CAMELOT SERİSİ 2. KİTAP- CAMELOT ŞEYTANI

Bölüm 4-5

İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... HELEN'E GÖSTERDİĞİNİZ İLGİ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM... BÖLÜMLER SİZİN YORUM VE BEĞENİLERİNİZE GÖRE GELİYOR... UMARIM AKSİYONUN ARTMASIYLA DAHA ÇOK BEĞENİRSİNİZ...

Helen'in neyden etkilendiğini bilmiyordu ancak genç kız tamamen şehvetin kontrolü altına girmiş gibiydi. Dudaklarını erkeğin dudaklarına bastırdı. Ancak nasıl öpüşüleceğini bilmiyordu. Tıpkı Lucan'ın onu daha önce öptüğü gibi sadece dudaklarını onun dudaklarına bastırmıştı.

Genç adam yavaşça başını yana eğdi ve dudaklarını açtı. Erkeğin dudaklarının altında dudakları açıldı ancak ne yapacağını bilemiyor gibiydi. Lucan anında dilini onun ağzına soktu. Genç kız, onun tadını aldığı anda inledi. Tamamen erkeğe döndü ve elini saçlarının içinden geçirdi ve kendisine bastırdı. Onun tadını sevmişti. Daha çok istiyordu. Kendinden tamamen geçmişti.

Lucan, kafasındaki Orion'un zafer çığlıklarını hissedebiliyordu ancak şeytanın sesi uzaktan gelen bir fısıltı gibi geliyordu. Ellerini kadının sırtındaki bağlara doğru götürdü. Ancak şerit kumaşı tek tek çözecek kadar sabrı yoktu. Ellerini kadının sırtına geçirdi ve tek bir hamleyle şeritleri yırttı.

Genç kız onun dudaklarından hafifçe uzaklaştı. Kumaşların sırtından aşağı düşüşünü izledi. Helen başını kaldırıp onun gözlerine baktı ve gülümsedi. Ellerini aşağı indirip erkeğin gömleğinin yakasını tuttu ve sertçe asıldı. İnce kumaş yırtıldı ve erkeğin sert ve kaslı göğsü ortaya çıktı. Yaralarla dolu, esmer teni sıcacıktı. Helen, elini onun göğsünde gezdirdi ve kendini onun bedenine bastırdı.

Bu kadar yumuşak ve sıcak olması muhteşemdi. Lucan onun yumuşak ve dik göğüslerinin kendisine bastırışını hissetti. Helen, dudaklarını onun boynuna bastırdı. Dudakları çok yumuşaktı ve ne yaptığını bilmiyordu. Ancak Lucan onun bu beceriksiz girişimini çok baştan çıkarıcı buluyordu.

Daha fazla dayanamayacaktı artık. Bu küçük kız onu öldürecekti. Onun eteğini tutan ince ipleri çekip kopardı ve kadını kalçalarından tutup kucağına aldı. Helen içgüdüsel olarak bacaklarını erkeğin beline doladı. Lucan tekrar kadının dudaklarını zapt etti.

Erkek, genç kızı yatağa attı ve doğrulup üzerindeki pantolonu çıkardı. Gözlerini bir an olsun ondan ayırmıyordu. Kızıl saçları siyah yatak örtülerine dağılmış, farklı renkteki gözleri şehvetle buğulanmıştı. Onun bu kadar muhteşem olması erkeği çok zorluyordu.

Pantolonunu indirdi. Rahat kalan erkekliği erkeğin inlemesine neden oldu. Bir an önce onun içine girmek istiyordu. Onun sıkı ve sıcak kadınlığının kendini sardığını düşünmek bile boşalmak istemesine neden oluyordu. Yavaşça yatağın çevresinde dolanmaya başladı. Bunu iyice geciktirmek istiyordu.

Genç kadını kışkırtmak için erkekliğini sıkıca tuttu ve yavaşça aşağı yukarı oynatmaya başladı. Helen bu görüntü karşısında inledi. Doğrulup dizlerinin üzerinde durdu. Gözlerini bir an olsun ondan ayırmıyordu.

'Kontrolü kayıp' diye fısıldadı Orion, erkeğe. 'Tamamen bizim'

Evet, ondan sızıp giderek büyüyen şehveti hissedebiliyordu. Onun kendisini kaybedecek kadar şehvete gömüleceğini hiç düşünmemişti. Ateşli bir kadındı ve bedeni yanıyordu. Ancak Lucan'ın gördüğü bu ateş düşündüğünden çok daha büyüktü.

Genç kadın yatağın diğer tarafına doğru emekleyerek gitti ve erkeğin hemen önünde durdu. Gözlerini onun ellerinden çekemiyordu. Gözlerini kaldırıp erkeğe baktı ve oyuncu bir şekilde dilini çıkarıp başını yaladı. Lucan başını arkaya atıp kükredi. Bu minik hareketi bile onu öldürmeye yetecek kadar iyi hissediyordu.