Bazı anlar vardır, yaptığınız herşeyi gözden geçirirsiniz.Sonra geriye baktığınızda 'Ben böyle davranıcak kadar salak mıydım' diye kendinize sorarsınız.Halbuki yaptığınız şey o an size çok doğru ve mantıklı gelir.
Adam'la yaşamış olduğum şeyler gerçek olamıycak kadar güzeldi.Tamam birşey olmuş olduğu yoktu ama geçen sene bana bu kadar yakışıklı olan birisiyle başbaşa kalacağımı söyleseler, onlara gülerdim şüphesiz.
Okula geldiğimde her zamanki gibi Cassy olanlardan habersiz bir şekilde sırada oturuyordu.Bunu ona söyleyemezdim zaten. Birşey olduğu yoktu gerçi...Kafam o kadar karışıktı ki dün annem beni çağırmasayı neler olabileceğini düşünmeden duramıyordum.Hiçbirşey olmamış gibi gidip yanına oturdum.
"Eee Damian aradı mı?" diye sordu Cassy.
"Ha? Kim?" Sorduğu soruyla hazırlıksız yakalanmıştım. Sabah telefonuma bakmadığım geldi aklıma ve telefonumu çıkarıp kontrol ettim. Üç tane cevapsız arama vardı ve hepsi de Damian'dandı. Cassy'de neyaptığımı görmek için başını uzatınca oda cevapsız arama listesini gördü.
"Vay, anlaşılan yeni bir hayran edinmişiz." dedi Cassy neşeli bir ifadeyle.
"Saçmalama. Damian gibileri bilirim.Seninle biraz vakit geçirip sonra hoşçakal derler." dedim umursamayan bir tavırla.
"Sende bir şans vermiyorsun ki çocuğa be kızım. Eğer yanlış birşeyini görürsen bir daha konuşmassın olur biter."
Cassy cevap vermediğimi görünce;
"Hadi,nolur,nolur." diye ısrar etti.
"Tamam sadece bir seferliğine." dedim.
Telefonumdan Damian'a bugün için uygun olup olmadığını sordum. Oda sanki mesajımı bekliyormuş gibi hemen, beni okul çıkışında bekleyeceğine dair bir mesaj attı. Cassy'e dönüp baktığımda ise halinden memnun bir şekilde bana bakarak gülümsüyordu.
Günün geri kalanınıysa somurtarak geçirmiştim. Cassy'nin beni güldürmek için yaptığı şeyleride görmezden geliyordum.
"Tamam sorun ne Jess. Sorun sabah seni Damian'la buluşmaya zorlamamsa tamam, iptal et." dedi Cassy.
Sorun Damian'la buluşup buluşmamam değildi. Aklımda dün'ü tekrar tekrar yaşıyordum. Cassy'ede 'Abini düşünüyorum. Dün neler oldu bilemezsin.' diyecek kadar rahat bir kız da değildim.
"Dün biraz geç yattım da uykusuzum, ondan." dedim omuz silkerek.
"Sen öyle diyorsan."
Dersler bittikten sonra sonunda Damian'la buluşma vaktim gelmişti. İstemeye istemeye gidiyordum. Ama içimdeki ufacık bir kısım buluşma için can atıyordu.Sonuçta Damian da oldukça yakışıklıydı.
Cassy bana şans diledikten sonra Damian'ı Adam'la konuşur bir halde okulun önünde buldum. Adam'ı bütün gün okulda görmemiştim .Şimdi aniden karşımda görünce dün'ü belki bininci kez yaşadım.Yüzümde hissettiğim nefesini, saçıma dokunmasını .... Neler düşünüyordum ben böyle? Anlaşılan Adam dün'ü kafasına takmıyordu bile. Bende kafam'daki düşünceleri uzaklaştırarak Damian'ın yanına doğru gittim.
"Selam" dedim Damian'a güzel bir gülümse olduğunu düşündüğüm gülümsemelerimden birini kullanarak.
Adam'a ise küçük bir baş sallama hareketiyle selam vermekle yetindim.
"Selam" dedi Damian'da elini belime koyarak. Adam gözünü bile kırpmadan Damian'ın yaptığı hareketi izliyordu. Bende Damian'ın bu hareketinden rahatsız olmuştum açıkcası. Sonuçta çıkmıyorduk bile. Bir erkek tarafından uygulunan bu samimi hareketlerede alışık değildim açıkcası.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
St.Jones
Dla nastolatkówYeni bir liseye başlayan Jessica Cruz için en önemli şey liseyi iyi bir dereceyle bitirip mezun olmaktı, ta ki kapıda kendisinden oldukça büyük yakışıklı bir gençle çarpışana kadar...
