[tr] my hybrid // vkook

9

Ön basamaklara oturdum. Tata'yı unutmuştum.. onu yanımda istiyorum ama içeri geri gitmek istemiyorum.

Dizlerimi göğsüme doğru çekip sarıldım. Alabildiğim kadar sıcaklık almaya çalıştım. Gözlerim ağırlaşmaya başlamıştı.

Yukarıya, gece'nin gökyüzüne baktım. Korkutucuydu, ama cesur olmak için elimden geleni yaptım.

Beni daha güvende hissettirmesi için kapıya daha yakın oturdum.

"Ahh üzgünüm Jimin, seni uyandırdım mı?"

Konuşmalarını duyabiliyorum. Büyük ihtimalle saat çoktan gece 1 olmuştur. Gecenin köründe Jungkook'un beni aramasını sağladım ve şimdi de Jimin'i uyandırdım..

Gözlerimi kapattım, uyumak isteyerek.

**

Bedenimi sarmalayan sıcak bir hisle uyandım. Gözlerimi açtım ve odamda olduğumu fark ettim.

Oturma odasına yürüdüm ve koltukta Jimin'le sarılan Jungkook'la karşılaştım.

"Sen çok harikasın," dedi Jungkook.

Hızlıca odama geri döndüm, o ikisini görmek istemiyordum. Bunun yüzünden evden kaçmıştım ama şimdi döndüm yine bunları görüyorum.

Jimin nadir bir melez.. tabii ki daha özel olacaktı.

Yatağımın etrafına bakındım, Tata'yı bulmaya çalışıyordum. Bulamadığımda panik yapmaya başladım.

Oturma odasına koştum ve Jimin'e baktım. Yanında Tata vardı. Hemen Tata'yı ondan aldım.

"Tata sadece benim!" Bağırdım.

Jimin bana şok olmuş bir ifadeyle baktı.

Jungkook içeri yürüdü ve kolumu sıkıca tuttu.

"Ona bağırma!" dedi Jungkook kızgınca.

Ona üzgün bir şekilde baktım.

".. Neden bana hep kızgınsın?!"

"Çünkü sürekli sorun çıkarıyorsun şimdilerde!"

Sorun mu çıkarıyorum?  Sadece ilgini istemiştim. Tata tek sahip olduğum şey.. bu yüzden onu herkesten koruyorum..

"Tasmayı bile çıkarmışsın, artık sahibin miyim ki?!"

Odama doğru yürüdüm. Jungkook'un gözyaşlarımı görmesini istemiyordum.