[tr] my hybrid // vkook

bonus (ver 4)

Jungkook

Yoongi ve Jimin'in üzerinde göz gezdirdim. Yoongi'nin bizimle lunaparka gelmeyi kabul etmesine şaşırmıştım. Taehyung'a baktım ve hafifçe gülümsedim. Kolumu beline doladım, bu da yanaklarının parlak pembeye dönmesini sağladı. Görüntüye kıkırdadım, ama kısa süre sonra Jimin'in kolumu çekiştirmesiyle kıkırdamam kesilmişti.

"..Beni oraya götürebilir misin?" diye sordu ve bir sürü çeşit peluşları olan dükkanı gösterdi. "Neden Yoongi'ye sormadın?" dedim. Alt dudağını dişlerken orada sessizce durdu. Bir iç çekiş bıraktım ve başımı salladım. "Hadi gidelim," dedim ve Taehyung'un elini tuttum.

İçeri girdiğimizde Jimin elimi tuttu ve farklı bir bölüme çekiştirdi. "Sakinleş," Güldüm. Kızardı ve bakışlarını kaçırdı, elimi bırakmamıştı. Nedense garip hissetmiştim. Diğer taraftaki Taehyung ve Yoongi'ye baktım. "Burada çok fazla Tata var!!" Tae kalp şeklindeki büyük yastığa sarılırken bağırdı. Yoongi güldü ve saçını karıştırdı.

Görüntüye somurttum. "Hadi diğerlerine gidelim, böylece onları kaybetmeyiz" dedim. Başını hayır anlamında salladı ve elimi daha sıkı tuttu. "Seninle olmak istiyorum," dedi.

Oh doğru. Jimin'in bana karşı hisleri var. Dışarı çıktığımız her zaman bana karşı hep yapışkan oluyor. Yoongi'nin ona çok da odaklanmadığını biliyorum, ama en azından böyle bir durumda bana yardım edebilirdi. "Bak, gidiyorlar," mağazadan ayrılan ikiliyi gösterirken dedim. Jimin iç çekti ve elimi bıraktı. Başı eğik şekilde dışarı çıktı.

Üçlüyü takip etmek üzereydim ki kalp şeklindeki peluş gözüme çarpınca durdum. Bir Taehyung'a bir peluşa baktım.

♡♡

"Bu yorucuydu, bir şekerleme yapacağım" dedi Yoongi ve yatak odasına yürüdü. Dediği şeyle gözlerimi devirdim. Onu takip ettim, bu da sızlanmasına sebep oldu. "Ne istiyorsun?" Rahatsız olmuş şekilde sordu. "Jimin'in bana karşı hisleri olduğunu biliyorsun, değil mi? Bunda bana yardım etmek isteyebilirsin"

"Sana karşı hisleri olduğu açıkça belli, ama ne yapabilirim, onun hisleri, ben kontrol edemem" esnedi. Dediği şeyle iç çektim. Odadan çıktım ve arkamdan kapıyı kapattım.

Hareketsizce olduğum yerde durdum ve Jimin'le Tae arasındaki konuşmayı dinledim. "..Ben de Jungkook'un melezi olmak istiyorum" Jimin cevapladı.

"N-neden?.." dedi Taehyung. Sesi titrekti. "Sen Yoongi'ninsin, neden Jungkook'un olmak istiyorsun?" Daha yüksek sesle söyledi. "Jungkook beni mutlu ediyor.. beni sevdiğini bile söyledi" Jimin cevapladı.

"Seni sevmiyor!! Jungkook benim!!" Tae bağırdı. Bir anda çıkışmasıyla şok oldum. Oda şimdi sessizdi. "..B-ben özür dilerim, lütfen ağlama" yumuşakça söyledi.

İçeri girdim, bu da Taehyung'un hemen biraz geriye hareket etmesine sebep oldu. Korkmuş görünüyordu. Jimin bana sulu gözlerle baktı. Bana sıkıca sarıldı ve göğsümde ağladı. "..Ben onu üzmek i-istememiştim, b-ben özür dilerim" sulu gözlerle söyledi. Hemen bakışlarını kaçırdı ve gözyaşlarını sildi.

Jimin'i koltuğa bıraktım ve onun karşısında durdum. "..Bana yine mi bağıracaksın?" Taehyung başı eğik halde söyledi.

Taehyung'un Bakış Açısı

Jimin'e bağırmak istememiştim. Dediği şeyle çok üzülmüştüm, nedeni buydu. Daha fazla tutamamıştım. Tüm bu zaman boyunca nasıl hissettiğimi ona göstermek istemiştim.

