Gözlerimin beni yanıltmadığımdan emin değildim...
Gözlerimi açtığımda başımda kız kardeşim,Jake ve Rick duruyordu.Bayılmıştım.En son titrediğimi hatırlıyordum.Rick,''İyi misin Philip?''diye sordu.''Birden titremeye başladım gözlerim beni yanılttı''diye cevap verdim.Kız kardeşim bana olanları anneme anlatmaması için söz verdi.Biraz dinlenmeye ihtiyacım vardı.Sanırım orda birinin olmamasını istiyordum ve olursa çok korkacağımı düşünüyordum.O yüzden böyle birşey gördüm.Ama o gördüğüm şey her neyse çok korkunçtu.Simsiyah giyinmiş suratı neredeyse görünmüyordu.
Zil sesiyle uyandım.Hala yarı uykudaydım.Seslerden annemin elinde poşetler olduğunu anladım.Kız kardeşim yorgun olduğum için uyuduğumu söyledi.Birkaç dakika sonra kalktım.Annemi öptüm.Akşam yemeği yedik.Bu stresin ardından yemek iyi gelmişti.Daha sonra anneme,''Bugün kulede kalabilir miyiz?''diye sordum.Annem teklifi kabul etti.Rick ve Jake'i arayıp haber verdim.Onların aileside izin verdi.Kulede kalmak çok eğlenceli olacaktı.Biz tam kuleye girerken Rick ve Jake'i gördüm.Onların gelmesini bekledim.Selam verdim ve yukarıya çıktım.''Bugün değişik bir gündü.''diye lafa girdim.Onlarda kafalarını sallayarak bana onay verdiler.Ertesi gün için harabe binayı keşfe çıkmaya karar verdik.Ama onlar pek emin değildi.Jake,''Bu senin için iyi olmayabilir.''dedi.''Hayır,bir sorun olmayacak''diye yanıtladım.Daha sonra annem tulumlarımızı getirdi.Dinlenmemiz gerekiyordu.Sabah olduğunda Rick ile aynı anda kalktık.Birkaç dakika sonra kızlarda kalktı.Tulumlarımızı alıp eve götürdük.Jake,''Güzel bir uyku çektim.''diyerek gülümsedi.Bende ona katılıyordum.Eve geldiğimizde Annem,''Geceniz nasıl geçti?''diye sordu.Hep bir ağızdan''Muhteşem!''diye haykırdık.Bugün annemin izin günüydü.Havada günlük güneşlikti.Buda bizi mutlu etti haliyle.Jake,''Bugün tam piknik havası,kulenin yanında piknik yapalım mı?''diye sordu.Annem,''Harika fikir,Jake.Sizin için iyi olur.Ben size piknik sepeti hazırlarım içeride bekleyin.''Bugün gerçekten güzel geçecekti.Çok geçmeden anem elinde sepetle döndü.İçinde nefis yiyecekler vardı.Yememek için sabırsızlanıyordum.Ama hemen yememeliydim.Yanıma Tabu'da almıştım.Oyun güzel geçti.Rick ve ben kazandım.Artık yemek vakti gelmişti.Sepeti açtığımda annemin meyvesuyu koyduğunu ve ekmekarası yaptığını hatırladım.Arkadaşlarıma da verdim.Yedikten sonra konuyu açarak,''Artık harabeye gidelim mi?''diye sordum.Onlarda bana onay verdi.Yaklaşık 100 metre yürüdükten sonra harabe binaya geldik.Camlar ve kapı örümcek ağlarıyla doluydu.Rick yerden bir sopa alarak ağları söktü.İçerden uğultular geliyordu.İçeri girdik.Kapı çok ses çıkarmıştı.Kapı kapandığımda hepimiz irkildik.Sonra kapıdan ses geldiğini anlayınca gülüştük.Biraz ilerledikten sonra alttan kazma kürek sesleri duyuldu.Sonra Rick bir kapağa bastığını fark etti.Kapağı açıp baktı ve,''Lanet olsun! Hemen kaçalım buradan.''dedi kısık bir sesle.Hmen koşarak uzaklaştı.En azından bizim evin oraya gelene kadar harabe binanın önünü birkaç ev ve ağaç kapatıyordu.Bizi bulamazlardı.Rick biraz soluklandıktan sonra,''Aşağıda insanlar var.Sanırım beni biri gördü.Onlar kötü niyetliler.''Hepimiz kilitlenmiştik adeta.Ağızımızdan 1 kelime bile dökülmüyordu...