▲
Tamamen hazırlanmıştım. Sallana sallana aşağı indim. Mont giysemmi giymesemmi? Hemen telefondan hava durumuna baktım. Öğleden sonra hava açacakmış. O zaman giymeme gerek yok. Zaten yürümeyeceğim. Kendi kendime konuşurken annem bana para verdi. İlk defa oldu bu. Bu günün tarihini yaz iç ses. İlk defa ben istemeden annem para verdi diyip gülümsedim. Annem bana napıyo bu mal bakışları attı ama hiç aldırmadan annemin yanağına öpücük kondurup masum gülümsememi gönderdim. Siyah dolgu topuklu ayakkabılarımı ayağıma geçirdim.
'Anne ben gidiyorum'
''Tamam dikkatli git''
'Okuldan sonra bir yere takılırsam ararım seni hadi öptüm baaayy' diyip kapıyı kapattım. Çünkü konuşmasını bekleseydim ''Direk eve geliyorsun'' cevabını alırdım. Bahçenin kapısını açtım ve çıktım. Acaba yürüyerek mi gitsem taksiylemi? Yoksa motorumu alsam?
MOTORU AL. HAVAN OLUR ZUHAHAH
İç sesimi dinliyip piç smile yaptım. Eve doğru koştum. Kapıya alacaklı gibi vuruyordum. Hayır yani zil diye bir şey var değil mi Alev?
''Ne unuttun kızım?'' dedi bıkmış bir biçimde. Masumca bakıp odaya doğru koştum. Evet şimdi bu dağınıklığın içinde gel de anahtarı ara. Neyseki şanslıydım. Masanın üstündeydi. Alıp koştura koştura aşağıya indim.
'Anneeeğğ, bugün motorla gidicem' annem bi duraksadı.
''Babana söyle'' diyip mutfağa gitti.
'Tamam' diyip piç smile yaptım bu iyi olmuştu. Tabikide haber vermeyecektim. Bu sırada ayakkabılarımın ayağımda olduğunu fark ettim. İyiki annem görmedi. Dışarı çıkıp garajın kapısını açtım. Kaskımı nasıl giysem? Saçlarımı içine sokayım en iyisi. Sonra seksi bir şekilde kaskımı çıkarıp kafamı sallar saçımı düzeltirim. Dediğim gibi yaptım. Çok hızlı gidiyordum. Çok eğlenceliydi. Okula gelmiştim. Motoru park ettim. Herkesin gözü üzerimdeydi. En çok da Melis bakıyordu. Melis, ne kadar iyi olsada dedikoducu. Resmen gossip girl gibi. Tek fark herkes Melis olduğunu biliyor. Kesin şu saçma internet sitesinde benden bahsedecekti. Her neyse okulda 15 gün içerisinde evrim geçiren tatlı insanlar vardı. Ve yeni gelenler. Ahhh çok tatlılar. Kızlar da erkeklerde. Bunlara rağmen okula girerken ruh halim tam olarak :
╭∩╮(︶︿︶)╭∩╮ böyleydi.
Benim best friendslerim nerde?? Derken Sevinç ve Tuğba yanıma geldi
'İyi insan lafın üstüne gelir' dedim. Tabi onlar durumu anlamayıp mal mal baktılar. Tuğba tüm neşesiyle
''Eee napıyoruz?'' dedi. O kahverengi saçları rüzgarda havalanırken çok tatlı gözüküyordu. Sevinç hemen ciddili ciddili ''Götümüz donmadan içeri giriyoruz'' dedi. Çok haklıydı. Aceleyle okula girdik. Çok temizdi. ÇAMURLU MU OLMASINI BEKLİYORDUN ALEVCİK?. Aslında hayır ama bizim okul pisti. Yani abartılacak bir kirliliği olmasa da pisti. Kolej olduğu halde böyleydi. Sınıf 1. kattaydı. Merdivenlerden çıkarken bir kaç kişiyle çarpıştım. Hatta biri beni yere yığıyordu. Öküz işte. Neyse kazasız atlattım şu merdivenleri. Sınıfımız hemen gözüktü zaten. Kapıdan girer girmez birbirimize piç smile yaptık. Ben hemen arkada cam kenarını kaptım. Kızlar yanıma geldiler. Bi birbirlerine baktılar bi bana. Malmısınız bakışı atıyordum ama ses çıkmıyordu. Sonunda anlamıştım.
''Enişteciklerle oturabilir siniz'' dedim dalga geçerek. Onlarda güldüler. Yan sıraya Tuğba ile Serkan; önüme de Sevinç ile Kaan oturdu. Tabi ben tek oturdum. Sevgili işleri bana ters. Ben sadece takılırım. Aşk diye bir şey yoktur.
''Eee hep susacakmıyız?'' diyerek Kaan sessizliği bozdu. Sevinç'te ona hak vererek konuşmaya başladı
''Aynen ya. Dışarı çıkalım biraz. Ne var ne yok bakalım. Hem yeni gelenleri keseri-'' diyip sözünü kesti. Elini ağzına götürdü. Eyvah bakışları atıyordu. Tabi biz (Kaan ve Sevinç hariç) kıkırdıyorduk. Sonra Sevinç Kaan'a piç-masum smile karışımı bir bakış attı. Yok bu böyle olmayacak ortalık kızışmadan atlayayım.
'Aynen. Biraz dolaşalım. Hava soğuk ama herkes dışarıda. Hem bana bir kurban buluruz' deyip gülümsedim. Ayağı kalktık. Tabi bu çiftler el ele tutuştular. Bende iğrenç bakışımı atıp
'İğrenç' dedim. Onlar da kıkırdadılar. Ama haklıydım iğrençtiler.
Bahçeye çıktığımız anda zil çaldı. Ahh gerçekten mi? Hepimiz aynı anda ''Lanet olsun'' dedik. Sonra koştura koştura sınıfa girdik. Öğretmenler zili çaldı. Sınıfa matematikçi girdi. Ahh cidden mi ilk ders matematik mi? Aslında matematiği biraz severim ama hocadan hate ediyorum. Hoca klasik konuşmalarını yapıyordu. Bir anda kapı çaldı. İçeri biri girdi. BİRİ KİM? BİRİKİİMM. Off iç ses. Sus şimdilik. Cidden çok yakışıklıydı. Uzun boylu, buğday tenli, rampa olan kahverengi saçları, o dudakları çok tatlıydı. Yeni kurbanımdır bu. SENİ SEÇTİM PİKAÇUU.
Çocuk yer arar gibiydi. Neredeyse herkesin yanı doluydu. Bana baktı. Pek umursamadım. Kusura bakma canım diğer kızlar gibi sana ağzım açık bakamam :D Derken bana yaklaşıyordu. Eğilip ''Boş mu?'' dedi. Umursamaz bir şekilde 'Tek oturmayı severim, bak şu kızların yanı boş' dedim elimle onları göstererek. Bu sefer kulağıma doğru yaklaşıp ''Onların yanına oturursam beni yiyebilirler'' deyip yavru köpek bakışı attı. Çok tatlı olmuştu böyle. 'Bu bakış bende işe yaramaz' deyip piç gülüşü yaptım. Tama ağzını açıcaktı ki hoca ''Oturucak mısın artık dedi. Bende çantamı alıp masanın üstüne koydum. Zafer gülüşü yapıp yanıma oturdu. Elini uzatıp ''Ben Can'' dedi. Elini sıktım. ''Bende Alev'' deyip içten gülümsememi yolladım. İkimizde önümüze dönmüştük.
***
Çıkış zili çalmıştı
ZAFEEEERRR!!
Sonunda bitmişti. Bizimkilerle birlikte kendimizi dışarı attık. Serkan beni yanlarına davet etti ama eve gidip uyumak daha cazip geliyordu kaskımı taktım tam motora binerken Can'ın beni süzdüğünü fark ettim. Bana öyle bakmaa. Çok tatlısın senn. Neyse ben motoru çalıştırayım. Motoru çalıştırıp hızla eve gittim. Bu sefer kapıyı kırmak yerine zile bastım. Annem kapıyı açtığında içeriden sesler geliyordu. Misafirler gelmiş anlaşılan. Ayakkabılarımı çıkartırken annem ''Günün nasıl geçti'' diye sordu. Bıkmış bir şekilde 'Normal'dedim. Hızla merdivenlerden çıkıp odama girdim. Çantamı yere atıp resmen yatağıma atladım. Boynum çıtlamıştı çok acıyordu. Ben acıya direnirken uykuya daldım..
SELAAAMM. UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİR SİZİ ÇOK SEVİYORUM <3
Medyada Can var :) Medyaya koymamı istediğiniz biri var mı? ^_^
