0.7

1.1K 95 64
                                    


|20 vote yeni bölüm ❣|

Yarım yamalak üstüne örttüğü yorganını yere atıp eliyle dağılan saçlarını karıştırdı.
Saat 9'du ve Thor Ragnarok'un çekimleri vardı.Thor ve Loki'nin Hela'nın adamlarıyla olan savaş sahnesinin 2.kısmı çekilecekti.
Esneyerek yatağında doğruldu ve bir süre zemine baktıktan sonra komidinin üstüne koyduğu telefonunu da alıp yüzünü yıkamak için banyoya gitti.

İşleri bittiği zaman mutfağa geçip sırtını tezgaha yasladı ve telefonunu açıp mesaj var mı diye baktı.Aslında mesaj var mı diye değil,ondan mesaj gelmiş mi diye bakıyordu.
Dün akşam yaptığı kahveyi görünce soğumuş olmasını umursamadan ağzına götürdü ve mesaj kutusuna girdi.

Chris;Günaydın

Chris;Geç gelme rutielini sonraya ertelemen için yardımcı olabileceğimi düşündüm

Yüzünde oluşan istemsiz tebessümle vakit kaybetmeden cevap verdi.

Tom;Beni bu kadar düşünmen hoşuma gitti ;))))

Yavşak yanını ortaya çıkarmadan yapamıyordu.Vereceği cevabı beklerken buz dolabından yeşil bi elma alıp bir ısırık aldı ve hemen hazırlanması gerektiğinin farkına varıp odasına yöneldi.

Dolabından siyah bir gömlek ve aynı renkte bir pantolon çıkarıp yatağının üstüne attı.Tişörtünü çıkarıp gömleğini üstüne geçirdi,düğmelerini iliklerken telefonu çaldı.

"Chris"

Bana aşık olduğunu biliyorum Hemsworth.

"Alo?"

"Evinin önünden geçiyordum da seni de alıyım mı diye soracaktım"

"Evimin önünden mi geçiyordun? İyi de bizim evlerimiz birbirine ters kalıyor"
bunu derken yüzünde piç sırıtışını kondurmuştu bile.

"Aa sen şu işe bak,uzatma Tom,geliyor musun? gelmiyor musun?

"Çok ısrar ettiğin için geliyorum, muuaah" telefonu kapatıp dans edercesine üstünü giydi ve parfümünü sıktı.Aşağı indi ve üstüne ceketini giyip evden çıktı.Evinin bahçesinden çıkınca Chris'in gösterişli Porsche'siyle bakışmaya başladı.Bu arabayı araklama işini sonraya erteleyip arabanın kapısını açıp bindi.
Mavinin en güzel tonuna bakarken gülümsedi.

"Günaydın" Tom'da aynı şekilde karşılık verirken arabayı çalıştırdı.
Tom aklına takılan soruyu şu an sormazsa çekimin ortasında bile sorabilirdi kendinde bu kabiliyeti görüyordu.

"Şey..neden arabanı buraya kadar getirdin?"

Chris bir an ona baktı ve tekrar önüne döndü.

"Bilmem,güne seninle başlamak istedim"

(Holy shit)

Tom'un gözleri büyürken ağzını bir şeyler söylemek için araladı.

"Boşver söyleme bir şey,kurbağa gibi gözüküyorsun"

Genç adam kendini toparladı ve ona döndü.
"Kurbağa seversin ama değil mi? Bence güzel hayvanlar" evet,hala kendini toparlayamamıştı.
Onun bu sözüyle Chris'in dudağının kenarı yukarı kıvrıldı ama bir şey söylemeden arabayı sürmeye devam etti.Sonunda sete vardıklarında önce Tom ardından da Chris arabadan indi,bi an göz göze geldiklerinde Tom bu adama cidden aşık olduğunu düşünüp salak salak sırıtırken diğer yandan Chris acaba onu almasa mıydım diye düşünüyordu.

Onları gören Benedict gülümseyerek yanlarına geldi.

"Günaydın"

Tom ve Chris'de aynı şekilde karşılık verdi.
Genç adamın Benedict'le olan tanışmışlığı oldukça eskiye dayanıyordu,bu sebeple hiç çekinmeden ona sarıldı.

                    -Chris-

Benedict'e sarılmasıyla dişlerimi sıktım ve yüzüme kondurduğum sahte gülümsemenin sönmemesi için direnmeye başladım.Onların bu şekilde oluşunu daha fazla izlememek için boğazımı temizledim,onlar ayrılınca başımla Benedict'e selam verip set alanına doğru yürümeye başladım.

