Soğuk Oda

Rahat 1 Ay

John evinden işine,işinden evine gidiyordu. Aslında okulu okuyabilecek bir zekilikte çocuktu fakat psikopat,korkunç,züppe,pislik,kavgalı,yavşak,piç ve iğrenç biriydi. Film stüdyosunda temizlikçilik yapıyordu ama filmlere büyük bir ilgi duyuyordu. John çok rahattı. Yaşadığı yer yani kendi diliyle Cehennem'de hiç bir tanıdığı yoktu. Gelen geçene saldırır. Olay yaratırdı. Mahalle ondan nefret eder ve onu sevmezdi. Herşey buraya gelmesiyle başlamıştı. Film stüdyosunu ve işini hiç sevmiyordu ama filmler sayesinde orda kalıyordu. Evine geldi duşuna girmişti. Sular asla ısınmazdı John'un evinde. Çünkü o soğuğu severdi. Soğuk onun göbek adıydı. Ev kışın bile buz gibi olurdu. Yumurtalıklarına kadar uyuşurdu ama gerizekalılık işte psikopat bir çocuk. Duştan çıktı ve çırılçıplak odasına gitti. Üzerine geçirdiği bir şort ile duruyordu evinde,üzeri çıplak kalırdı hep. Akşam olmuştu. Maaşını her aldığında maaşının yarısını filmlere yatırırdı. Mutfağa gitti. Eline aldığı soğuk kahve ve bir kraker ile televizyonun karşısına geçti. Elindekileri masasına koydu. Bir kaseye krakeri doldurdu ve elinde soğuk kahve ile filme başlamıştı. Her izlediği film korku filmi olurdu. Altına işeyecek kadar korkmasına rağmen sonuna kadar izlerdi. Film bitince şizofrenler gibi öküz gibi güler ve odasına doğru yol alırdı. Maaşının yarısını filmlere yarısını da klimaya harcardı. Yaz,Kış farketmeden klimayı açar ve odasının kapısını kapatırdı. Buz gibi olurdu odası. İlk irkilir ve titrerdi. Yüzü bembeyaz olurdu. Yatağına yatar ve üstünü çekerdi yüzüne kadar. Odasında bir klima,bir dolap ve bir çift kişilik yatak vardı. Rahatlık onun prensipiydi. Yattı ve kalktı üzerine geçirdiği bir yırtık pantolon ve gömlek ile dışarı çıktı. İşine doğru yürüdü. Stüdyoya geldi ve söylendi."Lanet olası stüdyo."diyerek. Yerleri sildikten sonra hemen evine gitti çünkü bugün hiç sevdiği bir kategoride film çekimi yoktu. Evine geldi yattı. Yerinden kalktı ve dışarı çıktı. Bu sefer yol stüdyonun yolu değildi. Nereye gidiyordu. Bir kafeye gelmişti. Bir masaya oturdu,boştu. Bir süre sonra bir kız geldi. John'la aralarında bir diyalog geçti. John:
-Herşey hazır mı ?

+Hayır,stüdyo birkaç güne kadar hazır olacak.

-Peki ya adamlar ?

+Adamlar hazır fakat paralarının bir kısmını almadan başlamayacaklar ve sana 2 gün süre tanıyorlar. Paralarını verirsen işini yaparlar fakat vermezsen bu iş olamaz.

-Ben paramı vereceğim. Adamlarını ve stüdyoyu 1 güne kadar hazır et. Yarın paranın yarısını vereceğim. Eğer işi planladığım gibi yaparsanız paranın yarısını da alırsınız ve böylece birbirimizi tanımayız.

+Yarın saat 13.30'da kütüphanenin karşısındaki harabe evde ol. Adamları ben,parayı sen getirceksin. Yarından sonra işi yapmaya başlayacağım. İşim bitince sokakta ki gizli bölme olan yere parayı koyacaksın. Saat 19.55'te oraya gideceğim. Eğer param olmazsa evine ateş açar ve Boom patlatırım.

-Tamam,bitirelim şu işi!

Kadın,yüzünün gözükmemesi için bir gözlük ve bir şapka almıştı. Yerinden kalktı ve siyah bir arabaya binerek uzaklaştı. John evine doğru yürüdü. Yavşak John ilk şaşırtmasına rağmen sonra aynı şeye devam etti. Gelen geçene laf atıyor ve sövüyordu. Ağzından akan salyalar yüzünü çenesinden tişörtüne akarak orayı ıslatıyordu. Eve geldi. Kapıyı açarken ensesine bir darbe yemiş gibi yıkıldı ve oraya bayıldı. Yaklaşık 1 saat sonra kalktı ve evin önünde kendini yatmış bir halde buldu. Neydi bu ? Düşündü. Aklına hiç birşey gelmedi. Eve girdi. Duşa girdikten sonra üzerine bir şeyler giydikten sonra elindeki cips ve meyve suyu ile yerine oturdu. Masaya ayaklarını uzattı. Bu sefer film izlemiyordu. Kanallara bakıyordu. Sonra odasına gitti. Çok şaşırtıcı bir durum. Klima çalışmıyordu. Oda John'a göre çok sıcaktı. Her camı açtı. Yattı. Ve sabah hissettiği ensesine yediği darbeyi bu sefer götüne yedi. İrkildi ve geri yattı. Götü uyuşmuştu. Derin bir uykuya daldı ve dışarıda esen rüzgarın melodisine horlaması karışınca sabah oldu. Sabah yerinden kalktı. Dolabını açtı. Üstlerini aldıktan sonra bir sandığın içerisinden maaşının yarısı kadar olan 1.000 €'yu cebine koydu. Yerinden kalktı ve kütüphaneye doğru yürüdü. Yaklaşık 15 dakika sonra harabe yerin içerisine girdi. Dün konuştuğu kız geldi ve 1.000 €'nun 500 €'sunu kıza verdi. Kız:
-Yarın hazır ol. Adamlarım işi tamamlayacak ve 19:55'te sokakta gizli bölmeden parayı alcak,dedi ve oradan bir anda kayboldu.
John işe gidiyordu. Orda hiç sevmediği müdürle göz göze geldi. Bir anlık korkutucu bakış attı ve oradan geçti. Müdür söylenerek odasına geçti. John yerleri temizledi ve film çekimini izledikten sonra evine gitti. Bu sefer film izlemeden odasına geçti. Bir kağıda şunları yazdı:
"Günlük,
Şu an büyük bir sorun içerisindeyim. Benim gibi bir psikopat için büyük sorun değil fakat bu olay eğer ortaya çıkarsa beni öldürürler. Yarın film stdüyosunda büyük bir kıyamet kopacak. O iğrenç,lanet olası müdürden sonunda kurtulacağım. Belki de stüdyo bana kalcak ama müdürden kurtulmamdan dolayı gösterdiğim sevinci şimdiye kadar hiç yaşamadım. Biliyorum,o kız ve adamları hiç tekin olmayabilir ama işimi yapacak kadar seriler. Bunları yapmak için bir an önce yarını bekliyorumve kısa kesiyorum.(Yaşasın kötülük)."
Bu satırları kağıda yazdıktan sonra kağıdı katladı ve bir kitabın arasına sıkıştırdı. Camları açtı. Klimayı 2 gündür açmamasının sebebi ise işi tamamlaması için gereken parayı çıkarmasıydı. Yerine yattı ve olacakları anımsadı. Bir dakikalığına kahkaha attı ve derin bir uykuya dalarak yarının olmasını diledi. Sabah olmuştu. Yerinden kalkar kalkmaz hemen tişört ve pantolonunu giydi. Eline aldığı birkaç şeyi atıştarmak üzere koşar adımlarla stüdyoya doğru yürüdü. Stüdyonun önünde elindekileri atıştırdı. Yoldan geçenlere baktı ve zaman geçirdi. Stüdyoya girmek üzereyken kızı gördü ve kız:
-İçeri girmeni tercih etmem. Çünkü bura patlayacak.

John bunları duyunca orada kaldı ve geri döndü. Birkaç yeri dolandı ve geri döndüğünde stüdyonun yerle bir olduğunu,her yerin her yerde,onlarca polis arabası,yaklaşık 10-20 tane ambulans vardı. Bir görevliye:

-Bakar mısınız ?

+Buyrun.

-Acaba noldu burada ? Neden herkes buraya toplandı ?

+Burada büyük bir patlama oldu. Daha nasıl olduğu çözülemedi fakat diğer görevliler elektrikten olduğunu düşünüyorlar. Benim düşüncem çok farklı. Buraya işinde çok usta ve seri kişiler gelmiş ve "Booom". Siz niçin burdasınız ?

+Ben burda temizlikçiyim. Burada bir müdür vardı. Ona noldu ?

-O şuan içerisinde komada. Zaten sağ çıkan 1-2 kişi felan bulunuyor. İçeride yaklaşık olarak 150 kişi olduğu tahmin olduğu ediliyor. Yaklaşık olarak 100 kişi diğer dünyada,40-45 kişi hastanede ve ağır yaralı,5-10 kişide sağ bulunuyor.

+Teşekkür ederim,bayım.

John bunları atlattıktan sonra saatin yaklaştığını farketti. O sokağa doğru yürüdü. Sokağa yaklaştığında oturdu. Bir müddet sonra gizli bölmeye parayı koydu ve oradan uzaklaştı. Evine geldi. Dün yediği darbenin aynısı yedi fakat bu sefer yıkılmadı. Arkasına döndü ve kimse yoktu. Neydi bu ? İçeri girdi. Hemen odaya gitti. Eline aldığı kağıda şunları yazmaya başladı.

"Günlük,
Sorundan kurtuldum. Günüm güzeldi. Heralde o lanet olası pislik müdürdende kurtuldum. Paralarını verdim. Yarın o kızla konuşacağım. Bundan sonra başka bir iş arayacağım. Stüdyonun yerle bir olması beni hem üzdü hem sevindirdi. Üzülmem,bir daha çekim izleyemiyecek olmam. Sevinmem, o lanet olası müdürden kurtulmam. Ama en çok seviniyorum. Bir daha o şeytanın yüzünü görmeyeceğim."

Bu satırları yazdıktan sonra kağıdı katlayıp aynı kitabın arasına koydu ve yattı. Artık klima çalışmayacaktı lakin iş bulana kadar. O darbeyi uyurken yine hissetti ama ciddiye almadı ve uykuya daldı. Gökyüzünün gürültüsünü kulaklarında hissediyordu. 1 ay olmuştu raha kalalı ama artık onu tedirgin edecek şeyler yaşayacaktı. Şanssızdı. Rahat 1 ay,huzursuz 1 ömür...