Belimdeki soğuk metal kendini iyiden iyiye bana hissettirirken verdiği hissten hoşlanıyordum dediğimi yapacaktım da kafaya koyduysam ne uçan ne kaçan kurtulurdu elimden kabul ediyorum hastalıklıydım, ben gibi benim sevgim ve aşkımda hastalıklıydı pahalı prada ayakabılarımın üstünde süzülürekten görkemli plazanın içine girdim önümde kimse durmadı duramazdılar zaten asasörlere ilerlediğimde kafamda kurduğum hayallerin mutluğuğu yüzüme tebessüm olarak peydah olmuştu asansörde ezbere bildiğim katı tuşladım ve aynada aksime baktım gayet mükemmeldim kapılar açıldığında kata doğru adımladım kapının önünde durduğumda zile basıp beklemeye başladım kapıyı sarışın yarı çıplak bir kız açtı gözlerimi devirip kıza bir gülümseme bahşettim kız daha ne olduğunu anlamadan keçe olmuş saçlarından tutup yere paçavra misali fırlatığımda apartmanın holüne kapaklanması saniyeler sürdü kızın yanından hiç bişi olamamış gibi adımlayarak, neşeli kırkırdamalarımın apartmanın holüne yayılmasına izin vererek içeri girdim ve kapıyı arkaya doğru ayağımla iteleyerek yerdeki kızın yüzüne kapattım cıvıl cıvıl neşe saçan sesim evin içinde yankılandığında neşe dolu kıkırdamamı tutamıyordum
"Günaydın sevgilim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Good Morning
Teen FictionNamluyu hastalıklı gülümsemem ile ona doğrultmuştum. O ise bundan keyif alıyor gibi duruyordu Hoş ya bende keyif alıyordum tebessümle dudaklarımdan usulca kelimeler ortalığa zehir misali saçıldı. -Günaydın bebeğim.