Koltukta sessizce oturdum, tekrar bana bağırılmasını bekliyordum. Bazen bağırılmasını hak ediyorum gerçi. Jungkook'un çok önemsediği birini kırdım, tabii ki bağırılmayı hak ediyorum. Jimin'i ağlattım. Muhtemelen bir tokat da yiyeceğim.

"Hadi gidelim, eve gidiyoruz" dedi ve bileğimi kavradı. Hareketi kafamı karıştırmıştı. "B-bekle, neden gidiyorsun.." dedi Jimin. Jungkook bir iç çekiş bıraktı ve ona döndü. "Jimin, sana çoktan söyledim, seni sadece arkadaş olarak seviyorum.. sen ayrıca Yoongi'nin melezisin, özür dilerim ama anlamalısın, tamam mı?" Orada sessizce durdu. Bir kere daha af diledi ve onun arkasında odadan çıktım.

♡♡

"Özür dilerim Tae.. sana karşı tam bir pisliktim" dedi ve derin bir iç çekiş bıraktı. "Neden özür diliyorsun?" Üzgün görünüyordu. "Sana neredeyse her gün bağırdım, ben kötü olanken sen öyleymişsin gibi hissettirdim sana" Elimi sıkıca tuttu. "Ben sadece.. çok üzgünüm"

Kalbim ağırlaşmıştı. Beni sıkı bir sarılmaya çekti. "Sana davranış şeklimden sonra yine de benimle kaldığına inanamıyorum"

"Tabii ki yine de seninle kalacağım, seni seviyorum" dedim. Üzgün bir ifadeyle bana baktı. Dudaklarımı öptü ve sıkıca sarıldı. "Seni çok fazla seviyorum Tae" dedi. Dediğiyle gülümsedim. Sarılışına karşılık verdim, bırakmak istemiyordum.

"En azından yaptığım hataları düzeltmek için en sevdiğin yemeği yapacağım. İşe yaramayacağını biliyorum.. seni favori dondurma dükkanına götürsem nasıl olur, ya da-" işaret parmağımla sözünü kestim. Davranış şekline güldüm. "Sorun yok" dedim bir gülümsemeyle.

Başka bir iç çekiş bıraktı. "Oh! Bir şey daha," dedi ve araba anahtarlarını aldı. Evden koşarak çıktı ve bir poşetle geri geldi. Bana uzattı, bu da beni şaşırtmıştı. Açtım ve anında gülümsedim. "Tata!!",bağırdım ve peluşa sarıldım. "Seni çok özledim!!"

Jungkook kıkırdadı ve kollarını etrafıma sardı. "Teşekkür ederim!!" dedim ve yanağını öptüm. "Teşekkür etmene gerek yok bana, onsuz yalnız hissettiğini biliyordum" üzgünce söyledi. "Evet.." sessizce söyledim.

Başını boynuma gömdü. Boynuma hafif öpücükler bırakmaya başladı, bu da kızarmamı sağladı. "Seni çok seviyorum," dedi sessizce.
"B-bunu çoktan söyledin" ısınan yüzümle söyledim. "Biliyorum, ve söylemeye devam etmek istiyorum."

♡♡

Jimin'in Bakış Açısı

"Onu unut artık," dedi Yoongi. Ellerime bakarken onu yok saydım. "..Jungkook Taehyung'u gerçekten çok seviyor, huh?" dedim. Ona sulu gözlerle baktım. Bir iç çekiş bıraktı ve başını salladı.

"Ama bunlar gerçekler Jimin," dedi. Tekrar başımı eğdim ve sessizce ağladım. Yoongi muhtemelen sadece ağlamamı kesmemi söyleyecekti, ama umrumda değildi. Jungkook aslında beni umursamıştı. O beni mutlu etmişti.

Yoongi beni bir sarılmaya çekti.

Hareketiyle şok olmuştum. "Ağlamayı kes," sessizce söyledi. "Çirkin görünüyorsun." Hafifçe göğsüne vurdum. "Sadece şaka yapıyorum" dedi. Gözyaşlarımı sildim ve tutuşundan çıktım. "Hadi seni daha iyi hissettirmek için favori filmini izleyelim"

♡♡

"Demek yumuşak tarafın bu" bir gülümsemeyle söyledim. "Sessiz ol" dedi. Kızaran yüzüne güldüm.

♡♡

Ve sonn

Çok güzel bir ficti ve çevirirken de çok keyif aldım ♡

En güzel son sizce hangisi? Bence bu bölüm harikaydıı

Okuduğunuz için teşekkürler~

18.08.18 21:33