Pazar sabahı güzel uykumdan bölünmemin nedeni gelen bildirimlerdi;
Sis' : Günaydın!
Sis' : Güzel haberlerim var, bir çocuk buldum Amanda'nın kardeşi.
Sis' : Bryan Davis, yaşıtımız ve gerçekten yakışıklı. Bu hafta bir gün sana açılacak.
Sis' : Herhalde sana 8-9 aydır aşık.
Bf : Bu iyi oldu!
Bf : Sanırım iyi bir sevgili, ha?
Sis' : Öyle, bir ilişkisi olmuş. 11 ay sürmüş ve kız Brian'ı aldattığı için ayrılmışlar.
Sis' : Aynı kader.
Bf : Tanrım! Bu kadar şeyi nereden öğreniyorsun?
Sis' : Amanda'nın kendisinden :)
Bf : Seni seviyorum <3
Sis' : Ben de sizi Bayan Christian!
Açıkçası mutlu olmuştum. Nedenini tam olarak bilmiyorum ama...
Çarşamba Günü
İki gündür lanet olası bir "Seni seviyorum." cümlesi bekliyordum Bryan'dan. Bunun nedeni neydi?
Sevilmenin hoşuma gitmesi mi?
5 aydır sevgilimin olmaması mı?
Jordan'a onunla zerre ilgilenmediğimi göstermeye çalışmam mı?
Yoksa Shawn'ı kıskandırmaya çalışmam mı?
İç ses de her zamanki gibi saçmalıyor...Kantindeydik. Aman Tanrım! Sonunda Bryan buraya doğru geliyor! Şey demek istedin sanırım. Sonunda Shawn'ın kuduruşunu göreceğiz! Kes sesini iç ses!
Bryan geldi ve "Um, selam kızlar. Şey, Theresa biraz konuşabilir miyiz?" Onu kafamla onayladım, yerimden kalkarken Shawn'ın bize baktığını gördüm. Zafer! Konuşmayı kes.Bahçeye çıktık, ben Bryan'a sorar gözlerle bakıyordum. O da "Uzatmayacağım, Theresa seni seviyorum." Gözüm tekrardan bizi izleyen Shawn'a baktı. Kendi çaktırmadan baktığını sanıyordu ama gayet belli oluyordu. O an hiç yapmayacağım bir şey yaptım. Bryan'ı öptüm. O ellerini belime koyarken ben saçlarını okşuyordum. "Aah, benim dersim var. Şey görüşürüz sevgilim!" Evet be, tam istediğim! Off iç ses of. Ne var, ben doğruları söylüyorum. Aynen, biliyoruz!
Perşembe Günü
Dün Bryan'la bir kafeye gidip, birbirimiz hakkında konuşmuştuk. Komik biriydi. Ama ben Shawn'ı aklımdan çıkaramıyorum. Her neyse.
İç Ses - 1 Theresa - 0
Okulda Emily'yi aramaya başladım. Onu bana doğru koşarken buldum. "Theresa, um sanırım Bryan'ı görmelisin. Bir alt kattaki deponun önünde." Onu başımla onayladım ve alt kata indim. Deponun önünde Bryan'ı gözü mor ve dudağı patlamış şekilde bulmayı beklemiyordum.
"Aman Tanrım! Bryan, ne oldu? İyi misin? Gel seni revire götüreyim." Arkamı dönmüş geleceğini sanarken kolumu tuttu. "Revire gerek yok." "Emin misin, hiç öyle görünmüyor ama." Kolumu bıraktı ve "İyiyim, gerçekten sorun yok." dedi. "Bunu sana kim yaptı? Herkes seni çok sever Bryan." Göz devirdi ve "Demek ki herkes çok sevmiyormuş." diye mırıldandı. Duymamış gibi yapıp sorumun cevabını bekledim. "Bunu söylemeyeceğim Theresa." Biraz itiraz etsem de söylemedi.
"Her neyse. Konuşmamız gereken konu... Um şey. Sen daha iyilerine la-" Onu durdurdum. "Bryan bunu gerçekten yapacak mısın?" Sorar gözlerle bana baktı.
"Bu klişeye ortak olacak mısın? Direk ayrılmak istiyorum desen kabul ederim. Ama böyle lafı dolandırmamalısın. Çok sinir bozucu oluyor." dedim ve ona sarıldım. Sonra Ellie'yi bulmaya gittim.Shawn'dan
(Dün geceyi Shawn'dan dinliyoruz.)
Bugün Bryan Theresa'ya açıldı ve öpüştüler. Sonra da kafede konuştular. Ben de onları çaktırmadan izledim. Ama onları ayıracaktım. Theresa Bryan'ı sevmiyor! Sadece ona bir şans vermeye çalışıyor. Buna eminim! Öpüşme de zaten normal bir şey.
Bugün Theresa Bryan'ı öpünce duygularımdan emin oldum. Ben Theresa'yı seviyorum.
Şimdi Bryan'ların evinin önündeyim bahçelerinin çalılıklarının arkasında ise Zayn saklanıyor. Zile bastım. Bryan karşıma çıktı ve "Bir 5 dakika konuşalım mı Bryan? dedi. Kafasını salladı ve dışarı çıktı. İyice yanıma gelince Zayn arkasından gelip onu çuvala soktu.
~
10 dakikalık araba yolculuğundan sonra yıkık binaların olduğu bir yere geldik ve Bryan'ı sandalyeye bağladık. Sonra ağzına arabada yapıştırdığımız bantı çıkardım ve "Bryan, canını yakmak istemiyorum. Tek yapman gereken Theresa'dan ayrılmak ve bu geceden kimseye bahsetmemek. Özellikle Theresa ya da Emily'ye." dedim. Bana sinirli gözlerle bakıyordu. "Theresa'dan ayrılmayacağım ve anlatabildiğim herkese bu geceyi anlatacağım. Lanet olası namıdeğer playb-" diyemeden gözüne bir yumruk geçirdim. "Bana bak Bryan. Ben artık playboy değilim. Ayrıca daha fazla yumruk istemiyorsan kimsenin bu geceden haberi olmaz." dedim. "Theresa benim." demesiyle birlikte yüzüne seri seri yumruk atmaya başladım. Arkadan Zayn geldi ve kolumu tuttu. "Sakin ol sert çocuk." dedi. Bryan yüzünü buruşturdu ve "Lanet olsun! Tamam, Theresa'dan ayrılacağım ve kimseye bu geceden bahsetmeyeceğim!" Onu çözüp evine bıraktık.
(Sonraki gün Bryan Theresa'dan ayrıldıktan sonra.)
Bryan'ın yanına gittim. "Aferin, uslu çocuk olmaya devam et." dedim ve alayla güldüm. Göz devirdi ve hızlı adımlarla gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Playboy Shit ~ Mendes
Teen FictionShawn, bir playboydu. Ta ki o kız gelene kadar. Theresa Christian. Ona aşık oldu ve onun için değişti.