marie's pov
Zayn'in yazdığım son mesaja görüldü atmasını umursamadan telefonu yatağın yan tarafına fırlatıp ayağa kalktım. Daha buluşmamıza saatler vardı ve ben dokunsanız heyecandan gökkuşağı kusacaktım.
Önüme gelen saçlarımı gelişigüzel topladıktan sonra yorganımla iç içe geçmiş telefonumu tekrar elime alıp Taylor'ın numarasını tuşladım. Akşama kadar evde tek başıma kalsaydım kesinlikle kafayı yerdim, onu çağırmak en mantıklısıydı.
➳
Taylor elinde cips paketleri ve aburcuburlarla dolu market poşetleriyle evime geldiğinden beri filmler izleyip aptalca dans etmiştik. Bir ara Zayn'le durumumuzdan da bahsetmiştim ama onunla olaylarımızı özel tutmak istediğimden pek üzerinde durmamıştım.
Son birkaç dakikadırsa Taylor'ın Cara isimli bir kızdan öve öve bahsetmesini dinliyordum. "Kanka ama bir görsen, o gözlerinde ölüyorum yani böyle bir şey yok." sanki içine sokabilecekmiş gibi kızın whatsapp profil fotoğrafını göğsüne bastırdı. Suratınıysa aptal bir sırıtma kaplamıştı, bu halini gülerek izledim. Aşık olmuş gibi davranıyordu ama 'çok aşığım bu sefer' dedikten iki gün sonra 'hevesmiş ya, geçti' dediğine bizzat şahit olduğumdan sessiz kaldım.
"Siktir! Aradım! Kızı yanlışlıkla aradım Sel! Ne yapacağım? Anlamış mıdır ki profil fotoğrafını dikizlediğimi? Kesin aşık olduğumu anladı, ben kuma alevli harflerle yazacaktım ama! Ya artık benimle konuşmak istemezse? Ya benim yüzümden düz olmaya karar verirse?!!"
Taylor'ın bana Sel diye hitap etmesiyle anlık bir şaşkınlık yaşasam da hemen üstümden attım. Zayn dışında herkes bana Selena derdi ancak son günlerde işim gücüm onunla mesajlaşmak olduğu için dünyayla bağım kopmuştu.
Taylor'ın kafama elindeki defterle hafifçe vurmasından sonra istemsizce 'ha'layıp gözlerimi gözlerine diktim. "Sen beni dinlemiyor musun ya? Kız benim yüzümden düz olacak düz! Korkutup içindeki hemcinslerine karşı olan ilgiyi de söküp aldım az önce! " dediğine göz devirmekten kendimi alamadım. "O korkmayla olacak şey mi gerizekalı? Doğuştan gelen bir şey olduğunu biliyorsun, stres olunca salaklaşıyorsun cidden." diyip koltuğuma iyice yayıldım. Seslice soluyup haklı olduğumla ilgili bir şeyler mırıldandı. Yüzündeki rahatlama ifadesiyle bilgisayara yürüdü ve beklettiğimiz filmi açıp yanıma kuruldu.
➳
Taylor birkaç işi olduğunu söyleyip gitmişti. O zamandan beri giyecek kıyafet arıyordum.
Onu bir kafeye ya da restoranta bile davet etmediğimden fazla süslü ve abartılı olmamın iyi olmayacağını düşündüm. Sonuçta bir anda karar değiştirip baloya gidecek halimiz yoktu?
Dolabımın önüne geçip yaklaşık on dakikada siyah ağırlıklı bir kombin oluşturmuştum. Parçaları üzerime geçirip hafif bir makyaj yaptığımda saat akşam sekiz buçuğa geliyordu.
Salondan içine gerekli gereksiz her şeyi doluşturduğum çantamı aceleyle kaptım, kesin geç kalacaktım! Portmantodaki montu elime alıp hızlıca evden çıktım.
➳
Frog Way'e vardığımda saat sekiz elli beşti. Hızlıca soluklanırken aynı anda etrafta Zayn'i arıyordum. Arayışım kulaklarımı çınlatan o tanıdık sesle son buldu. "Buralarda aynı sana benzeyen bir kızla buluşacaktım, onu nerede bulabilirim biliyor musun?" Yüzümde oluşan istemsiz gülümsemeyle bedenimi ona çevirdim. İleriye birkaç adım attığımda aramızda santimler kalmıştı. Sağ elimi kaldırıp işaret parmağımı sol göğsüne bastırdım. "Buraya bakmayı denedin mi?" dediğime kıkırdayıp kollarını etrafıma doladı. Biraz daha zorlasa nefes alamayacaktım ama ses çıkarmadım, benim için bir lütuf gibiydi. Buraya gelmeden önce yüzüme bakacağından bile şüpheliydim.
Ayrıldığımızda onu inceleme fırsatı bulmuştum, son görüşmemizden bu yana sakalları çıkmıştı, o baby face Zayn'den eser yoktu artık. Sağ alt gözünün altında ufak bir yara izi oluşmuştu, bir ara nasıl oluştuğunu sormalıydım. Eskiden değişik renklerde kullanmayı tercih ettiği saçlarını siyaha döndürmüştü. Görünüşü çok değişmişti ama o hâlâ içinde eski Zayn'di, emindim.
Elim istemsizce gürleşmeye gür tutan sakallarına gittiğinde derin bir nefes aldı. Onu incelediğimin farkındaydı ama sesini çıkarmıyordu. En sonunda "Değiştim, dedi. Her şey değişti." Sesini duyuyordum ama cevap verecek gücü kendimde bulamıyordum. Elim sakallarından şakaklarına doğru çıktı. Bir süre sonra onunda benimle aynı şeyleri yapmaya başladığını farkettim. Belki de sadece eski ben miyim diye kontrol ediyordu.
İstemsizce parmaklarımı dudaklarına yönelttim. Oradaki piercingini çıkartmıştı ama hala eski kırmızılığını koruyordu. Parmaklarımın baskısını farkedip büyük ihtimalle refleks olarak dudaklarını yaladı. Biraz daha yaklaştım ona, öpecektim işte, hissetmek istiyordum dudaklarını bir kez daha.
İnce dudaklarını benimkilere bastıran o oldu, şehvetle değilde özlemle öpüyordu.
Ve ben orada ona bir kez daha tutuldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
i lied ➳ zaylena
Fanfictionmarie: seni istemediğimi söyledim marie: bilirsin, ben hep yalan söylerim !texting! 140818 ➳ 170818