                     -Tom-

Onun önden yürümesiyle Benedict'le birbirimize bakıp sırıttık ve bizde set alanına gittik.Cate (oh sevgilim) ile Mark gülerek bir şeyler konuşuyorlardı.Makyözler gelmeden onların yanına gitmeyi düşündüm ya da ona belli etmemeye çalışarak Chris'i dikizlerdim.Chris? Sahi neredeydi o? önümden yürümesine rağmen onu kaybetmem şapşallığıma artı puan ekliyordu.

"Bened-" Chris'in nerde olduğunu sormak için sağıma döndüğümde onunda orda olmadığını gördüm.
Ne oluyor amına koyayım.Aşık olmam yer ve zaman kavramımı kaybetmeme neden olmuştu sanırım.
Cate beni görünce el salladı,bende ona gülümseyerek aynı şekilde karşılık verdim ve burda boş boş durmak yerine soyunma odasına gidip hazırlanmak daha güzel bir seçenek gibi gelmişti.Ellerimi cebime soktum ve ıslık çalarak yürümeye devam ettim.
Kostüm yapımcılarından elinde iki farklı Loki kostümüyle ilerleyen Katherine beni görünce heyecanla yanıma geldi

"Imm..şey,Ay pardon Bay Hiddleston,K-kostümünüzü vermek için gelmiştim" dedi yutkunarak.Bu haline gülümsememek elde değildi,eh ne diyebilirim ki benim gibi birinden etkilenmemek mümkün değildi.
"Tamam,teşekkür ederim" ona göz kırptım ve kostümleri elinden alıp odaya girip kapıyı ayağımla kapattım.

Arkamı dönmemle bir elin bileğimden tutup çekmesi bir olmuştu.Ellerim istemsizce açılırken kıyafetlerim yere düşmüştü.O ise bunları umursamadan beni duvarla kendi arasında sıkıştırmış gözlerini benim gözlerime dikmişti.

Göğüs kafesim inip kalkarken heyecan ve şaşkınlıkla derin nefesler alıyordum.
"N-ne yapıyorsun?" titreyen sesimi kontrol etmeye çalışmamıştım bile daha doğrusu çalışamamıştım.Dudaklarımızın arasında sadece birkaç santimetre bırakana kadar yaklaştı ve tıpkı benim gibi fısıldayarak konuştu.
"Hiç,sadece seni ziyaret etmek istedim"

Dediği şeyle,kalbim sanki mümkünmüş gibi daha hızlı  çarpmaya başladı.
Dudaklarını hafifçe boynuma değdirdiği zaman,o küçücük temas bile benim bayılmam için oldukça büyük bir nedendi.Anın tadını çıkartabilirdim ama mantıklı düşündüğüm zaman ki ben mantıklı düşünenen biri değilim ama şu an yapmam gereken tek şey bu sanırım,Chris durup dururken yanıma gelip beni öpecek biri değildi.

Ondan uzaklaşmak için bir hamle yaptığımda buna izin vermeyerek beni odada ki koltuğa itti ve kollarını da iki yanıma koyarak burnunu burnuma değdirdi.

"Bunu neden yapıyorsun?" dedim hızlanmış nefeslerimin arasından.
Elini yanağıma koydu ve baş parmağıyla okşarken gözlerini dudaklarıma kaydırdı.
"Beni sevdiğini sanıyordum.."
dediği şeyle kaşlarımı çatıp gözlerine baktım.

"Seni seviyor olmam bana karşı bir şey hissetmiyorken,dokunabileceğin anlamına gelmez Hemsworth" deyip yanağımda ki elini uzaklaştırdım.

Dudaklarını,dudağımın sağ ucuna değdirip geri çekti.Vücudumun tüm ağırlığı gitmiş gibi hissediyordum,sanki o güneşti ve bende onun etrafında dönen dünya.

"Sana karşı bir şeyler hissetmediğimi nerden biliyorsun?"

Gözlerim yuvalarından fırlayacakmış gibi açılırken bu güzel an ve belki de daha sonra böyle bir şey yaşamamı sağlayacak şansım alınmıştı.Tüm şansımı 7 yaşımdayken futbol oynadığım zamanda topun önce ağaca çarpıp sonra kaleye girmesinde harcamış olmalıydım.

Aniden açılan kapıyla Chris ve ben ne yapacağımızı bilemeyerek sadece o yöne doğru dönmüştük.

İşte şimdi sıçmıştık.

Kitapta Benedict ve Cate aşkımı kullanmaya devam edeyim mi?
________________________________

   Chris ne yapıyon amk ya         |
__________________________________
 

  ben böyle şeyler yapıyorum ama sonda ne yapacağım bilmiyorum zkşwwndğhepwjsğqkq
 

Hiddlesworth'ImpossibleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin