zamanın nasıl bu kadar çabuk geçtiğini sorucak olursanız size mutlu ve eğlenceli günlerin her zaman hızlı geçtiğini söylerim.Bu 1 hafta içinde kızlarla gündüzü denizde akşamı da kafelerde takılarak geçirmiştik.Burda kalacağımız süre boyunca halamda kalıcağımız için her şeyimize izin veriyordu.Hatta gece geç saatte eve gelmemize bile.1 haftalık zaman zarfında anladım ki Antalya’yı gerçekten özlemişim.

Akşam yemeğini yemek için hepimiz bir elden halama yardım ediyor sofrayı hazırlıyorduk.Maggi ve Ally kendi özel yemeklerini bize taddırmak için ocağın başında uğraşıyorlar Luci ve Gabrell’de sofrayı hazırlıyorlar bende salata yapıyor halam iste diğer yemeklerin başında duruyordu.Ortamın sıcaklığını fark edip kızlara baktığımda şu anın durmasını istedim.Düşüncelerimden sıyrılıp beni hayata döndüren Gabriell olmuştu.

-Dünya’dan Bade’ye heey hadi gidip hazırlan yemekten sonra sahile inicez seni beklemek istemiyorum.diyip çemkirince

-Ay haklısın üşendim üstümü giyinmeye sen şu salatayı götür bende üstüme değiştirip geliyorum hemen.dedim ve salatayı bırakıp üstümü giyinmeye koyuldum.Günlük spor bi kırmızı elbiseyi üstüme geçirdikten sonra saçıma hafif şekil verip doğal kıvrımlarını ortaya çıkarttım.Aynada kendime gülümsemeden edemedim yani bilemiyorum bu hep olmazdı bana.Son olarak dudağımada parlatıcı sürmüştim ki içeriye Luci girdi.

-Hey çok hoş olmuşsun hadi gel sofraya oturduk.dedi sevecen bir halde.

-Teşekkürler leydim övgünüz benim için bir onurdur.dedim önünde eğilip eteklerimden tutarak.Sonra bir anda gülmeye başladık ve gülerek sofraya kadar geldik.

Evde bizim kızlar hep İngilizce konuştuğu için halama hep tercumanlık yapmak zorundaydım.Yazık kadın kızlara hep Türkçe bir şeyler anlatıp duruyordu.Türkçe öğretiyordu hatta.Ama bizim tembel tenekeler pek uğraşmıyordu tabii yeni bir dil öğrenmeye.Buna rağmen halam kızları sevmiş zorda olsa muhabbeti kurmaya çalışıyordu.Açıkcası dışarıdan komik duruyordu.

-Kızlar sahilde şişe çevirmece oynayalım,unutmayın.dedi Luci meyve suyundan yudumlamadan önce.Sahi bayadır oynamıyorduk şişe çevirmeceyi.Bu oyunu kızlarla ne zaman bir araya gelsek oynamadan edemiyoruk. Şişe çevirmece bizim oynumuzdu.Ama doğruluk olmadan oynarız bu oyunu.Sebebi ise birbirimizin herşeyini biliyor olmamızdı.Herkes cesaret demek zorundadır.Ama şişe Gabriell’le size geldiyse yandınız demektir.Pis kız bana denk geldiğinde  Robin’le hep çevreye rezil ederdi.Zor durumda bırakırdı ama neyse ki artık Robin yoktu.

-Aynen bende ne eksik diyordum kesinlikle oynamalıyız.dedi Ally saçını arkaya savurmuş bize’ siz öldünüz’ bakışı atarak.

Garbiell heyecanını saklayamadan bianda elini çırpıp

-Evet işte bu! Baya da havamdayım kızlar.Dedi gözlerimin içine içine bakıp çatalındaki tavuk parçasını azına attarak.Eyvah eyvah bittim vallahide billahide bittim.Bu kız beni çiğ çiğ yer yemin ederim.Ama beklide şise gelmez bana.Ben ona gelir zor duruma düşen bu sefer Gabriell olur ha?Ne dersiniz?Durumu merak eden halam beni dürtükleyince durumu özet geçtim.Canım halam benim.

-Siz kızlar az değilsiniiiz.deyince küçük bir kahkaha patlatıverdim.

-Birbirimizi zor duruma düşürmeyi seviyoruz sanırım.dedi ona masum kedi bakışı atarak.

-Bu zor durum değil canım bu birbirinizi rezil etmek hele sen var ya seen.dedi gülerek.Parmağını bana doğru uzattı.Ah gerçekten komik kadındı.Beni nasılda iyi tanıyor.

Yemekler bitince halama yardım edip sofrayı topladığımızda artık sahile inebilirdik.Halamın evi sahili görüyordu ve yakın olduğundan hemen sahile inip çakıl taşlarından oluşan uzun alana oturduk.

------------

Gabriell

Sahile oturduğumuzda dalga sesleri kulağımızı doldururken günün yorgunluğundan herkes yorgun görünüyordu.Ama hey,buraya eğlenmek için geldik öyle değil mi?Ah bu kızlar fazla tembel.Buraya ba-yıl-dım.Harika bir şehir ve gerçekten de Bade’nin anlattığı kadar varmış.Denizi, havası, insanları mmm yemekleri.Artık kızların yerinden kalkıp biraz hareketlenmeleri lazım.Şuan ki sessizliği bozan ben olacağım.

-Kızlar hadi ayaklanında şişe bulalım bir yerlerden.Çok sıkıldım!

Herkesin baygın ve bitkin bakışlarını umursamadan kalktım ve etrafıma bakınıp boş bir cam şişeyi elime geçirdiğimde kızlar oturur pozisyonunu aldılar.

Bir iki el oynağımızda gülmekten karnımıza ağrılar girmişti.Ally’nin İngilizce bilmeyen kadının karşısında rap yapıp Jay-z gibi kol hareketleri yapmasıyla nerdeyse altıma işeyecektim.Sonunda şişe bana geldiğinde güzel bir oh çektim. Bilim bakalım şişenin diğer ucu kime geldi? Bade’yi gerçekten yaptırdığım şeylerle çok zor durumda bıraktığımı biliyorum.Ama Bade’de gerçekten koca bir tembel hayvana benziyordu.Hey bu fırsatı kaçıramam!

Bade bana korkulu gözlerle bakmaya başlamıştı.

-Bak gerçekten yorgunum ne olur yorma beni.Arkadaşımı tanımasam bana yalvaracak zannedeceğim.Tamam bugün onu şekilden şekile sokmayacağım.Söz J

-Of çok sıkıcısın Bade.Tamam o zaman birisini öpmeni istiyorum.

Dedim bunu hep düşünmüşümdür ama Kanada’da kaldığımız kasaba küçük olduğundan herkes herkesi tanırdı.Ama burada onunda bizimde tanıdığımız çok az insan vardı.Kaybedecek hiçbir şeyi yoktu,değil mi?

-Tamam kolaymış bu..ee hanginizi öpeyim?ahaha bu kız beni güldürmesin. Gerçekten bizden birisini öpeceğini mi düşündü bu kız?

-Biz değil canım yoldan geçen her hangi bir çocuğu öpmeni istiyorum.

Ve bastıra bartıra söyledim ’Dudaktan’…

------

VE HİKAYE BAŞLAR...

CESARETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin