Sabah uykumu bölen Woohyundu odamın kapısını kırdı resmen yaa!!
Woohyun: zeytin gözlüm hadi okula geç kalacaksın lara çağırıyor kahvaltı hazır.
Hiii okul vardı dimi ya baya ektim okulu. Kalkıp hazırlandım. Ve çantamı hazırlayıp aşağı indim. Babam gelmişti. Evet ya en son babamı dün akşam görmüştüm ama sonra nerdeydi? Masaya oturdum ve kahvaltımı yapmaya başladım herkes sessizdi ama neden.
Hae soo: Neden herkes bu kadar sessiz?
Lara: Aslında hae soo...
Ablamın sözünü babam kesti.
Bay kim: Dur lara bunu benden duysa iyi olur. Hae soo aslında bunu nasıl söyleyeceğim bilmiyorum abilerin zorda olsa kabul ettiler ama senin fikrinde benim için önemli kızım benim öz kızım olmayabilirsin ama sonuçta ben yinede senin babanım.
Hae soo: Baba neler oluyor artık söylermisin?
Bay kim: Kızım ben tekrardan evleniyorum. Tabi seninde iznin olursa.
Babamın söylediği ile şok oldum. Daha önce bu konuyu hiç açmamıştı ama şimdi evlenmek istiyor. Annemin yaptıklarından sonra yeni bir anne düşünemiyorum daha doğrusu pek alışacağımı zannetmiyorum ama babam onuda düşünmem gerek ben öz kızı olmasam bile beni o büyüttü öz kız laradan bile ayırmadı beni ve şimdi yine beni onlardan ayırmayarak fikrimi istiyor. Onu üzemem bu yüzden kabul etmem gerek.
Hae soo: Aslında baba gerçek annemden sonra böyle birşey isteyeceğimi düşünmüyorum ama... ama yinede kabul ediyorum ve iznin olursa onunla tanışmak istiyorum.
Bay kim: Tamam cevabın beni çok mutlu etti saol kızım ve ayrıca oda sizleri çok merak ediyor.
Hae soo: tamam o zaman baba benim okula gitmem gerek. Hadi abla.
Lara: Hae soo dur bir konu daha var.
Hae soo: Sabah sabah ne oldu yine.
Lara: O Hanım efendininde bir çocuğu varmış.
Hae soo: Ne yani yeni bir kardeşmi?
Woo: Evet yeni kardeş.
Hae soo: Ohh be artık kurtuluyorum.
Soo: Nee? Ne demek kurtuluyorum. Intihar mı edeceksin yoksa?
Woohyun: Hae soo doğrumu bu?
Hae soo: Durun bir ya bu ne böyle ben onu mu dedim sadece belki de evin küçüğü olmaktan kurtuluyorum zannettim. O yüzden öyle dedim. Hemen öldürdünüz beni ya. Herneyse sonra tekrar konuşuruz benim okula gitmem gerek abla sen?
Lara: Benim islerim var sonra geleceğim.
Hae soo: Tamam o zaman ben kaçar.
Woohyun: Dur Zeytin gözlü.
Hae soo: Ne oldu?
Woohyun: Bende geleceğim sizin fakültenin yanındaki fakültede okuyacağım kayıt yaptırmam gerek.
Hae soo: Her gelen bizim okula geliyor arkadaş önce ablam sonra sen. Herneyse hadi çıkalım.
Woohyun ile okula doğru yürüdük ben sınıfıma giderken o müdüre gidiyordu. Ben sınıfa gelince sırama oturdum Ders başlayana kadar tasarımlarima devam etmem gerkiyordu zaten az kaldı. Süremde bitmek üzereydi. Derken yanıma birisi oturdu.
Hae soo: Senin burda ne işin var git kendi yerine.
Eun woo: Hayır gitmeyeceğim. Bende burda oturacağım.
Hae soo: Ne halin varsa gör ama bana bulaşma!
Eun woo: Özür dilerim.
Hae soo: Ne?
Eun woo: Dün olanlardan dolayı özür dilerim öyle dememem gerekiyordu.
Hae soo: Her neyse boşver geçti.
Kulaklıklarımı taktım ve çizmeye başladım. Yaklaşık 15 dakika oldu ve birşey farkettim Eun beni izliyordu. Biraz garip hissettim yıllar sonra tekrar karşıma çıktı ana ona sarılamıyorum bu çok acı verici. Gözümü çizimden kaldırmadan konuştum.
Hae soo: Neden öyle bakıyorsun.
Eun woo: Nasıl?
Hae soo: Bilmem bi Tuhaf bakıyorsun.
Eun woo: Çok değişmişsin ona bakıyorum. Eski halinden eser kalmamış.
Hae soo: Eskiler eskide kaldı. Lütfen eskileri açmayalım.
Çizimim bitti. Yaklaşık 10 dakika sonra ders başladı. Ders güzel geçiyordu fakat ben biraz gergindim. Eun woo yanımdaydı ve üstlelik ders yerine beni izliyordu. Ders bittikten sonra eşyalarımı topluyordum. Kapıdan Jin young bana seslendi.
Jin: Hae soo yan fakülteden birisi seni bahçede bekliyor.
Hae soo: Tamam hemen geliyorum.
Eun woo konuşmuyordu bende hazırlanıp bahçeye çıktım. Ahh Woohyun senden çekeceğim.
Woohyun: Selam. Ders nasıldı?
Hae soo: Her zamanki gibi . Kafeteryaya gidelim mi? Canım karışık meyve suyu çekti.
Woohyun: sen ısmarlarsan neden olmasın.
Hae soo: Peki ama bu seferlik.😎
Woohyun: Tamam.
************************
Eun Woo'nun ağzından
Jin young'un dediği kişi kimdi acaba