Yazarlar: BlonDark&SeKaiLover
Baekhyun ve Chanyeol gün boyunca, yorgunluktan gözlerini kapayana dek birbirlerinden telefon beklemişlerdi. Ikisi içinde ilk arayan kendisi olmamalıydı. Baekhyun yüzüstü bir şekilde yatağının hemen köşesinde uzanıyordu. Tek kolunu yataktan sallandırmış yerde duran telefonunu -gelen herhangi bir çağrı ve mesaj için- kontrol ediyordu. Arada bir sıkıldığında yatakta yuvarlanıyor sonra hemen eski yerine dönüp telefon nöbetine devam ediyordu. Yastık yüzünden yanakları sıkışmıştı ve alt dudağı biraz daha belirginleşmişti. Chanyeol onun bu halini görse muhtemelen yarım kalan işine devam ederdi. "Neden aramıyor? Uyumuştur belki.. Hayır sekiz saat boyunca uyuyamaz. Telefonunu tuvalete düşürmüştür. Belki de kaçırılmıştır. OMG!" Dudaklarını baskıdan dolayı tam hareket ettiremeği için cümleleri boğuk çıkmıştı. Aklına gelen son ihtimalle aniden yatakta toparlandı ve dizlerinin üzerine oturdu. Bunun zor bir ihtimal olduğunu düşündüğünde kendini tekrar yatağa bıraktı.
Chanyeol ondan farksızdı. Salondaki üçlü koltuğa uzanmış uzun bacaklarını koltuktan atmıştı. Başının üzerinde tuttuğu telefonunun ekranına bakıp duruyordu. Uyku bastırdığında yavaşça kapanan gözleriyle telefon ellerinden kayıp alnına düşmüştü. Doğrulup acıyla alnını ovuşturdu. "Aish. Neden aramıyor? Madem uyuyacak kadar sıkıldın bir haber verseydin. Bu yüzden mi aramıyor? Düzgün mü yapamadım? Ilk kez başıma geliyor nasıl hemen doğru şekli bulabilirim ki? Lanet olsun! Ona karşı olan isteğimi bastıramıyorum." Ağır adımlarla yatağına yürüdü ve kendini yatağa bıraktı. Son kez telefonu kontrol ettiğinde gözleri uykuya yenik düşmüştü. İkiside birbirlerinden arama beklese bile ne konusacaklarını bilmiyorlardı. Bu çok... Garip bir konuşma olacaktı.
- * -
Yoğun programından dolayı Baekhyun'un erkenden kalkması gerekiyordu. Ama hala gördüğü Chanyeol ile ilgili masum(!) rüyalarından ayrılamıyordu. Alarm çaldığında gözlerini açmadan ayaklarıyla yatağı tekmelemeye başladı. Ve bağırarak "Aaa! Chanyeol! Neden bana bunu yapıyorsun yah! Ayğ! Ayğ!" tepinmeye devam ediyordu. Altındaki ıslaklığı farkettiğinde utançtan yüzüne yayılan kırmızılık ile kalkarak banyoya yöneldi. Kimse yoktu neyden utanıyordu böyle? Her neyse! Hızlıca hazırlanıp çıkmalıydı.
Şirkete geldiklerinde Chanyeol'a bakmaya ne zaman yeltense vücudu ateş alırcasına yanıyordu. Bu yüzden bakmamaya karar verdi. Göz ucuyla bakıp hemen kaçırıyordu bakışlarını. Ona bakıp tepkilerini ölçmek istesede şuan bunu yapamayacak kadar utanıyordu. Chanyeol ise içindeki utancın aksine Baekhyun'a bakmaya devam ediyordu. Biran olsun göz göze gelmek istiyordu sadece. Ne düşündüğünü bilmek istiyordu. Ama inatla bakmamaya devam eden bir adet Baekhyun...
Birkaç saatin sonunda ufak işleri bitmiş ve menajer ile yapacakları toplantı için odasına girdiklerinde oda boştu. Gerçekten çok güzel! Chanyeol ile yalnız kalmak şuan Baekhyun'un en çok istediği şeymiş gibi. Menajer hyungun çabucak gelmesini umarak dua etmeye başladı. Karşılıklı koltuklara oturduklarında Baekhyun o hariç her yere bakıyordu. Tekrar ve tekrar teni en koyu kırmızıya dönmüştü. 'Bu ben miyim cidden? O gece Chanyeol'e saldırırken bile bu kadar utanmıyordum.' diye düşünmeden edemedi. Chanyeol'un delici bakışlarından bir türlü kaçamıyordu. Başka yerlere baksa bile fayda etmiyordu. Boğazı düğümlenmişti, biriken tükürükleri zorla yutkunarak büyük bir gürültü ile yolladı. Kafasını eğdi veelleriye oynamaya başladı. Alt dudağını hafifçe suç işleyen bir çocuk gibi dışarı çıkarmıştı. Chanyeol'ün ona biraz kızabileceğini düşünüyordu. Hatta çok bile kızabilirdi. Aşırı korkuyordu. Öne çıkmış olan dudağı titremeye başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
|My Protect Angel's Smile|✓
Ngẫu nhiênBaekhyun'a göre Chanyeol sadece bir korumaydı. Sadece bir koruma.(!)